BÖLÜM 5:KARMAŞIKLIK TUZAĞI

3.7K 389 92
                                    

Bölüm Şarkıları:

Duncan Laurance- Arcade

Sufjan Stevens- Mystery of Love

.................

Gözümün önünden kaybolan Korhan Ali'nin peşinden bir süre donup kalsam da kafamı iki yana sallayarak adımlarımı salona yönlendirdim. İçeriye girdiğimde ayakta dikilmiş bir şekilde etrafı incelerken gördüm onu. Yanından geçip koltuğa oturduğumda, dikilmeye son verip koltuğun diğer ucuna yerleşti.

"Uyuyor muydun?" diye sorunca ona, ciddi olup olmadığını sorar gibi, baktım.

"Saat daha yeni sekiz olmuş, bu saatlerde genellikle uyuyor oluyorum," dedim kelimelerin üstüne basarak.

"Bence senin için saat önemli değil. Sen genel olarak uyuyorsun," diyerek üste çıkınca hayretle ona bakakaldım.

"Ne?"

Koltuğa iyice yerleşirken omuzlarını kaldırıp indirdi. "Farkında mısın bilmiyorum ama sürekli seni uyandırmak zorunda kalıyorum."

Onun aksine koltukta dikleşirken kaşlarımı kaldırdım. "Maalesef farkındayım ve bu senin sorunun olduğunu da düşünüyorum," dedim, kendimden emin bir sesle.

"Sürekli uyuman mı benim sorunum?"

"Hayır, sürekli uyuduğum anlarda gelmen senin sorunun!"

Karşılıklı sürtüşmemiz hız kesmek yerine daha da alevlendi. Uykumu tam alamazken, bir de bunu sorumlusu kendisiyken, kendini haklı görmesi sinirlerimi bozmuştu.

"Ben sadece görevimi yapıyorum," diyerek beni başından savarmış gibi konuştu.

"Öyleyse bu saatlerde yapma bir daha görevini," dedim, dik kafalılığa devam ederek.

Kollarını göğsünün üstünde birleştirdiğinde, sinirli tavrım gram umurunda olmadığını yüzünde ki ifadeden rahatça anlayabiliyordum.

"Nedense içimden bu duruma senin alışmak zorunda kalacağın geçiyor," dedi alaylı bir tavırla.

Yüzüme en az onun kadar kendinden emin bir ifade yerleştirip, "Nedense benimde içimden senin yanıldığın geçiyor," dedim. "Aynı zamanda bir kere daha böyle bir şey yaparsan kapıda kalacağın da geçiyor."

Yüzünde ki alaylı ifade solmak şöyle dursun daha da büyümüştü.

"Biliyorsun ki evine girmem çok da zor değil."

Pişkince konuşması sinirlerimi daha da gererken bunu yüzüme yansıtmaktan kaçınmadım. Açıkça evime iznim olmadan tekrar girebileceğini söylüyordu ve bunu söylerken de herhangi bir tereddüt barındırmıyordu sesinde. Dişlerimi birbirine bastırıp çenemi kasarken yüzünde ki alaylı ifadeyle beni izliyordu. 

Tam ağzının payını vermek için dudaklarımı aralamıştım ki evin içinde yankılanan dış kapının açılması sesi sinirli ifademi bir anda yüzümden sildi. Kapının tekrar kapanma sesi yankılandığında oturduğum yerden kalkarak Korhan Ali'ye baktım. Yüzündeki alaylı ifade silinmiş her zaman ki gibi boşluktaymış gibi hissettiren o ifade yerini almıştı. Benim gibi o da ayaklanınca koridorda yankılanan adım sesleri salonun girişinde son buldu. Kapının önünde donup kalan Çetin'i görmem rahatlamamı sağlamak yerine daha da gerilmemi sağlamıştı. 

"İnci?" diye mırıldandı Çetin, burada neler olduğunu anlamak ister gibi.

Dudaklarımı iki yana doğru kıvrılması için zorlarken, "Çetin, günaydın," diye coşkuyla konuştum. İleri doğru bir iki adım attığımda Çetin'de kapıda durmaya son vermek istemiş olacak ki bakışlarını Korhan Ali'den ayırmadan salonun ortasına doğru geldi.

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin