Future

Fotoğraf

Apartmana girdim merdivenlerden çıkıyordum Louis evden çıktı ve aşağı doğru indi
Louis;
-Biraz yürüyelim mi ?
Lorin;
-Yorgun'um Louis. İyi geceler
Louis;
-Lütfen Lorin.
Lorin;
-Tamam. 
Geldiğim yönden gene apartmandan çıktık nereye gittiğimizi bilmiyordum. Hem yürümek istemişti hem de konuşmuyor sadece gözlerimiz birbirimize bakıyordu. Birden burda
Ve bana döndü ellerimi tuttu beni kendisine çevirdi
-Lorin, özür dilerim. Seni sevmeme onu geçtim. Onun beni halen gerçekten de sevdiğini düşündüm.
-Sen onun seni sevdiğini düşündün ben burda sana açık açık sevdiğimi söylememe rağmen onu seçtin. Şimdi benden özür mü diliyorsun. Louis hiçbir şey olamamış gibi nasıl davranıyorsun.
-Lorin, evet onu seçtiğim için üzgünüm ve pişmanım ama insanlar yanlış kişilerden hoşlanabilir değil mi ?
-Evet hakılısın benim senden hoşlanmam buna bir örnek mesela.
-Lorin lütfen öyle deme.
-Louis sana hem çok kızgınım hem de öfkeliyim.
-O zaman içini dök lütfen.
-Eve dönemlim artık lütfen.
-Hayır bu gün bu meseleyi hal edeceğiz.
-Bunu sen mi söylüyorsun. Yapma lütfen Louis.
-Lorin seni bir yere götürmeme izin verir misin? Buraya çok yakın.
-Tamam ama sonra eve gideceğim zorlamak yok.
-Tamam.
Sahile yakın yerlerde dolaşıyorduk demek beni sahile götürecekti. Tahmin ettiğim gibi sahile gelmiştik şezlonglardan başka oturacak bir yer yoktu bir şezlonga oturdum Louis de yanımdakine geçti ama oturmak terine uzandı. Bende uzanmak istedim.
-Lorin, buraya daha önce kimseyi getirmemiştim. Burası benim için çok değerli bir yer. Ne zaman içim bunalsa bir sorunla başa çıkamasam buraya gelirim. Buranın sessizliği sakinliği kimsenin bu saatte burada olamaması. En önemli ve benim için değerli olan sevdiğim bir kızı ilk kez buraya getiriyorum.

Burası kelimenin tam anlamı ile harikaydı. Şezlonga uzanmak uykumu getirmişti saatte epey geç olmuştu. Louis konuşuyordu ama onun konuşması bana nini gibi geliyordu. Daha fazla dayanamadım gözlerimi kapattım ve uyudum.

Gözlerimi açtığımda halen şezlongdaydık güneş yeni yeni doğuyordu ve gökyüzünün o eşsiz renklerinin birbirine karışması ve deniz ile bir bütün olması harikaydı. Louis halen yatıyordu. Şezlongunu benim şezlongum ile birleştirmiş üstüme de kendi hırkasını atmıştı ben böyle ısınmıştım o ise bana kolunu atmış öyle ısınmaya çalışıyordu. O kadar masum o kadar yakışıklıydı ki saçları hafif rüzgardan uçuyordu bazen yüzüne değiyordu. Elimi saçlarına götürdüm. Yumuşacıktı.
-Keşke o gece Luluyu değil beni seçseydin Louis. O zaman bu durumda olmazdık. Kendime söz vermiştim ne olursa olsun artık yeni bir hayata başlamıştım ve o hayatta kimsenin beni üzmesine izin vermeyecektim. Ama bu hayatta başlamama rağmen halen seni seviyorum bir gram bile o sevgim eksilmedi ama hayatıma başka birisi de girdi Hero onu da üzmek istemiyorum evet belki ona karşı da bir şeyler hissediyorum onun bana gösterdiği samimiyet,beni güldürmesi,her şey de her zaman yanımda olması ve beni sevmesi bana sevdiğini söylemesi bunlar ondan hoşlanmama neden oluyor. Bilmiyorum Louis inanki bilmiyorum.
Bu cümleleri söylerken o halen yatıyordu. Kalktım ona son kez baktım yanağınandan bir öpücük kondurdum ve ordan uzaklaştım.

Hava artık tamamen aydınlanmıştı. Eve de yaklaşmıştım. Acaba Louis kalkmış mıydı? Yanında olmadığını fark etmiş miydi? Şimdi ne yapacağım ben aklım o kadar karışık ki hayatım iyice boka dönüyordu. Londra'ya güzel bir hayat yaşamak için gelmiştim ama burda işlerin daha zor olacağını düşünmemiştim. Eve geldim sonunda apartmana girdim evime de girdim bizimkiler halen yatıyordu. Giray kanepe de yatmıştı ılgın kendi odasında Giray yatıyorken ılgın ile konuşmama lazımdı bunca yıldır en yakın arkadaşım artık kardeşim olmuştu. Ona her şeyimi anlatırım. Onun ile son zamanlar ilgilenmedim en son ne zaman baş başa konuşmuştuk. Beraber oturup her şeyin iyi olacağını söylemiştik. Kapısının önüne geldim çaldım ama yattığından ses vermedi bende odasına girdim. Onu uyandırmaya kıyamazdım ama konuşmaya ihtiyacım vardı uyandırmak için yanına gittim uykunun en derin oldu saate yatıyordu belli ki gece geç yatmıştı kıyamadım vazgeçtim onu alıp bu gün dışarıya çıkaracağım. Baş başa. Bende onun yanına uzandım ve yattım gene. Gerçekten de yatağın bir kez daha çok rahat olduğunu anladığım dünki şezlongdan sonra her yerin tutulmuştu.

Uyandığımda saat öğlen ikiydi. Ilgın kalkmıştı çünkü yanımda yatmıyordu. Bende yataktan kalktım ve mutfağa gittim bize kahvaltı hazırlamıştı. Bu işte gerçekten de başarılıydı.
Ilgın;
-Lorin sana kargo geldi bir zarf ve de çiçek kimden geldiğini bilmiyorum ama üzerinde not var okumamak için zor durdum ama senin açman daha uygun olacağından açmadım.
Çiçekleri işaret etti çok güzel buket yaptırılmıştı ilk zarfı açtım. Bu Dylan'ın bahsettiği fotoğraflardı Hero ile olanlar. Çok güzel çekilmişti Hepsi gerçekte. Fotoğraflara bakarken aradan bir fotoğraf gözüme çarptı bu Heronun beni öptüğü zaman çekilmişti suyun altında nasıl olabilirdi. Şakaydı demi suyun altında da mı kamera vardı. O zaman şimdi Dylanlar bizi sevgili sanıyorlar. Buna inanamıyorum. Ilgın birden bağırmaya başladı elimdeki fotoğrafı aldı
-Lorin siz Hero ile öpüştünüz mü. Hem de suyun altında. Kapak için böyle bir şey olduğunu sanmıyordum. Yoksa siz kendiniz mi öpüştünüz? Bize her şeyi anlatıyorsun hemen şimdi.
Çiçekteki nota bakmak için çiçeği elime aldım

           Hayatıma girdiğin için
           Bana bu duyguları yaşattığın için
           Seni tanıdığım için teşekkür ederim.
           Seni seviyorum.
                                                    HERO

Çiçekleri hero yollamıştı demek ki. Telefonuma bildirimler geliyordu. Elime aldım ve kapak fotoğrafı bastırılmış ve yayınlamıştı. Sosyal medyada da yayınlanmıştı. Ama bu çektiğimiz foto değildi. Bu suyun altında öpüştüğünüz fotoğraftı. Herkes biliyordu artık. Sabah hayatımın boka benzediğini söylemiştim. Şimdi ise sabahki halinin ne kadar da sanalın ve güzel olduğunu anladım.