Bir sonraki tren gelene kadar 2 dakika
"İyi misin?" Oikawa yanına fısıldadı.
Iwaizumi başını salladı, "Üzgünüm...Bu kadar beklemek zorunda kaldığın için özür dilerim."
"Salak." Oikawa kıkırdadı, "Sana söyledim, bu dünyanın tadını çıkaracak kadar uzun yaşayacağın anlamına geliyorsa daha fazla yıl beklemeye hazırım."
Iwaizumi hala oturduğu yerde titriyordu, bu yüzden Oikawa ona dokunmak için uzandı ve Iwaizumi daha önce olduğu gibi yavaş yavaş sakinleşti.
(ç.n: aklıma ash ve eiji geldi nedense...)"Öyleyse...bunu gerçekten yaptığını varsayıyorum."
"Neyi?"
"Son dileğimi."
Iwaizumi'nin yanıt vermesi biraz zaman aldı. Belki de hayatının asla hatırlamak istemediği bir parçası olduğu için. Oikawa'nın gitmesiyle uyanmak ve onu hatırlamak için sadece bir parça karalanmış not.
"Evet." diye cevapladı, "Aiko ile çıkmayı denedim, ancak birkaç ay sonra ayrıldık...aramızda çok fazla geçmiş var." Durakladı ve Oikawa'nın ifadesini inceledi ama ifadesi istekli kaldığı için devam etti, "Sonra birkaç kez daha çıkmayı denedim ama bu ilişkilerin de hiçbiri uzun sürmedi. Bu yüzden ara vermeye karar verdim...en azından birkaç yıl...ve sonra Megumi ile tanıştım."
"Megumi?"
"Evet, aynı şirkette çalışıyoruz." dedi, "Gerçekten nazik biri. Çok arkadaş canlısı ve sıcak. Hoş bir kahkahası ve güzel bir gülümsemesi var...ve gözleri gerçekten çok güzel." Gülümsedi, "Evlendik ve bu yıl beş yaşına giren bir kızımız oldu."
"Onu sevmiş olmalısın." dedi Oikawa basitçe. Oikawa'ya bakmak için döndüğünde Iwaizumi'nin dudaklarındaki gülümseme kaydı. Üzgün değildi ya da incinmemişti–sadece bir gerçeği ifade ediyordu. Hiç kıskanç görünmüyordu, bu da onun için mutlu olup olmadığını merak etmesine neden oldu.
"Sevdim." diye cevapladı, "Aşıktık...tüm o yıllar boyunca. Artık olmayana kadar."
"Ne demek istiyorsun?"
"Megumi ve ben birkaç ay önce boşandık."
"Ne–neden?"
Iwaizumi, ayrılmadan önce ettikleri son sohbeti hatırlayarak iç geçirdi. Onu kaç kez incitmişti çünkü...Sen iyi birisin Hajime. Bana nasıl sahip çıktığına sonsuza kadar minnettar kalacağım. Ama sen bana aşık değilsin. Ve ben, beni tamamen seven biriyle olmayı hak ediyorum. Bizi mutlu edecek o kişiyi ikimiz de hak ediyoruz ve umarım sen de seninkini bulursun.
"Sanırım koca olmakta berbatım?" Acı bir şekilde önerdi.
Oikawa kaşlarını çattı, "Sen? Bu imkansız. Sen tanıdığım en iyi adamsın. En kötü halinde bile, hala sahip olduğum en iyi erkek arkadaşsın."
"Evet, çünkü bu sensin." dedi Iwaizumi ve Oikawa durdu. Tekrar konuşmadan önce uzun bir süre Iwaizumi'ye baktı, "Sen...onu sevdiğini söyledin."
"Evet."
"Onunla bir kızınız vardı."
"Evet, Tohru çok sevimli bir kız ve onu tüm varlığımla seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Way Ticket to Heaven-iwaoi (çeviri)
FanfictionOikawa's Last Wish'in devam hikayesidir. Eğer okumadıysanız önce onu okumalısınız. Hikaye Oikawa's Last Wish'ten yıllar sonrasını anlatıyor. Onun da çevirisini profilimde bulabilirsiniz. 🥛🍞