foaf | Chapter 14

518 48 8
                                    

"Louis ben sıkıldım." Niall gelerek yanımdaki sıraya oturdu.

"Niye?" dedim.

"Bilmem." dedi Niall. "Sıkıldım."

Omuz silkip çizmeye çalıştığım çöp adama geri döndüm. Şapkasına çizmeye çalıştığım kuş tüyleri süpürge ucuna benzemişti.

"Sıkıldım diyorum." Niall defterimi elimden aldı. Çizdiğim şeyi yarım dakika inceledikten sonra bana döndü. "Adamı çöp çizip ayakkabı ve şapkalarını özenerek çizmişsin."

"Yani?"

"Ne demek yani?"

"Niall bunu ben çizdim. Öyle çizdiğimi zaten biliyorum." Nefesimi dışarı üfledim. "Yani?"

"Sıkıldım diyorum ama burada dimi?"

"Banane sıkıldıysan be, git sevgilin eğlendirsin." dediğimde Zayn önümdeki sıradan kahkaha atarak arkasına döndü. Yanında oturan Harry de Zayn dönünce bize döndü.

"Arkadaş olduğumuzu sanıyordum." diyerek elini kalbine götürdü Niall.

Elindeki defterimi elinden çekerek aldım. Çöp adamımın olmayan ellerine eldiven çizmeye başladığım sırada Liam elindeki kahveleri koyduğu tepsiyle sıranın başında dikildi.

"Louis, kalk." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Niye ben kalkıyorum? Onlar kalksın."

"Sevgilimin yanına oturmak istiyorum." dedi.

"Banane."

Elimdeki defteri bu sefer Liam almıştı. "Louis, hadi."

"Ben nereye oturacağım?" dedim.

"Sıraya otur. En küçüğümüz sensin." dedi Liam gülerek.

"En yaşlınız da benim." dediğimde kafasıyla sırayı işaret etti. Sıraya çıkıp bagdaş kurarak oturdum ve duvara yaslandım. Bir tarafıma Liam otururken diğer tarafımda da Harry oturuyordu.

"Ver." diyerek defterimi elinden çektim. Gülerek bana baktı.

Liam, "Çocuk gibi durdun." dediğinde Harry de gülmüştü.

"Peter Pan gibi." dedi kısık bir sesle Harry. Ama duymuştum.

"Sizin eğlenceniz olmak için çıkmadım buraya. İyilik de yaramıyor ki!"

"Tamam, tamam." diyip sustu Liam. Liam sustuğu gibi Niall başlamıştı.

"Li, ben sıkıldım."

Fazla konuşuyorlardı. Ben konuşmayı sevmezdim.

"Ne yapmak istersin?" dedi Liam.

"Eğlenceli bir şeyler. Tüm gün oturmak sıkıcı."

Arkadaş ortamında kulaklık takmanın kabalık olması haksızlıktı.

"Okuldan kaçalım mı?" dedi Zayn araya girerek. Niall ve Liam ona dönmüştü. "Bu sene hiç yapmadık."

"Nasıl olacak ki?" dedi Liam. Daha önce hiç okuldan kaçmamıştık. Ki bence gerek de yok. Yani, kaçacaksak niye geldik ki?

"Kantinin çatısına çıkıp atlıyoruz. Biraz yüksekte kalıyor ama sorun olmuyor."

"Ah, olabilir." dedi Liam. Bunun üstüne Zayn bana döndü.

"Sence?"

"Bence, böyle bir şeye gerek yok." dediğimde Niall göz devirdi.

"Hadi ama Louis, cidden sıkıcısın." diye yakındı Niall

"Okuldan kaçınca ne yapacağız? Orası da sıkıcı."

"Sahile gidebiliriz. Yani, biz hep öyle yapardık." dedi Zayn de.

"Bu soğukta mı?" dediğimde bu sefer Liam araya girdi.

"Louis, seni tanımasam dediğine inanacağım. Ama emin ol içimizde soğuğa aşık olan tek kişi sensin."

Nefesimi üfledim. Daha fazla direnebilirdim ama yine ve yine sonunda ikna edileceğimi anlamışım. "Tamam."

"Hadi. Acele edelim." dedi Zayn ve sırasındaki her şeyi çantasına koymaya başladı. Diğer çocuklar da hızlı hareket etmeye başlayınca Liam'la ayağa kalktık.

"Biz de hemen geliyoruz." dedi Liam ve arkasından hızlı adımlarla onu takip ettim. Sınıfımıza çıktığımızda elimdeki defter ve kalemi çantama atarak sıramdaki mont ve şapkayı elime aldım. Liam da kabanını giyip çantasını omzuna takınca sınıfın kapısına kadar hızla ilerledik. Koridora göz attığımda gördüğüm tek öğretmen bize uzaktaydı. Çantamı önüme alarak oraya sırtımı dönerek merdivenlere koştuğumda Liam'ın adım sesleri de arkamdan geliyordu.

Çocuklar sınıftan çıkmış bizi bekliyorlardı.

"Takip edin." dedi Niall ve önden ilerlemeye başladı. Boş olan küçük bir odaya girdiğimizde, burayı ilk defa görmüştüm. Böyle odaların malzeme odası filan olması gerekmez miydi? Burası boştu.

Odanın devamındaki pencereye ilerlediklerinde Zayn önden atılarak yerinde sıçradı ve açık pencereye tırmandı. Hepsi geçtiğinde Liam'la sona kalmıştık. Açıkçası Zayn ve Niall'dan çok kısa olmasam da, kısaydım. Ve çıkabileceğimi sanmıyordum.

"Gel." dedi Liam ve pencerenin önüne geldik. Ellerini basmam için basamak gibi birleştirdiğinde eline basarak pencereye tutundum. Pencereden direkt kendimi dışarı attığımda bur an boşlukta kalıp ardından çatıya düşmüştüm. Liam için kenara çekildiğimde o da gelmişti.

"Harry." dedi Niall ve önünü işaret etti. Harry kafasını salladığında onu takip ederek çatının ucuna ilerledik. Yüksekliği gördüğümde hemen geri çekilmiştim.

"Buradan atlamamın imkânı yok." dedim.

"Harry ve Liam uzun. Onlar seni tutabilir." dedi Niall. O sırada önce Harry'ye işaret etmesinin nedenini anlamışım.

Harry ilerleyerek önce çantasını aşağı attı. Çatının ucunda oturur biçimde ayaklarını aşağı sallandırdıktan kısa bir süre sonra kendini boşluğa bıraktı. Hızla koşarak ne olduğuna baktığımda Harry ayakları üstüne düşmüştü. Niall da arksından çantasını attı. Kendini öylesine boşluğa bıraktığında Harry hızla ileri atıldı ve onu tuttu. Zayn de kendi kendine indiğinde Liam bana baktı.

"İnip seni tutacağım." dediğinde çocukların bizi izlemesinden utansam da konuştum.

"Yalnız bırakma beni burada." dedim. "Hadi vazgeçelim."

"Louis. Gerçekten bir şey olmayacak." dedi Zayn.

Liam bana baktığında kafamı olumsuz salladım. Bir de ben atlayamazsam hepsi giderdi ve okulda tek kalırdım. "Gitme."

"Peki. O sona kalsın, sen şimdi gel." dedi Niall.

Harry de bana baktı. "Tutacağıma emin olabilirsin."

Emin olmasam da kafamı salladım. Tutsa iyi ederdi.

Aşağı baktığımda kendimi intihar edecek gibi hissetmiştim. Ölür müydüm bilmiyordum ama tutan olmazsa sakat kalacağım kesindi.

Bir adımımı boşluğa attıktan sonra bir anda gelen özgüvenle kendimi tamamen boşluğa bıraktım. Birkaç saniye sonra gözlerim sıkıca kapanmış bir şekilde havada asılıydım. Harry ise belimin biraz üstünden sıkıca tutmuştu. Gözlerimi açtığımda bana bakıyordu.

"Teşekkürler." dediğimde indirmişti.

"Önemli değil." dedi ve Liam'a döndüm. Sıkıntı yapmadan yere inmişti. Paraşütle atlıyor gibi rahat olmalarını anlayamıyordum.

"Sahile gidiyoruz değil mi?" dedi Niall.

"Evet." dedim. En azından gittiğimiz yer güzel olsaydı katlandığım heyecana değerdi.

Daha 14. bölümden Harry'nin kucağına atladı lan çocuğa bakın dkfhdsknfkg. Tabiki şaka yapıyorum neysee, kısa olduğunu biliyorum. Umarım gelecek bölüme telefi olur. Ve history sizce de mükemmel değil mi?

friend of a friendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin