5. Bölüm

716 72 27
                                    

Yazmaya utanıyorum ama en son okul açıldığında yeni bölüm yayınlamışım lan... Gerçekten çok yoğundum, çalışmam gerekiyordu ve gariban internet hakkım sağolsun Wattpad'e çok fazla giremiyordum. Tatil olduğu için serbestim ve yeni bölüm ile karşınızdayım.~ Yorum yapan elleriniz dert görmesin.~

"Taylor, koş kız. Senin oğlan televizyona çıkmış." Taylor'ın kankası Sarah bacı şaşkınlıkla arkadaşına seslendi. Taylor içinden bu sefer ne hergelelik yaptı bu diye geçirmeden edemedi. Ah, kafasız Michael. Dizlerini kırıp ananın evinde oturmayı beceremedin...

Spiker bacı sakin bir sesle anlatıyordu olan biteni. "Şok, şok, şok! Kardeşler Çiğ Köfte'nin bir zamanlarki işleteni Michael C. ününü kurtaracak bir kahramanlık yaptı." Taylor biraz mahcup hissetti. Galiba bu sefer Mike iyi bir şey yapmıştı. "Sesini aç hele şunun." Sarah arka kısmı bantlanmış tipik bir kumandayı kullanarak sesi açtı. "Zavallı masum hayvancıkları kurtaran çetenin başında Michael Clifford olduğu belirtirdi. Eğer onlar olmasaydı kim bilir hainler neler yapacaktı hayvanlara." Taylor'ın al yanakları yeniden Michael'ı için ıslandı. Tay, tam bir hayvan düşkünüydü. Özellikle atlara bayılırdı. Bu yüzdendir ki Michael ona 'atım benim' derdi. Böyle demesini bile özlemişti Taylor. İçinde bir şeyler kıpırdanır gibi oldu. Mike'ı affetme kararı almıştı. Evet, evet. Onu affedecek ve sonunda huzurla yaşayabileceklerdi....

~

"Calum manyak mısın sen? Ne diyirsen?" Ashton, bir deliymiş gibi Calum reyize bakıyordu. Televizyonun onları suçsuz göstermesi garipti ne de olsa. "Manyak falan deyilem ben!" dedi Calum atarlanarak. Mike ürkmüştü. "Lütfen sinirlenme. Alnında birden beliren o damar beni korkutuyor dostum..." Calum hemen elini alnına götürdü. "H-hemen dönerim." diyerek aceleyle odasına attı kendini. Gizli çekmecesini açtı. Adeta bir bebeği tutuyormuşçasına Evon ve Karnier markalı kremlerini eline aldı. Bunları Dümbüş'ü kattığı horaz dövüşünden kazandığı parayla almıştı. Kremin yanında gelen o meşhur taraklı aynayı çöpe atmıştı Calum. Herkesin kullandığı şeyi kullanmak ona göre değildi. Bir hipstere yakışmazdı bu. Kremlerini sürüp onları aldığı yere geri koydu ve odadan çıktı. Çocukların yanına geldiğinde Mike bir kahkaha patlatıverdi. "Kremini tam yayamamışsın, nonoş Cal." Calum utandı ama bu umrunda değildi. 10 sene sonra Michael'ın kırışıklıkları olacaktı, onun değil. "Şu yaygarayı kesin bee! Calum olanları adam gibi anlat." Ashton sözünü bitirir bitirmez Luke siyah gözlükleriyle eve geldi. Herkes ona anlamsızca bakıyordu. Ve tabii ayağındaki çakma İtalyan ayakkabılarına da... "Yakışmamış mı?" dedi. Aynaya bakmayı akıl edememiş olmalıydı. "Artık popi olduk ayol. Bu gözlükleri takmak bizim de hakkımız." Kıvırtarak Alex Turner'a özendiği için jöleye bandırdığı saçlarını savurmaya çalıştı. Ama kalıplaşan saç topluluğunu hiçbir güç hareket ettiremez gibiydi. "Çok yakışmış. Siyah Giyen Adamlar'ın yeni filmi için kesin sana teklif gelir." Herkes kıs kıs gülüyordu ama Luke onunla dalga geçtiklerini anlamamıştı ne yazık ki. "Tüh ya... Ben Arctic Monkey grubuna katılıp müzikte kariyer yapmak istiyordum. Olsun, kaderimizde oyunculuk varmış." Prenses Luke... Hep eziliyordu ama fark edemiyordu. Siz de ona acımıyor musunuz? "Luke, hiçbir s.kim yapamayacaksın." Calum ona gerçekleri söyledi. "Hey, küfür etmesene. Küçük Luke'un psikolojisini bozacaksın." Ashton hemen müdahele etti. "Ne istersem onu yaparım. Ben en iyi çiğ köfteciyim sonuçta." dedi Calum göz kırparak. "Hayır, değilsin ." Michael büyük bir bıkkınlıkla Calum'ın asabını bozdu. Muhteşem dörtlü saçmalamaya devam ederken Mike'ın babasının sesini duydular. "Bu hewaller de kim? Ne işleri var bizim evin önünde?" Çocuklar merakla balkona doğru koştular. Bir grup genç kız ellerinde fon kartonlara karalanmış, modern insanların fan art dediği şeylerle çığlık atıyordu. "Hayranlarımız!" diye sevinçle zıpladı Calum. Ashton havuç kostümü giymiş sarışın kızı fark etti ve "Galiba bizi başka çiğ köftecilerle karıştırdılar." dedi. Luke, bu imâyı da anlamamıştı ama çaktırmadan anın tadını çıkardı. "Onların arasına karışalım. Ellerinde kalemler var, bizden imza istiyorlar!" Calum zekasını konuşturdu. Luke düşünceliydi. "Benim imzam yok ki! Hiç ihtiyacım olmamıştı bir imzaya." Michael gözlerini kıstı. "İsmini yaz yeter. Daha sonra sana imza buluruz, bundan sonra çok ihtiyacın olacak." Luke'un gözlüklerine takıldı düşünceleri. "Gözlüklerini de bana ver. Kızlar severmiş böyle şeyleri. Beni cool gösterecek." Gözlükleri takınca harbiden de cool olmuştu. Ne deniliyordu onlara.. Hah! Artık tam bir 'Rocker'dı. Fakat Mike'ın unuttuğu bir şey vardı.

Taylor buna çok üzülecelti çok...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 30, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

5 Seconds Of KroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin