0.2

378 52 16
                                    

İnsanların arasından geçti ve o deliler gibi merak ettiği şehre hayranlık dolu gözlerle baktı en sevdiği yerden.

Arkadaşları favori kafeleri olan yere Jisoo'yu da götürmüştü.

Henüz iki gün olmuştu Fransa'ya geleli ancak neredeyse hiç zorlanmamıştı arkadaşları sayesinde. Tabii bir de Paris, Eyfel Kulesi altında gerçek aşkını bulacağını senelerdir düşündüğünden önceden Fransızca öğrenmişti.

İnsanların gürültülerini dinlemeye başladı Jisoo. Oturduğu yerden Eyfel Kulesi'ni ve onun etrafındaki insanların hayran dolu bakışlarına bakıp huzurla dolduğunu hissetti.

Bütün bu anları aklına kaydediyordu. Kore'ye döndüğünde bile unutmayacaktı.

Chayeoung, "Jisoo liseden beri görüşemiyoruz, artık erkek arkadaş yaptın mı kendine?",dediğinde Jisoo kafasını insanlardan çekmiş ve Chaeyoung'a dönmüştü.

"Yok..." biraz duraksadıktan sonra devam etti "Aslında buraya bunun için de geldim. Gerçek aşkımı bulacağım ve onunla bir ömür mutlu olacağım. Öyle mükemmel birisi olacak ki o, beklediğime değecek. Seneler boyu o kişiyi aradım ve bulduğumda gerçekten bırakmayacağım. Ama hâlâ bulmuş değilim Chae."

Lisa güldü. "Unnie, artık vazgeçmelisin bu takıntından. Kore'de de bulabilirsin aşkını. Üstelik sana aşık olduğunu iddia eden çok fazla erkek var etrafında. Hepsi de yakışıklı ve iyi kişilikli."

Jisoo başını olumsuzca salladı. "Olmaz Lisa! Ben eminim! Gerçek aşkım Avrupa'da bir yerde saklı!"

Jisoo saate baktıktan sonra Fransa'da geçiş yaptığı üniversitesinin ona vermiş olduğu programı hatırladı.

Kızlara dönüp "Benim gitmem lazım okula," dedikten sonra ayağa kalktı ve Lisa ile Chaeyoung'u öpüp kafeden çıktı.

Durağa vardığında kulaklıklarını taktı ve favori şarkısını açıp dinlemeye başladı. Durakta tek olmaktan zevk alsa da bu yalnızlığı kısa sürmüş ve yanına genç bir erkek gelmişti.

Sokaklarda esen hafif meltem şiddetini biraz daha arttırıp Jisoo'nun saçlarını havalandırırken Jisoo çekingen gözlerle yanına oturan gence baktı.

Genç adam, Jisoo'yu fark etmiş ve onun çekingen bakışlarına karşı tebessüm etmişti. Bu gülüş Jisoo'yu rahatlatmış ve önüne döndüğünde onun da gülümsemesini sağlamıştı.

Beklediği otobüsün gelmesi üzerine duraktaki yerinden ayrılıp otobüse doğru ilerledi Jisoo. Hiç bırakmak istemese de orayı sanki duraktaki genç ile bir sefer karşılaşmayacaklar gibi hissediyordu. Keyifle otobüsteki cam kenarına oturdu. Koltuğuna yaslanıp camdan dışarıyı izliyordu ve bir yandan da çalan şarkıya eşlik ediyordu sessizce.

Yanında hissetiği hareketlilikle o tarafa döndü. Duraktaki genç, yine ona bakıyor ve yine ona gülümsüyordu.

*

Beklettiğim için gerçekten özür dilerim. Dersler ve işler derken zor oluyor bölüm yazmak. Umarım kızmamışsınızdır. 💘💖❤️

Lovesick Girl ↪doyoung + jisoo + taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin