Bölüm 9: Benim sadık yarim uykudur

406 17 10
                                    

Merhabaa. Hikayem belkide birkaç bölüme 4K olacak ve ben cidden çok mutluyum. Okuyan herkese teşekkürlerimi ve sevgimi iletmek isterim. Yaptığınız olumlu yorumlar ve verdiğiniz oylar için ne kadar teşekkür etsem az. Hepinizi çook seviyorum. Bundan sonra kitapta neler görmek istersiniz? hangi konular hakkında anılarımı yazmamı isterseniz, bunları yorum olarak belirtmeniz yeterli. yorumlarınız bana ilham veriyor, şimdiden teşekkürler. İyi okumalar...

***

Bu hayata katlanabilmeyi sağlayan bir şey varsa o da uykudur arkadaşlar. Aşk meşk hepsi yalan.

Sadık dostum,

hayat arkadaşım,

mümkün olsa evlenebileceğim nadide hazinem,

biricik uykum..

Benim canımın içi,

en değerlim.

Neden bu kadar sevdiğimi bilmediğim, fakat herkesten çok sevdiğim, aşkım, sevgilim, bir tanem.. canım uykum.

(Uykuya verdiğim değeri belirten kısa şiir)

Allah’ın bana verdiği “Her yerde uyuyabilme özelliği”  Bakalım direnecek mi? Yoksa uyumaması gereken  yerlerde uyuyarak sol tarafında bulunan günah defterine Günah point mi yazdıracak ? Diye yarışmasının yapılıp, Acun’a 2 milyon dolara satılabilecek potansiyeli olan bir özellik bana göre.

Bu yarışmayı düşündükten birkaç gün sonra, liseye geçene kadar kesinlikle okulda uyumadığımı fark ettim. Çevremde tüm sınıf aynı anda uyusun, hatta horlasınlar, ilgimi çekmezdi bile. Şimdi geçmişe dönüp baktığımda kendime “Ne kadar gerizekalıymışsın lan sen” diyorum. Gerçi şimdide zekamda herhangi bir değişiklik yok, ama olsun.

Sonuçta, okulda uyumak diye bir nimetin varlığını keşfetmiş oldum. Bir tahta parçasının üzerinde uyumak, son derece rahat bir yastığa kafa koyarak uyumaktan nasıl daha rahat olabilir?  Hala sırrını çözebilmiş değilim fakat bu konunun üzerinde çalışıyorum.

Tabiki de okulda uyumak konusunda daha acemi olduğumdan, son derece büyük bir saflıkla, biyoloji dersinde uyumak gibi bir salaklık yaptım geçenlerde.

Biyoloji hocamızın en sinirli günü, zaten sınıfça kızdırmışız, birde dersi dinlemiyoruz diye sinirleri tavan yapmış, ben kalktım o derste uyuyayım dedim. Kadın sınıfın arkasında oturup ders anlatan bir arkadaşımızı dinliyor, baktım ki ön tarafa gelmeye niyeti yok, azcık kestireyim  bari diye düşündüm. Fark etmesin diye de aldım montumu katladım,üstüne başımı dik bir şekilde yasladım,çok zekiyim ya kesinlikle anlamaz..

Gerçekten yaklaşık 15 dakika hayat bana güzeldi. O uyku bana Allah’ın bir lütfu ,cennetin bir parçası..Hayatımın en güzel dakikalarını geçiriyorum, o derece mutlu,o derece huzurluyum.

Bir yandan da bilincimi açık tutup, hocayı gözlüyorum ki uyuduğumu fark etmesin. En son sınıfın önüne geldi, dersi kendi anlatmaya başladı.

Ben de bir yandan bekliyorum ki hoca fark edecek ve beni rezil edecek. Yapmadı, “eheh anlamadı işte salak ehehehe” diyorum içimden.

Zaman geçti, bilincim iyice kapandı, nasıl olsa fark etmedi,bir şey olmaz diye düşünüp rüyadan rüyaya  atlarken, başımı koyduğum montun çekiştirilmesiyle yerimde sıçradım.

“Noluyo lağğn” diye bir ses çıktı ağzımdan. “Bırakırsa tabi alıcam montu” diye çekiştirmeye devam etti biri.. Kendime gelmeye çalışırken gözlerimdeki bulanıklık gitti ve fark ettim ki yanımda hoca, ben korkudan monta tırnaklarımı geçirmişim, kemiği kapmaya  çalışan kedi ile köpek gibiyiz. Bıraktım montu yoksa koparacak hırstan. Bir yandan bekliyorum ki bağırsın çağırsın nefretini kussun.

Ama ben orada yokmuşum gibi “Evet, hipofiz, FSH ile ovaryumu uyarıııır.” Diyip hoooop diye montu sıra arkadaşımın kucağına atıverdi. Salak, fark etmemiş uyuduğumu, nasıl bir şevkle anlatıyorsa artık.. Madem anlamadın niye boşuna korkutuyorsun beni? Tabi ben çok sakin(!) bir insan olduğumdan hiçbir şey  söylemedim.

Başka bir gün, bu olaydan cesaret alarak bu sefer İngilizce dersinde uyumaya karar verdim. Birinci ders 40 dakika boyunca uyumuşum. Tenefüs zili çalmış hala uyumaya devam etmişim.. Hatta Tenefüs te bitmiş, yine de uyanmamışım. Arkadaşlarımda korkularından uyandıramamışlar. E tabi haklılar, uykudan yeni kalkmış bir Naz pek te sıcak kanlı olmayı başaramıyor sonuçta.. En son İngilizce hocası ikinci dersin başlangıcında geldiğinde sınıfın ortasında “Naz” “Naaaaaaz” “Naz sana diyorum kalksanaaağğ” diye 15 kere bağırmışta, anca öyle uyanmışım.

Bu olayın üstüne 1 buçuk gün sınıftaki herkes dalga geçmeyi ihmal etmedi tabi.

Ama diyorum ki size arkadaşlar, bunlar hep şeytanın oyunları. Aklı sıra bizi uyutacak sonra öğretmenin gazabı ile karşı karşıya kaldığımızda arkadaşlarını çağırıp kıs kıs gülecek. İnanmayın böyle oyunlara, uslu çocuk olun oturun dersinizi dinleyin.  

Bu düşünce ile, okulda uyuyamadığım her dakikanın acısını farklı mekanlarda çıkarıyorum. Evde,arabada, arkadaşlarımdayken yada ayakta beni uyurken görmeniz mümkün..

Hatta belki de bunları yazarken bile uyuyorum ama siz fark etmiyorsunuz ;) Şaka..Çünkü hala bunu mümkün kılacak teknoloji bulunamadı

 **

Okuduğunuz için teşekkürler, Lütfen oy vermeyi unutmaayın <3

Kız GücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin