VURGUN

8.7K 382 168
                                    


Ellerim hala korkudan titrerken, ciğerlerime titrek bir soluk yolladım. Kalbim ritmini kaçırmış gibi çarpmaya devam ediyordu ve bunu uzun bir süre kesecekmiş gibi görünmüyordu.

Korku dolu bakışlarım yanımda ki koca adımı bulduğunda daha derinden sarsıldım. Onun da sert bakışları üzerimde pürdikkat bir şekilde durmuştu. Sinirle elini saçına geçirip, sertçe çekiştirdi. "Sen kafayı mı yedin? Ne diye atlıyorsun silahın önüne? Ya vaktinde tutup çekemesem seni... Haa! Cevap ver!  Ya yetişemeseydim. Oyun mu sandın sen bu işi?"

Kükrer gibi çıkan sesi daha çok korkup, ürkmemi sağladı. Damarlarımda kanla beraber gezinen korku bütün bedenimi etkisi altına almıştı. Ama buna rağmen durmadım ve ona diklendim. " Kurtarmasaydın o zaman. Böyle bağırıp çağıracağına kurtarmasaydın daha iyiydi. "

Bu onu daha fazla çıldırtmaktan ileri gidemedi. Gözleri karardığında, harelerinin titrediğine yemin edebilirdim. Elini hırsla birkaç kez direksiyona vurup, bana döndü. "Sadece seni mi kurtardım sanıyorsun?" Sesi hareketlerinin aksine duygusuzdu.

Anlamayarak yüzüne baktım. "Ne?"

Burnundan gülermiş gibi bir ses çıkardı. Ama yüzü hala aynı sertlikteydi. "Kendimi kurtardım aslında ben..."

Bakışlarım değişmedi. "Ne?" diye, yeniledim.

Üzerimde ki sert bakışlarını çekip arabayı çalıştırdı. Bir daha bana dönmeden mırıldandı: "Anlamıyorsun. Gerçekten anlamıyorsun..."

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin