foaf | Chapter 3

958 83 31
                                    

Louis's POV

"Hey neyi düşünüyorsun?"

"S-sadece Harry niye geri dönmedi acaba diye düşünüyordum." dedim Zayn'e bakarak. Öğle arası birazdan bitecekti ve ani çıkışının ardından geri dönmemişti.

"Harry, evet. Ben de şaşırdım bir anda gitmesine. Annesiyle önemli bir konu hakkında konuşacaklardı galiba." dedi Zayn. "Harry hakkında ne düşünüyorsun?"

"Arkadaşımın arkadaşı." diye aklıma ilk gelen şeyi söyledim dürüstçe.

"Bu kadar mı?"

Daha dün tanıştığımız birisi hakkında ne söyleyebilirdim ki?

"Daha dün tanıştık. Yani okulda adını duyuyordum hep. Onun ve sizin. Yani bütün okulun sizi tanıdığı kadar ben de tanıyorum. Biraz garip biri ama, seninle şu tenfüste konuştuğumuz kadar bile konuşmadık onunla dünden beri."

"Anladım." Zayn önümdeki bisküviden bir tane daha aldı. Sonra zilin sesini duyduk.

"Görüşürüz." dedim ve ayağa kalktım. Zayn de kalkıp "Görüşürüz Louis." diyerek merdivenlere yöneldi. Önümdeki boş ambalajları alıp çöpe attım. Ah, sıkıcı okulumuzda sadece üç dersimiz kalmıştı.

Sınıfa çıktığımda herkes sınıftaydı. Öğle arası daha yeni bitmişti, normalde öğretmenden sonra girmeleri gerekiyordu. Bizim sınıfın alışkanlığı buydu.

Liam'ın yanına geçip oturdum.

"Louis, Niall'la çok iyi anlaşıyoruz! Cidden sanırım dediğim gibi benimle ilgileniyor." Liam heyecanla konuştu.

"Sevindim Li."

"Sen ne yaptın?"

"Harry ve Zayn'le konuştuk kantinde. Gerçi Harry erkenden kalktı ama Zayn'le çok iyi anlaştık. İyi birisi." dedim.

"Vay canına. Arkadaş edinmeyi bu sefer sorun etmiyorsun. Niall ikimize de yaradı desene."

"İşine dön Li. Zayn çok sıcakkanlıydı. Ve neşeli birisi. Onları hep havalı zannederdim. Gerçi Harry biraz," bana olan bakışları aklıma gelince anlatacak kelimeyi bulamadım "garip birisi. Ama Zayn çok neşeli, ben az konuştuğum için sadece karşımda neşeli birisi olunca iyi anlaşabiliyorum sanırım."

"Yapma, yoksa Zayn'i kıskanmaya başlayacağım." Alayla konuşan Liam'a döndüm.

"Mizah anlayışın mükemmel." diyerek telefonumu çıkarttım. Ders edebiyattı, en nefret ettiğimden.

||||||

"Liam, hadi." Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim.

"Tamam, bir dakika." diyerek montunun fermuarını çekti. Yanına gidip sıranın üstündeki kitapları sırt çantasına tıktım. Sağ omzumda kendi çantam olduğu için onunkuni sol omzuma takarak sınıftan çıktım. Onu beklemeden merdivenlerden inmeye başladım. Ben bekledikçe daha çok oyalanıyordu.

"Louis..." diyerek yanıma geldi. "Niall'ların sınıfına uğrayıp öyle çıkalım mı?"

"Ne gerek var? İşe geç kalırız."

"Bir dakika?"

"Sen git, çıkış kapısında bekliyorum." Sırt çantasını omzumdan çıkarıp ona verdim. Dişlerini göstererek gülüp hızla birkaç basamağı inip koridora girdi. Arkasından gülerek inmeye devam ettim. Dışarı çıkınca okulun duvarına yaslanıp Liam'ı beklemeye başladım.

Niall'la sonunda konuşuyor olmalarına seviniyordum. Senenin başından beri sürekli onu düşünüyordu ve okulda hep ona baktığını iddia ediyordu. Ben Niall ve arkadaşlarını popüler tipler olarak gördüğümden buna olasılık vermesem de, Liam hep ona baktığı konusunda ısrar ediyordu. Eh, sanırım haklı da çıkmıştı.

friend of a friendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin