bölüm bir

235 24 2
                                    

1911,Edinburg

"Bir elimde bavulum ve zihimde tamteze kalan umutlarım ve hayallerimle yeni bir sayfa başlıyor..."

Taş köprünün üzerinden akıp giden nehiri izliyordu.Çoçukluğundan beri yaşadığı şu küçük kasabadan ayrılmasına saatler kalıyordu.
Tedirgindi zira ardında kendisine anne baba olan babaannesini ve dedesini bırakıyordu.
Fakat yaşadığı yerden çok uzakta yerleşen okuldan teklif geldiğinde ısrarla kabul etmesini isteyenlerde onlardı.Hatta bir ara redd etmek istediğinde kesin dille karşı çıkan dedesi olmuştu.

Aslında gitmek istese de endişelerini de bir kenara atamıyordu.

Öyle sıradan bir okul değildi; köklü tarihe sahip ve etrafta fazlaca ün kazanmış bir okuldu.
Bu yüzden bu fırsatın ne kadar değerli olduğunu biliyordu.
Çalışmaya başlayacağı okul katı kuralları ile ün salmıştı.
Doğrusu bir sürü bilgi edinmişti,lakin ne kadarı doğru ve ne kadarı yanlış bilmiyordu.
Bunu sadece gidince göre bilecekti.

Yeni insanlar ve öğrenciler tanımak elbette kendisi için oldukça önemliydi.

Nitekim insanların hayatlarını güzelleştirmek ve bir şeyler öğretmek herzaman önceliğiydi.
Bu yüzden bazen kınansa da bunu önemsemiyordu.

"Önemsediğimiz ve önemsemediğimiz herbir şey öyle böyle hayatımızı etkiliyor..."

Bu cümleyi fazlaca hatırladığı bir gerçekti.Başını kaldırıp gökyüzüne baktı.Bugün sanki gökyüzü ayrı bir güzel gelmişti kendisine.

"Senga Peterson!"

Tüm düşündükleri duyduğu tiz sesle etrafa saçılmış ve saliselerin ardından yok olup gitmişti.

"Düşüncelerim!"

Arkadaşı önünde durup "Ayakta yine hayal mi kuruyorsun?" dedi.

Gitmesini istemiyordu,lakin karşı çıkma konusuda fazla ısrarcı olmaması gerektiğini de anlıyordu.

"Gideceksin."

"Öyle.Bu doğru bir karar."dedi hala akıp giden çaya bakarak.

Gideceği okulda bilgiye aç öğrenciler olduğunu düşündüğünde bu kararın doğruluğuna daha çok inanıyordu.

"Zor olacak.En çokta senin için."

Zorlukların da farkındaydı.İhtimali ve orda karşılaşa bileceği manzaraları çok düşünmüştü.Yine de geriye adım atmamıştı.

"Zorluklar hep var.Biz dünyada en son nefesimizi verene kadar da hep var olacak.Bu baki olan bir gerçek.

"Senga...Taman diğer şeyleri bir kenara bırakıyorum.Bir şeyi bir kenara bırakamıyorum."

Genç kız işlemeli taş sütuna yaslanıp kısa süre arkadaşının yüzüne baktı.Yüzündeki bariz endişeyi farketti.

"Neyi?"

"Sen müslumansız...Bak burası küçük bir kasaba...Burada bile yadırgandın.Yıllarca..."

Arkadaşının omuzlarından tuttup "Endişelenme...Bu konuda.Ben doğru bildiğim yoldayım..."

Yıllar önce kasabalarına gelen turist bir bayan vesilesiyle İslam'la tanışmıştı.İlk önce bayanın giydiği bol kiyafetler ve başına bağladığı örtü kendisine garip gelmişti.
Şimdi kendisine garip diyordular.
Bunu da önemsediği yoktu.

Renkli Hayaller Koleksiyoncusu[TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin