Depoda bulunan herkes güneş ışıklarının gözlerine yansımasıyla beraber yeni yeni uyanırken uykunun vermiş olduğu yorgunluğun üstüne etraflarında bulunan eski dostlarını yeni yeni fark ederken ortamda bulunan gerilim bir üst seviyeye taşınmıştı. Erkekler ve kızlar yattıkları puflardan kalkarak bulundukları depoyu keşfetmeyle beraber bu ortamda neden bulunduklarını düşünmeye başlamışlardı.
Depo oldukça geniş bir yerdi pencereler en üste konduğu için güneş ışıkları direk depoyu aydınlatıyordu fakat bulundukları yer adeta hapishaneyi andırıyordu. Temel ihtiyaç gereksinimleri için de mini bir mutfak ve normal bir bölme halinde üç tuvalet vardı. Momo ve Hoseok her seyi oldukça tam takır hazırlamıştı.
"Biz neredeyiz ve en önemlisi neden sizinleyim ?" Sana'nın sinirli çıkan sesiyle herkes ona bakmıştı.
"Sanırım bir depodayız fakat neden bir arada olduğumuza dair benim de fikrim yok." Namjoon'un sakin bir şekilde söyledikleri herkesi çılgına çevirmişti.
"En son partinin üst katındaydım hatta yanımda Maria vardı. Dur bir dakika buraya nasıl geldim yoksa dolandırıldım mı hassiktir!" Taehyung elini çenesine koyarak saçma düşüncelerine devam ederken Jimin ve Jungkook her bir duvarı inceleyerek kapı gibi bir şey arıyorlardı.
"Kapı falanda göremedim nasıl girmiş olabiliriz ki ?" Yoongi'nin sorduğu soruyu sadece Nayeon dikkate almıştı neticede sevdiği adamdı.
"Aramızdan kim şaka yapıyorsa lütfen bir an önce bitirsin çünkü hiç birinizle bir arada bulunmak istemiyorum." Jihyo'nun sert çıkışıyla diğerleri de bu durumu onaylayarak çıkış aramaya devam etmişti.
"Merak etme bu ortamda bulunan hiç kimse bir arada bulunmak istemiyor hem birbirimizden bu kadar nefret ederken neden böyle bir şeyi biz planlayalım sen galiba çok film izliyorsun." Jin'in göz devirerek söylediği şey karşısında Jeongyeon yanında olan Dahyun'a omuz atarak dibinden geçmişti.
Tzuyu ve Mina ikilisi de acıktığı için mecburen aynı yöne giderek buzdolabını sırayla açıp bir kaç yiyecek çıkartarak enerji depolamak adına birbirlerinden uzak bir şekilde yemek yemeye başlamışlardı.
Momo ve Hoseok birbirlerine çaktırmadan kaş göz yaparak oyun için hazırladıkları telefonu diğerlerine bulmuş gibi gösterecek kişi için kavga ediyordu. En sonunda Momo dayanamayarak bir kaç yer inceliyormuş gibi yaptıktan sonra merakla beklenen cümleyi söyledi.
"Bakın ne buldum bir telefon. Durun bir dakika mesaj gelmiş." Momo oyunculuğunu kullanarak söylediği şeyler karşısında diğerlerin dikkatini çekmeyi başarmış olmalı ki mesajı sesli bir şekilde okumaya başlamıştı.
"Merhaba eski dostlar bu mesajı herkesin dikkate almasını istiyorum. Hepiniz uyandığında doğruluk ve cesaretlik mi ? oyunu başlayacak . Görevleri sizlere telefon aracılığıyla göndereceğiz ve sizi izliyor olacağız bu yüzden sahtekarlık yapma yada deneme ! Burada bulunma sebeplerinizi her biriniz doğruluk yada cesaretlik gerektiren görevleri yaptıkça anlayacağınızı düşünüyorum. Oyunun kuralları açık ve basit şimdi oyun başlamadan önce size verdiğimiz özel telefonları pufun altından alın."
173246
Herkes sinirden gözlerini kapatmıştı çünkü şuan yaşadıkları şey oldukça trajikomik bir olaydı. Momo elinde ki ana telefonu bulduğu yere koyarak diğer herkes gibi uyandıkları pufun altına bakmaya başlamıştı herkes birbirine nefretle bakarken aralarından hiç ses çıkartmayan Chaeyoung'un ilk defa sesi depoda yankılanmıştı.
"Şişe ve minderleri buldum sanırım oyun alanı burası."
Pufların altında buldukları telefonları ellerinin arasına alarak telefonun ilk iş iletişim yerlerine bakmışlardı fakat tek bir mesaj uygulaması dahi yoktu. Momo, Hoseok ve Namjoon birbirlerine yan bir gülümse atarak telefonlarla ilgilenmeye başladılar. Sonuçta hepsi bir oyundu. Masumiyetlerini kaybettiklerini ilk defa bu oyunda anlaşılacaktı.
Taehyung aralarında en çok sinirleneniydi o yüzden odanın köşesinde ki kamerayı görür görmez yanına yaklaşmıştı ve büyük bir hızla önce orta parmağını kameraya kaldırdı "Sizi piçler ben burada olmak istemiyorum ve diğerleri de buna katılıyor umarım bu çocukca olan işi büyütmeden çabuk bitirirsiniz."
Sana elini kalbine götürerek istemsizce Taehyung'a bakmıştı acaba bu oyun Taehyung'un ona karşı sakladığı şeyleri ortaya çıkarabilir miydi ?
"Ne oldu Taehyung gerçekler ortaya çıkar diye mi korktun ?" Jungkook'un yarım ağız sorduğu soruyla Taehyung'un ona bir yumruk atması için iyi bir sebepti fakat yapmadı eski günlerin adına ve ihanetlerin adına sustu.
"Benim başım çok ağrıyor biraz yemek yesem iyi olur." Jin'in söyledikleriyle depoda ki herkes gülmemek için zor tutmuştu kendini çünkü Jin hala tanıdıkları Jindi.
Jungyeon derin bir nefes vererek kendini pufların üstüne atmıştı ve yanına da hemen ayakta durmaktan yorulan Namjoon oturunca ikisi de bir birine uzun bir süre inatla bakmıştı sanki eskiden gizli gizli yaşadıkları şeyleri yeni hesap soruyormuşçasına.
Nayeon saçlarını ellerinin arasından geçirerek duvar köşesine oturup herkesi izlemeye başlamıştı çünkü iki yıldan sonra ilk defa arkadaşlarıyla bir aradaydı ve bunlar onun için büyük bir mucizeydi.
"Madem hepimiz buradayız bazılarınıza soru sormak istiyorum." Yoongiden çıkan şaşırtıcı sesle meraklı gözler ona döndü.
"Tam tamına Youra'nın ikinci ölüm yıl dönümüne az bir zaman kaldı bunca zamandır onun mezarına uğrayan var mı ?" Herkes derin bir sessizliğe gömülmüştü çünkü Youra onların ince çizgisiydi.
"Ben gidiyorum hemde her hafta" Jeongyeon ve Jihyo'nun aynı anda söylediği şeylerle diğerleri de bazen gittikerine işaret eden onaylamalar yapmıştılar sıra Nayeon'a gelince, Nayeon ilk defa sevdiği adamla tatsız bir sebepten dolayı bakışmıştı.
"Ben gitmedim ve asla da gitmeyeceğim." Nayeon ilk defa sert konuşmuştu.
"Bende gitmedim." Sana'nın söyledikleriyle Nayeon ve Sana uzun zamandan sonra ilk defa gözleri buluşmuş hatta yüzlerinde küçük bir tebessüm bile oluşmuştu.
"Peki şimdi ne yapacağız ? " Hoseok'un konuşmasıyla herkes elinde tuttuğu telefonlara baktı.
İlk mesaj gelene kadar beklemek zorundaydılar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
