3

305 17 2
                                    

Kainat'ın Anlatımı-Bölüm 3-Gidiyor!

Eşyalarımı toplamaya başladım. Gitmek istiyordum. Bu şehirden uzaklaşmak istiyordum. Buradan uzaklaştığımda acılarımı da beraberimde götüreceğimi biliyordum. Ama en azından bir süre bana bütün o olayları hatırlatan yüzleri görmeyecektim.

"Kainat Kazım amca-Kainat ne yapıyorsun ya? Almilla, koş yetiş! Kainat eşyalarını topluyor! Gidiyor galiba!"

Almilla koşarak geldi. Yüzü bembeyaz kesilmişti.

"Kainat bak o eşyaları şimdi yerine yerleştiriyorsun. Hadi bakayım! Çabuk!"

"Kızlar, bakın. Ben kararımı verdim. Beni caydıramazsınız. Yapamıyorum anlamıyor musunuz?! Yapamıyorum daha fazla! Her gün bana olayları hatırlatan şeyleri görmekten sıkıldım. Odamda duran Can'ın hediyeleri, telefonumdaki beraber çekilmiş fotoğraflarımız, mesajlar. Çıldıracağım. İzmir'e gitmek, ve onu bana hatırlatan her şeyi silmek istiyorum. Anlayın beni."

"Ama Kainat, sensiz kalan Kaçak Gelinler sosyal medya kullanmayan bir Şebnem Gürsoy'a, yoga yapmayan bir Almilla Peker'e benzer. Sensiz biz biz olamayız ki Kainat."

Daha fazla konuşup tartışmak istemiyordum, o yüzden bir şey demelerine fırsat vermeden çıkıp gittim koşarak. Her adımımda farklı bir anı canlanıyordu aklımda. Ağlamak istiyordum.

Geçen bir taksiyi çevirdim. Bindim ve "... Havalimanına amca." dedim. Geçip giderken bizim mahalleden, unutmaya karar verdim herşeyi. Ailemle tekrar kavuşacağımı düşünmeye çalıştım. Güneş'i, annemi, babamı çok özlemiştim. Ama o an yaşadıklarımdan başka bir şey düşünemiyordum.

Havalimanında durduk. Bir bakış attım. Muhtemelen İstanbul'dan geriye kalan son anım, burası olacaktı. Bir daha geri gelmeyi düşünmüyordum.

Bekleme salonunda beklerken bir teyze vardı yanımda. Arkadaşıyla konuştuklarına biraz kulak misafiri oldum.

"...Kız arkadaşlarına çok kızmış, terk etmiş onları. Hem de büyük suç onların değilken. Sonra pişman olmuş, onları görmek istemiş ama, bulamamış onları. Vicdan azabı çekip durmuş ben nasıl böyle can yoldaşlarını hiçe sayıp onları terk ettim diye..."

Bu aynı benim yaşadıklarıma benziyordu. Belki ben de sonra pişman olacak, ama onları bulamayacaktım. Ama kararımı değiştirmedim. Kulak misafiri olduğum bir konuşmadan dolayı dönecek değildim, Almilla ve Şebnem onca dil döktüğünde bile kararımdan caymamıştım.

"İzmir'e gidecek yolcular, uçağınız hazır, beklemektedir..."

Kalktım, ve kararlı adımlarla uçağa doğru yürüdüm. Uçağa bindim, ve aşağısını seyretmeye başladım. Tam telefonumu uçak moduna alacaktım ki, bir mesaj geldi.

Kimden: Şebnem

Kainat, sen mutlu olacaksan, biz sensiz de yaşarız...

Bu mesajı görmemle kararım değişti. Böyle arkadaşlarım varken, salak bir herif yüzünden onları terk etmek hiç adil değildi. Geri dönecektim, onları çok seviyordum çünkü...

3 Bin Okuma! Size ne kadar teşekkür etsem az. 

KAÇAK GELİNLER #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin