Herkes şişenin etrafında toplanmış minderlerin üstünde sessizce oturuyordu bazıları ise bu esnada şarkı mırıldanıyor bazıları yemek yiyor bazılardı da birbirlerini inceliyordu. Jihyo'nun aniden yüksek sesli şarkı mırıldanmasıyla herkesin yüzünde belli belirsiz bir gülümseme yayıldı çünkü aralarında sesi en güzel olan her zaman Jihyoydu.
Aniden havası birazcık da olsa yumuşamış ortamın herkesin telefonuna bildirim gelmesiyle bozulmuştu üstelik depoda üst üste mesaj bildirimleri yankılanması kulak tırmalayıcıydı. Herkesin telefonuna gelen oyuna başla mesajıyla beraber bir adet daha mesaj almıştı.
173246
Ortada ki şişeyi çevirmeye başlayın ve şişenin ucuna gelen kişiye doğruluk mu cesaretlik mi soracağım ve cevap vereceğiniz sırada sizden yanıtları yüksek sesli bir şekilde almak istiyorum eğer yalan cevap veren olursa ona ceza veririz
Oyun başlasın !
Jin ilk defa ellerinin titrediğini hissediyordu tedirgince orta alana eğilerek şişeyi çevirmeye başladı. Herkes içlerinden kendisine gelmemesi için tanrıya dua ederken aynı zamanda gözlerini bir an şişeden de ayırmıyorlardı şişe gittikçe hızını kaybedip durduğunda görükleri kişiyle derin iç çektiler.
Şişenin ucu tamamen Sanaya gelmişti.
"Doğruluk mu cesaretlik mi ?" Jin sorduğu sorduğu soruyla Taehyung tedirgince yerinde kıvranmıştı.
"Doğruluk" Sana kendisine ne sorulacağını bilmeden hiç bir şekilde düşünmeden hareket ederek doğruluğu seçmişti. Sana telefonuna gelen bildirimi seslice okumaya başladı.
173246
Doğruluk : Sana dürüstçe cevapla
Youraya neden 'sen ölmeyi hak eden bir pisliksin' dedin.
Sana sesli okuduğuna lanet etmişti çünkü Youraya böyle dediğini kimse bilmiyordu ve şimdi bu Youra düşkünü olan eski arkadaşlarının duyguları kabarıp kendisini suçlayacaktı.
"Şakasına demiştim asla ciddi değildim." gergince söylediği şeye kendisi bile inanmıştı. Telefonuna bildirim geldi.
173246
Bize yalan söyledin o yüzden hemen gerçeği söyle hem de sana cezalı bir soru sormak durumundayım.
Eğer bunların hiç birini yapmayı kabul etmezsen ailene veda et. *photo
Sana mesajı sesli okumasının ardından vücudundaki titremeyi durduramaz bir hali aldığı halde ona gönderilen fotoğrafı incelemeye başladı. Resimde bulunan şey annesi ve babasının evlerinin arka bahçesinde gülerkenki hallerinden biriydi ve Sana tehdidi ciddiye almıştı.
Onu dikkatle izleyen bakışlar tehdidi ciddiye almışları ve onlarda kendi aileleri için şimdiden endişelenmeye başlamıştılar.
"Youra sandığınız kadar iyi biri değildi gerçekten. Ona öyle dedim ve bunu söylerkende çok da ciddiydim. Bizlere bir sürü yalan söyledi daha doğrusu en çok da sizlere söyledi beyler ve ben bu yalanı yakaladım ölmeden bir hafta önce yanına gidip bağırarak bunu herkese itiraf edeceğimi artık onunla olan ilişkimizi sonlandıracağımızı söyledim." Sana bu uzun cümlesini kurduktan sonra boğazının kuruduğunu hissetmişti.
"Zaten o sırada çıktı bu cümle ağzımdan. Lütfen bana inanın gerçekleri söylüyorum." Herkesin kafası karışmıştı çünkü onların tandıkları Youra sevimli, tatlı nazik bir kızdı Sana'nın söyledikleriyle oldukça tezat düşüyordu.
"Ben sana inanıyorum." Nayeondan çıkan tok ses ilk defa Sanayı mutlu etmişti. Sana minnettar bir şekilde Nayeon'a baktıktan sonra Nayeon arkadaşının bu kadar yıpranmasına izin vermeyerek içini ısıtacak bir gülümseme yollamıştı.
173246
Tebrikler bu sefer doğruyu söyledin o yüzden ceza soruna geçiyorum.
Lütfen ailen için endişelenme onlara dokunmayacağız çünkü sıranı savdın.
Partnerinin sesli inlemesini mi yoksa sessiz olmasını mı istersin ?
Sana bu soruyu okumasıyla gözleri istemsiz Taehyungla buluşmuştu çünkü arkadaşlıklarını bitirmeden bir gün önce ilk sex deneyimini onunla yaşamıştı.
O gece Taehyung onunla oldukça ilgilenmiş her fırsatta nasıl olduğunu ve sex esnasında ise edepsiz şeyler söyleyerek onu şehvete getirmişti.
"Sesli olmasını seviyorum." Sana seri bir şekilde cevap verirken diğerleri gözlerini başka alana çekerek başka şeylerle ilgileniyormuş gibi gösterdi.
Nayeon oyun sırasında sonra çok susadığını hissettiği için sessizce yerinden kalkarak mutfak alanına gidip kendine bir bardak seçip çeşmeyi açmıştı.
"Bana güvendiğin için teşekkür ederim gerçekten." Nayeon içtiği suyu tezgaha koyarak yanına konuşmak için gelen arkadaşına bakmıştı.
"Sana kendini ucuz bir insan için bu kadar yıpratma hem diğerlerini bilmesemde ben sana güveniyorum çünkü benim de bildiklerim var ve o Youra bizi darmadağın ederek çekip gitti."
Sana bir anlık mutluluğuna yenik düşerek Nayeon'un boynuna atılıp sarılmış ve arkadaşının kulaklarına binlerce kez teşekkür ettiğini göz yaşları içinde söyleyip durmuştu.
"Peki barıştık mı ?" Nayeon uzun bir aradan sonra tavşan dişlerini çıkartarak söylediği şey karşısında Sana, Nayeon'un yanaklarına sulu öpücükler kondurmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
