0.5

265 38 11
                                    

Taeyong ile Doyoung ve Jennie ile de Jisoo birlikte yurtlarına gidiyorlardı.

Taeyong, Jisoo ile Doyoung'un arasındaki ilişkiyi öğrenememişti. Yalnızca yeni tanışmış olduklarını duymuştu ve bu bile onu fazlasıyla üzüyordu. Jisoo hemen güvenmiş ve arkadaşlarıyla tanıştırmıştı Doyoung'u.

Doyoung kendi arabasında sürücü koltuğunda oturuyordu ve onun yanındaki koltukta da Taeyong oturuyordu. Olduğu yerde rahatsızca kıpırdanmaya başlayan Taeyong, "Jisoo ile nasıl tanıştınız?" dedi.

Doyoung bu soruyu tahmin etmişti öncesinde. Jisoo'ya çok değer verdiğini farkındaydı.

"İlk başta sadece aynı durakta karşılaştık ardından bir baktık ki aynı okuldayız. Böyle oldu işte."

Gayet kısa olan açıklaması Taeyong'un endişelerini azaltsa da başka sorular da getirmişti aklına.

Durakta karşılaşmış olmaları Jisoo'nun "Bundan güzel tanışma  hikâyesi mi olur! Tesadüfler..." diye düşünmesine sebep olabilirdi ancak neyse ki Jisoo Koreli insanlarla aşk yaşayabileceğini düşünmüyordu. Fransa'ya gelme isteğinin en büyük sebebi aşktı zaten.

Bu sefer Doyoung sormak istiyordu bir şeyler.

O da bir süre konuşmamıştı, en sonunda ağzını açıp merakını gidermek istedi.

"Yanlış anlama sadece merakımdan soruyorum istiyorsan cevaplamayabilirsin de sen Jisoo'ya karşı arkadaşlıktan öte şeyler mi hissediyorsun?"

Taeyong sanki Jisoo'yu sevdiğini söylemiş kadar şaşırmış ve ürkmüştü.
Bunu Jisoo'ya söyleme ihtimali olduğunu düşündü.

"Hayır! Nereden çıkarttın Tanrı aşkına?!"

Doyoung, Taeyong'un bu yükselişine anlam veremezken kaşlarını çattı ve "Ne bileyim çok önemsiyor gibisin de," dedi.

Bu sefer Taeyong intikam almak istercesine konuştu.

"Pekâlâ sen söyle bakalım, sen Jennie'den hoşlanıyor musun? Masadaki bakışlarını fark etmedim sanma."

Taeyong'un suratını geniş bir gülümseme kaplarken cevabsın her şeye rağmen "Hayır" olacağını düşünüyordu ancak yanılıyordu.

"Bir zamanlar evet, hoşlanmıştım ancak unutmak istemeye başladım onun umursamamazlığı nedeniyle. Bana arkadaş gözüyle bakıyor."

Doyoung içinde bir yerlerde kırgınlık yaşarken Taeyong ile aynı hikâyeye sahip olduğundan habersizdi. İkisi de en yakın arkadaşlarından hoşlanmıştı ve şimdi ikisi de birbiri için tehditti.

Taeyong için Jisoo önemliydi ve Doyoung için de Jennie.

Kızların ise bundan hiçbir şekilde haberi yoktu. Jennie'nin kullandığı arabada ikisi gayet tatlı muhabbetler ediyorlardı.

Jisoo da Jennie'nin Taeyong hakkındaki düşüncelerini merak ediyordu.

Çekinmeden sordu yakın arkadaşına.
"Taeyong nasıl biri? Çok iyi değil mi?"

Jennie gülümseyip kısa süreliğine Jisoo'ya döndü ve onaylarcasına salladı başını.

"Gerçekten çok iyi birisi. Bahsettiğin kadar varmış. İyi ki tanıştırdın."

Jisoo aldığı cevaptan memnun bir şekilde gülümsedikten sonra Doyoung ile Jisoo'nun yakınlaşmasına ve bugün Doyoung'un da gelmesini sağlayan Jennie sordu bu sefer.

"Peki sen Doyoung için ne düşünüyorsun?"

Jisoo da gülümseyerek konuştu.

"O da iyi birisi. Ama şöyle bir gerçek var ki canım Doyoung ile ben zaten tanışıyorduk senden önce de! Taeyong ile sende benim emeğim var!"

"Çocuğun buraya gelecek olması dahi bozuyordu moralini Jisoo! Ne emeğinden bahsediyorsun? Benim bile daha çok emeğim var." Jennie'nin gülerek kurduğu cümle üzerine Jisoo onunla dalga geçmek istemişti.

"Şuraya acil bir random koyalım. Şakamatik Jennie seni!"

İkisi de gülmüş ve kızlar yurduna gelmeleri üzerine arabadan inmişlerdi.

💜💙

Lovesick Girl ↪doyoung + jisoo + taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin