Babam iflas etmiş,yarım milyon borç ile ortada kalmıştı.
İstanbul'a geldik. Yabancı bir şehir,sokaklar,insanlar herşey çok yabancıydı. Kimseyi tanımıyordum. Ayrıca mahkemem de İstanbul da devam edecekti. İstanbula geldikten 1 yıl kadar sonra ilk mahkemem oldu, gidip ifademi değiştirecektim ki babam ceza almasın. Kartal daki mahkemeye gittim, Sora sora buldum nereye gideceğimi. İfademi değiştirdim. Ve eve dönüşte yanlış otobüse bindiğim için evden tam tersi yöne gittim. Tuzla da indim , ağladım çünkü sinirlerim altüst olmuştu. Kim 16 yaşında tek başına mahkemeye gider ki? Hakim bey bile sordu,
-kızım senin yanında kimse gelmedi mi?
Diye.
Ağladığımı gören bir dede gelip bana yardım etti. Bineceğim otobüse beni bindirdi, ve eve gittim.
Babam ise ertelemeli 5 ay ceza aldı. Yani birdaha böyle birşey olursa 5 ay ceza alacak demek bu. Mahkeme olayı da böyle kapandı.
İstanbul'a gelince de bendeki durumlar daha da betere sardı,sesler,hayaller....
Artık anneme anlatmalıydım. Birine sarılmaya ve başıma gelenleri anlatmaya o kadar ihtiyacım vardı ki. Annem nasıl olsa bana sarılır ve herşey geçti dedikten sonra iyileşirdim. Artık gerçekten kaldıramıyordum.
Birgün yatağımdan yine ağlayarak kalktım annemin yanına gittim...