Evlenmiş,iki küçük kızı var şuan. Son duyduğuma göre küçük kızının kanında iltihap bulunmuş. Yoğun bakımda yatıyormuş bebek. Tek diyeceğim şey, benim ahımı tanrı sadece senden çıkarsın. Çocuklarından değil. Ve umarım o kadar güzel bir hayatın olur ki , cennetini bu dünyada yaşarsın.
Evimize geldiği günü anlatayım,Babam aradı,
-gel onu ve kızını al bize götür benim yanımdalar. Dedi
-hazırlanıp çıktım,yolda son kez 2 sigara içtim. "Sigara az da olsa kullanıyorum ama insanlara pek söylemem" Zeynebi aradım, ağladım. Hayatımda hiç bu kadar hüngür hüngür ağladığımı hatırlamıyorum. Gittim ve 9 yıl sonra o iğrenç insanı tekrar gördüm. Acaba hayatımı ne kadar mahvettiğinden haberi var mıydı?
Bana otobüs durağında
-nasılsın? Dedi
Cevap vermedim.
Babam onun kızına poşet poşet hediyeler almıştı. Bilmiyorum,çok zoruma gidiyordu. İçten içe çığlık atıyordum. Baba sarıl bana diye. Ama babam nereden bilebilir ki ? Değil mi?
Babama anlatmadım,annem,
-Eğer babana söylersen sana or*spu gözüyle bakar dedi.
Sustum. Ama bu söylediğinden dolayı değil. Biliyorum babama anlatsam sarılır bana,(acaba yine kendimi mi kandırıyorum?) Babama anlatmadım. Çünkü başını benim yüzümden belaya sokmasını istemiyorum. Ama anlatmayı hâla düşünüyorum. Belki babama,ağabeyime
Bilmiyorum,yine pişman olmaktan korkuyorum...
Annem peki? Annem onlara asık suratlı davrandığım için ağzıma sıçtı resmen. O insan evime geldi,annem önüne sofra kurdu...
Daha acı verici ne olabilir?...Şimdi 17 yaşındayım,yakında 18 olacağım. Bir anadolu lisesinde okuyorum. Dışardan bakınca çok sıradan bir kızım ben de .
Hâla ağlıyorum,çünkü annem bana hâla sarılmadı. Ben sadece ondan biraz sevgi bekledim,benim istediğim tek şey bir sarılmaydı. Çok şey istememiştim,ama o da olmadı. Ne olursa olsun içimdeki bu boşluk kapanmayacak,biliyorum.
Ama kendi kendime küçük şeylerle mutlu olmayı ögrendim,bilmem belki de kendimi kandırıyorumdur. Mesela gökyüzüne baksam bile mutlu olabilirim. Ama her mutlu ânım biraz hüzünle karışık,asla tam olarak mutlu olamayacağımı biliyorum. Ne yapayım? Alıştım. Hayat beni buna alışmaya zorladı. Çok küçük yaşta kaldıramayacağım şeyler yaşadım.
Ben dertlerimin altında ezildim.
Asla bir erkeğin elini tutma cesaretinde dahi bulunamadım. El tutmayı geç,sevmeye bile kalkışmadım.Ben çok süslü bir kızdım, beni beğenilmekten bile korkuttular. Çünkü bana herşey benim suçummuş gibi hissetirdiler. Ben hep fazlalık gibi hissetim. Anne beni neden sevmedin ki? Annem bana o gün orada sarılsa herşey geçerdi,biliyorum.
Ama sarılmadı,artık tüm dünya bana sarılsa bile geçmez...