Arkadaşlar, bölüm öncesi yazar notu yazmayı sevmem ama 2Bin okunma oldu. Votelar ise 100'ü geçti. Herkese çok teşekkür ediyorum. Fikirleriniz için bana mesaj atabilirsiniz. :')
Sınıfın kapısından içeri girdiğimde, sınıfta kimse olmadığını fark ettim ve yerime oturdum. Çantamdan test kitabımı çıkartıp, yarınki biyoloji sınavına hazırlanacağım sırada Caster geldi.
"Hey," dedi sakin bir tonla. Onu bu şekilde görmeyi cidden özlemiştim. Sırrımı güvenerek anlatabileceğim nadir kişilerden birtanesiydi. 4 yıldır tanıyordum ve hiç kimseye değişmezdim Caster'ı. Playboy tavırları dışında oldukça çocuksu bi karakteri vardı. Her zaman yanımdaydı, beni hiç bir zaman bırakmamıştı. Düşüncelerimden sıyrılıp "Hey." diye karşılık verdim.
"Sınava mı çalışıyorsun?" diye sorduğunda başımı 'evet' anlamında salladım. "Daha bugün geldim ve yarın sınav var. Sanırım fazla şanssızım."
"Sanırım öylesin." dedim başımı test kitabından kaldırarak.
"Bu akşam bize gelsene. Hem sınava çalışmış oluruz. Hem de biraz konuşuruz."
"Şey, tabii. Tabii gelirim." diye karşılık verdim.
Caster'la gülüştüğümüz sırada, kapıdan içeri 'Adeta Bir Adet Somurtan Dylan' girdi.
"Selam," diye söylendi Caster. Bunun üzerine Dylan, sinirli bakışlarla Caster'a bakıyordu ve bir şey yapmamak için kendini zor tutuyordu.
"Selammış. Al bi tarafına sok o selamı." diye fısıltı şeklinde söylenirken, Caster anlamamış bir ifadeyle afalladı.
"Efendim?"
"Yok bir şey."
"Peki."
"Caster cidden çok yapmacıksın ve sinirlerimi bozuyorsun." diyerek aniden patladı. Dylan'ın ani çıkışları hepimizi şaşırtsada, artık alışmıştık.
"Sinirlerini bozmayı başarmışım demek?"
"Evet. Bu daha çok sinirlerimi bozuyor." diye sinirle söylendi Dylan. Ortamdaki sinirli havayı kaldırmak için konuyu değiştirmeye çalışmamla ikiside bana döndü.
"Uhm, şey, biyoloji sınavındaki konular zor olacak diyorlar." diye konuyu değiştirmeye çalışırken daha da berbat ettiğimi anladığımda, Dylan ve Caster sinirli bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı.
Caster konuyu uzatmamak için benimle konuşmaya başladı.
"O zaman okul çıkışı arka bahçede buluşalım. Sonra da bize geçeriz?"
"Tamamdır." diye karşılık verdim ama bunu duyan Dylan pek de neşeli görünmüyordu.
"Kim kime geliyor? Ne oluyor lan?" diye şaşkın bir ifadeyle bağıran Dylan, Caster'ın yakasına yapışmıştı. Fakat ne yumruk atıyordu, ne de bir atak yapıyordu. Sadece Caster'ın gözlerine öfkeyle bakıyordu. Bu durumdan fazlasıyla rahatsız olduğumu belirtmek için konuşup ilgiyi üzerine çekmeye çalıştım.
"Ne yani? Her gün böyle başka biriyle kavga mı ediceksin Dylan? Önce Barkley, şimdi de Caster. Bıkmadın mı? Yetmedi mi bu kadar öfke patlaması?"
Dylan suratıma bakarak Caster'ın yakasını yavaş bir şekilde bıraktı ve Caster, hiçbir şey söylemeden sınıftan dışarı çıktı. Sadece Dylan ve ben kalmıştık. Aramızda birkaç adım vardı ve yavaş adımlarla bana doğru gelerek o mesafeyi de kapattı. Artık resmen nefesini yüzümde hissediyordum.
"Senin için mutluyum."
"Ne? Niye?" diyerek afalladım.
"Caster'la sevgilisiniz sanırım?" demesiyle küçük bir şaşkınlığa uğradım ve Dylan'ın böyle saçma sapan bir şeyi nasıl söyleyebildiğini düşündüm. Alt tarafı sıradan iki arkadaştık.
"Ne saçmaladığının farkında mısın?"
"Ne yani? Sevgili değil misiniz?"
"Bunun olacağı gün, mezarımı hazırla Dylan."
"Demek benden vazgeçemedin,huh?" demesiyle yüzündeki o pis gülümsemeyi gördüm. Ona kesinlikle ayrı bir hava katıyordu.
"Ne demezsin, tapıyorum sana." dedim gülerek ve suratsızca. Ne olduğunu anlayamadığım bir surat ifadesiyle bana yaklaşarak aramızdaki mesafeyi kapattı.
Nefesi, o kadar derin ve güzel hissettiriyordu ki isteseniz de ondan uzak kalamazdınız.
"Ne istediğini biliyorum," diye nefes nefese kalmış bir şekilde söylendi nane dolu boğuk nefesiyle. Hiç birşeye odaklanamadım. Beynim durdu. Hiç birşey hissedemedim. Benim üzerimde yarattığı bu etki, oldukça garipti.
"Ne istiyormuşum?" diye meraklı bir şekilde sordum yüz hatlarını incelerken. Ağzını aralayıp bir kaç saniye bana baktı.
"Beni." demesiyle sert bir şekilde yutkundum.
"Belki de seni istemiyorumdur, huh?"
Yavaşça yaklaştı ve kulağıma doğru eğildi. "Emin ol, bütün kızlar beni ister." dedi ve tekrar yüz yüze geldik. Nefesini, yüzümde çok derin bir şekilde hissedebiliyordum. Yaşadığım duygu, tarif edilemezdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Adore You|O'Brien
RomanceSevdiği kıza tapan bir çocuk,umursamaz bir genç kız ve değişik hayatlar.