Talihsiz bir olay

529 26 1
                                    

Ben louis ile yaşadığım şeyleri düşünürken ılgının bana seslendiğini duygum ve irkilerek;
-neden bağırıyorsun?
-lorin sen iyi misin? Yarın saat oldu sana sesleniyorum ama sende hiç bir belirti yok.
-evet iyiyim. Hiç olmadığım kadar. Kedinin ismini düşündün mü?
-evet. Milk olsun.
-çok iyi fikir kanka ona da yakışıyor ismi.
-evet de sen barınağı nerden biliyorsun?
-ben değil louis biliyordu.
-louis mi? Sen onun ile mi barınağa gittin hemen anlatıyorsun bana hemen her şeyi en ayrıntısına kadar.
-tamam kanka sakin ol önce.

Olan biten her şeyi anlattım ona sarılırken hissettiğim şeyleri de. Benim gözlerimin içine bakarak;
-kanka sen abayı yakmışsın
-nasıl yani?
-bildiğin aşık olmuşsun
-hayır ya hayır olmama daha 2 gün oldu buraya geleli.
-kanka 2 gün oldu evet ama sen önceden de bu çoçuğu stoklamıyor muydun hesabını?
-yapıyordum.
-işte o zaman bile bir şeyler hissediyordun. Ama imkansız diye hiç bir zaman ciddiye almamıştık
-evet imkansızdı çünkü.
-ama şimdi karşımızda oturuyor. Seni tanıyor. Bir de sana sarılıyor.
Bunları söylerken o yüzümde bir gülümseme oldu nedensizce acaba gerçekten de aşık mı olmuştum bilemiyordum bunu zaman ile görecektik.
-kanka aşk kelimesini kullanmak için daha çok erken dedim
-tamam ben bir şey demiyorum. Ama sende farkına varacaksın dediklerimin.

Daha fazla bir şey duymamak için ılgından hemen mutfağa gittim ve kahvaltı hazırladım çok güzel bir kahvaltıydı. Ilgını çağırdım ve ona ;
-kanka yarın üniversiteye gitmemiz lazım. Pazartesi yarın.
-aaaa evet evet. Son bir kaç belge imzalayacağız sonra tamamen buralıyız.
-evet.  Bir de bu gün dışarıya çıkıyoruz.  Her yeri geziyoruz tamam mı ?
-her halde kanka çıkıyoruz.
Dedi ve birbirimize bakıp güldük ılgın ile her yere gidebilirdim ona kendimden daha çok güveniyordum ve bizim nerede okursak olalım gene de güleceğiniz biliyordum. Kahvaltı bitti ılgın hazırlanmaya gitti bende kahvaltıyı kaldırdım. Ilgın döndüğünde o da benim gibi elbise giymişti ama onun rengi siyahtı mini bir elbiseydi önünde de hafif bir yırtmaçlı vardı. Ona bakarken büyülenmiştim.
-kanka bara gitmiyoruz. Sadece Londra'yı gezeceğiz. 
-kanka bu benim normla üstüm ben halimden memnunum.
-sen memnunsan bana da okey o zaman çok güzel olmuşsun senin yanı da sönük kalıyorum. 
-emin misin sen doğal halin ile bile güzelsin.
-o senin bana bakış açın ondan öyle görüyorsun dedim
Hazırdık çantalarımızı aldık ve çıktık. Her yere gittik çok bahsedilen dönme dolaba bindik. Ardından harry potterın yerlerini gezdik.  Ömrümde o kadar yürümemiştim her yer göre bilmek için hep yürüdük metroya binmedik ve Londra'ya gene aşık olmuştuk hayallerimizden bile güzeldi.  O kadar şeyin tadına bakmıştık ki artık kusacaktım.  Artık yorulmuştuk ve eve gelmek için metroya bindik metrodan indik ve yürümemiz lazımdı eve kadar bizde yürümeye başladık. Tam o sırada arkamızdan iki tane bizim yaşlarımızdan insanların bize seslendiklerini duyduk ve hemen ılgına daha da dibine girerek kanka bize sesleniyorlar ben korkuyorum biraz daha hızlı yürütmeli dedim ve hemen buzlanmaya başladık ama biz ne kadar hızlansak onlar da o kadar hızlandı ve artık o kadar yakın idiler ki iğrenç içki kokan nefeslerini hissettim ve koşmaya başladık ılgın ile ılgın baya ilerlemişti ben geri de kalmıştım kimse yoktu bize yardım edecek tam o sırada bağırırken ayağım takıldı ve yere düştüm bileğimi burkmuştum ayağa kalkamıyordum ki koşayım ılgın düştüğümü fark edince bana bağırdı ve hemen yanıma koştu ama ben yerimden kalkamıyordum. Ona beni bırakmasını koşmasını söyledim birlerini görünce hemen yardım istenmesini dedim ama o beni bırakmıyordu. Seni burda bıraksam dönene kadar sana ne yaparlar diyordu ona bağırdım ve gidip hemen birlerini çağırmasını istedim kendimi düşünmüyordum artık ılgının saçının teline bile bir şey olsun istemiyordum ondan ona gitmesini istemiştim. Bir kez daha git dedim ve kalkıp ağlaya ağlaya gitti görene birlerini bulmaya çalışıyordu tam o sırada sarhoş pisliklerin beni fark ettiklerini gördüm ve korkmaya başladım ikisi de yavaşlamıştı bana yaklaşıyorlardı yürüyorlardı sadece beyaz üstlü olan yanındaki arkadaşına onun diğer kızı takip etmesini söyledi beni de onun halledeceğini. Yanındaki çoçuk koşmaya başladı ve beyazlı bana bakarak artık kaçamasın dedi ben artık sona geldiğimi fark ettim ve ağlamaya başladım o bana eğilerek kıvırcık kakülerime dokunmaya başladı sonra yüzüme eline yurdum.
-Çek o pis ellerini yüzümden. Diye bağırdım
-aaaaa hadi ama güzelim bana hiç bir kız böyle davranmaz sen böyle yaparak beni daha çok kendine yaklaştırıyorsun.
Onun o pis gözlerine baktım ve yüzüne tükürdüm bir cesaret ile koşmayı denedim ama ayağım daha berbat oldu ve yere düştüm dizlerim kanıyordu avuç içlerim kanıyordu ve canım yanmıştı düşünce artık kıpırdayacak halim kalmamıştı ki birisinin arabasının yan tarafımızda durduğunu gördüm ve arabadan indi bu oydu louis. Hemen benim dinbimde olan sarhoşun ağzına bir yumruk vurdu ağzı kanıyordu. Gene onun yüzünü çevirdi ve burnuna vurdu burnu kanamaya başlamıştı ki sarhoşta ona vurdu kaşı patladı louisin. Louis daha da sinirlendi ve bu sinir ile sarhoşa öyle bir vurdu ki orda yıkıldı ve hemen yanıma gelerek dizlerime baktı
-kanıyorlar. İyi misin?
-iyi ki geldin. Sen olmasaydın ben şimdi...
derken gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı ve louis çenemden tutarak kafamı kendisine çevirdi ;
-şu an yanındayım ama değil mi dedi.
Hemen beni kucağına aldı ve arabaya bindirdi. Burktuğum ayağım morarmaya başlamıştı ve canım çok yanıyordu.
-ilk baş hastaneye gidiyoruz dedi
-hayır olmaz.bir kişi daha var ılgının peşindeydi. Ilgını bulmamız lazım ilk
-bir kişi daha mı?
-evet. Ya o bir şey yaptıysa ona ben ne yaparım onsuz dedim ve gözlerimden yaşlar aktı.
-tamam ağlama. Nereye gitti arkadaşın.
-sağa
- tamam hemen bizde gidelim dedi.
Sağa döndüğü anda ılgının bir kaç kişi ile benim olduğum yere koşarken gördüm ağlamaktan koşamıyordu.
-louis dur hemen. Bu o
-tamam
-ılgın
-lorin
-iyi misin? Sana bir şey yaptı mı o şerefszi!?
-yapacaktı ama louis geldi ve beni kurtardı.
Benim dizime baktı
-kanıyor. Lorin bileğin mos mor. Avuç için kanıyor.
Bunları derke ağlaması daha da arttı ve bana dönerek
-seni orda bırakmamalıydım. Ya louis olmasaydı o zaman ne olacaktı. Ben bunun şeyi ile nasıl yaşardım senisiz
-knaka ağlama iyiyim ben sadece biraz canım acıyor dedim. Biraz içini rahatlatmak için ona yalan söylemiştim aslında canım o kadar ağrıyordu ki. Louis ılgına bakıp
-sende bir şey var mı
-hayır ben iyiyim beni takip eden de kaçtı.
-tamam o zaman ben lorini hastaneye götürecem pansuman falan yaparlar.
-bende geliyorum.
-senin gelmeme gerek yok sen bizim eve git. Annelerim yanına ben lorini getirene kadar. Yalnız da kalmasın. Bende ılgına dönüp
-aynen kanka sen git louislere bizde hemen geliriz dedim
-tamam kanka bekliyor olacağım. 
-tamam kanka

Louis arabayı hemen sürmeye başladığını fark ettim 5dk içinde hastaneye varmıştık. Beni hemen kucağına aldı ve acilin kapısına götürdü doktorlar başıma geldi neyi var diye sorduğu an ben daha fazla dayanamadım ve kendimi bıraktım. Bayılmıştım...

Future Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin