foaf | Chapter 1

1.7K 102 37
                                    

Hayır wattpaddeki ilk kitabım değil ama diğer kitaplar hiç içime sinmiyordu. Yani bu memnun olarak yayınladığım ve düzenli yeni bölüm ekleyeceğim ilk kitabım olacak. Ve birde ilk boyxboy kitabım. Buna devam etmek istiyorum, umarım beğenirsiniz .xx

Harry's POV

Annemin aşağıdan kahvaltı için çağırmasına karşılık son kez Tumple Run'da yeniden başladım. Evet eski bir oyun, evet şuan kimse bunu oynamıyor. Ama hâlâ benim favorim. Tam ağacın altından geçmek için eğilirken ekrandaki 'Niall' yazısına lanetler savurdum.

"Ne var Niall?"

"Hey, sakin! Günaydın dostum."

"Ah, sana da günaydın. Şimdi niye oyunumu böldüğünü söyler misin?"

"Imm, seni bu akşam bir yere çağıracaktım."

"Yine mi kavga Niall? Tamam, kavga rahatlamak için güzel bir yöntem ama senin açtığın kavgalar çok bokt-" Harika, sözümü kesmişti.

"Hayır, hayır. Bilardoya çağıracaktım seni."

"Nereden çıktı bu?"

"Sakin ol, bomba geliyor!" demesiyle kahkaha attım.

"Şuan tek heyecanlı olan sensin, Niall."

"Tamam, Harry. Liam'la bu akşam bilardoya gidiyoruz."

"Ne? Seni piç. Nasıl benim haberim olmadan işleri bu kadar ilerletebildin?"

"Ah, cuma günü oldu. Okul çıkışı basket sahasında onu gördüm. Tek başınaydı. Ben de spor salonundan geçip soyunma odasına gidecekken bana seslendi. Orada konuştuk ve bilardoya gitme kararı aldık. Şuan sadece arkadaşça bir buluşma."

"Ve sen yanında beni davet ediyorsun çünkü? "

"Ah, şu Liam'ın tek arkadaşı olan, senin okulda bütün gün gözlerinle taciz ettiğin çocuk, Louis. O da geliyormuş ve benim de bir arkadaş davet etmemi söyledi. İlgini çeker diye söyledim."

"Niall! Sen bir tanesin! Akşam kaçta ve nerede?"

"8'de beni al. Şehir merkezindeki lunaparkın içindeki kapalı alanda."

"Tamam."

"Ve, Harry!"

"Evet?"

"Benim kavgalarım boktan değil."

"En son okuldaki dokuzuncu sınıfları dövmüştük Niall, haklısın çok eğlenceliydi!"

"Sadece üç sınıf büyüğüz Harry ve benim tek kavgam o deği-" Telefonu suratına kapattım.

Az önce olanların etkisiyle bir an duraksadım. Tanrım, sonunda tanışacaktık. Yani, teknik olarak ben onu tanıyordum. Ama o da beni tanıyacaktı. Arkadaş olacaktık. Umarım sonra da daha fazlası, ah.

Kapımın çalınmadan açılmasıyla kapıya döndüm.

"Gemma, bu kapı, izin almak için çalınır."

"Harry, aşağıdaki annen, ve anneler kahvaltıya çağırırsa gelinir."

"Tamam, geliyorum."

"Son yarım saattir geliyorsun zaten." demesiyle nefesimi seslice dışarı verdim.

"Geldim, geldim." dedim ve mutfağa inerken Gemma'yı arkasından takip ettim. Annem mutfakta oturmuş beni bekliyordu.

"Günaydın güzellik." diyerek yanağını öptüm. Sandalyeyi çekerek oturdum.

"Günaydın, tatlım."

Masaya baktım. Herzamanki gibi mükemmel bir kahvaltı. Haftasonları evime gelmeyi bu yüzden çok seviyordum. Masadaki herşeyden bolca tabağıma alarak yemeye başladım.

friend of a friendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin