Uçurtmayı Sevmek
Serçeyi Öldürmek'ten tanıdığımız Zeliha ve Emir'in hikâyesidir.
Psikoloji okuyan Eylül'ün hayatındaki her şey sıradandı ta ki arkadaş zoruyla indirdiği Tinder'da ünlü bir basketbolcuyla eşleşene kadar... Biraz eğlenmek istiyorsan buyur içeriye :) Yayımlanma tarihi: 17.02.2020 Romantizm #2 Genel Kurgu #5 Genç Kurgu #9 Mesaj #1 Texting #2
Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı Fırat'a ilgi duymaya başlar. *atıfet:karşılık beklemeden duyulan sevgi (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Saklıdır.
"Buzun altında can çekişirken bulmuştu beni şifam, dudaklarıma yaşam nefesi vermişti." Peki, beni ölümün soğuk karanlığından çekip alan, ruhuma nefes olan sıcak dudakların sahibi kimdi? * Terk edilen ve yalnız bırakılan bir çocuğun büyüdüğü kadar ruhu hep yaralı bir çocuk olur. İyileşmenin çaresini duygularını dondu...
"Zarin Hozan ve Beran Bejindarın Hikayesi başlasın o zaman! " Bir insan en fazla ne kadar sevilmezse işte o kadar sevmedi beni! 2019/7/24
01.08.2017 ~ Genel Kurgu içinde #13 Arabasının içinde bekleyen Altan açılan kapıyı görünce hemen çıktı arabadan ama gelen sadece Zümrüt'tü. O an aklına gelen sadece, kızın neden bu halde dışarıya çıktığıydı. Ama kızın aklına bile gelmemişti evden çıkarken üzerine kalın bir şeyler almak. Altan hemen arabaya dönüp ya...
Çok farklı bir hikaye sunmayacağım size..belki bu kurguyu defalarca görmüşsünüzdür wattpadde..ben sadece daha farklı yazmaya çalışacağım bu kurguyu..daha gerçekçi..daha hissederek ve daha hissettirerek..daha hayatın içine dokunarak..ve beklenmeyen etkileyici bir son ile.. En büyük zevklerinden biri yazmak ve en büyük...
"Beni bu kafese tıkmakla hayatının hatasını yaptın." Adam genç kıza yaklaşıp tam önünde durdu. "Ben hata yapmam Şimal! " "Öyle şeyler yapacağım ki benden önceki günlerini mumla arayacaksın Yekta! " " Ben zaten ateşin ta kendisiyim senin çıran ancak benim ateşimi harlar. "
Holding sahibi bi adamın küçükken ona el uzatan bi kıza aşık olmasıyla hikaye başlar...
Wattys 2019 Kazananı (Yeni Yetişkin) 🏆 [...] Bir kitapta okumuştum. Şöyle yazıyordu: "Boğazı dantel gibi süsleyen Kız Kulesi, her şeye tepeden bakan kibirli Galata'ya âşık oluyordu." Benim kalbim ise yıllar öncesinde aşka düşmüştü, o kibirli perdenin altında yatan masum Galata'nın ruhuna. Sadece onun haberi yoktu. Ya...
Yanımda duran adama baktım. Benim için sırlarla dolu adama. Tamam Yakışıklıydı hatta oldukça yakışıklıydı ama yanımda durmayı haketmiyodu benim onun yanında durmayı haketmedigim gibi. biz birbirimiz için yaratılmamıştık bizim bi geçmimişimiz yoktu ya da güzel bi anımız. Ben bu adamı tanımıyodum ben bu adamın yanında o...
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidi...
*** Sevginin en benciliyle sınandı genç adam. Zırhı pas tuttu, kılıcı elinden alındı, aşk için verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Şövalye ruhunu çaldı zaman. Umutlarını yitirdi, küstü, kapattı kendini. Sevginin bencillikten en uzağını kuşandı genç kadın. Umut ekti elinin uzandığı her yana, iyiliği taşıdı adımlarında. M...
Büyük bir holding ve onun başında babasından devraldıklarını devam ettiren Necdet Söğüt Genç eşi Esra ve ilk evliliğinden olan aynı zamanda birlikte çalıştığı ikiz kızları... Milyarlarca dolar değerindeki şirketin başı belada... Tehditlerin ardı arkası kesilmiyor! Sedef ve Mine, babalarının yaşadığı tehditlerin ortası...
Kalbime İyi Bak... 100 Maddelik Bir Aşk İşkencesi ** Yağmurda ıslanan iki bedeninde ateşi sönmüyor du. ikisinin de gözlerinde nefret vardı. İkiside nefret ediyordu birbirlerinden. Murat'in öfkesi bitmiyordu. Nefret ediyordu bu kadından hemde ölesiye. Karısıydî belki ama bu sadece kağıt üzerinde olacak , anlaşma bite...
- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - Seni izliyorum. Yeniden kayboldu. Sanki benimle oyun oynuyordu. Pis saç...
"Yapma!" Sesimi her ne kadar güçlü tutmaya çalışsamda o bana her yaklaştığında kalbimin atışı hızlanıyor, heyecandan avuçlarım terliyordu. Bir adım daha attı, bu adım aramızda ki kısacık mesafeyi sıfıra indirmişti. "Neyi yapmayayım?" Ellerinden birini ince belime yerleştirdi. "Bunu yapma işte! Bana dokunma!" Güç bela...
Birbirinden habersiz birbirleri için çarpan, ısrarla aidiyetlik isteyen iki kalp... Bir şarkının nakaratında gizliydi onun aşkı. Kitaplarının en sevdiği sayfalarında, seven ve sevilen aşık adamımızda... Kendini kaybettiği o eşsiz kahve kokusunda.. Her şeyde gizliydi onun aşkı. Nefes alan ya da almayan... Canlı cansız...
Melek ve Ateş... Biri pişmanlığın kor ateşine düşmüş, biri ise yüreğine düşen kor acıyla baş başa kalmış. Peki ikisinin de bu kordan çıkması ne kadar mümkün? Ya ikisinin de koru birbirlerinde tamamlanıyorsa? Soruların cevap bulacağı, vicdanların konuşacağı ve hayatın planlarla nasıl savaştığı anlatılan Bir Aşk Masalı...
Efsane kendi hikayesi 'EFSANE'NİN AŞKI' ile dönüyor. En çok istenilen, en çok eleştirilen, ama en çok sevilen Cem Ernez kendi hikayesi ile tekrardan okurları ile buluşacak. En berbat sevgili, en sadık koca, en kusursuz dost, en mükemmel baba, en kıskanç kayınbabamız Cem Ernez; yeni eklenen, çok eğleneceğiz bölümleri i...
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşe...
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündü...
"Rotamı kaybettim anlıyor musun beni?. Ruhum oradan oraya sürükleniyor. Belirsizlikler içerisinde yeni bir dünya kurmaya çalışıyorum kendime. En ufak darbede un ufak olacağım anlıyor musun?." Acılar içinde kıvranıyordum. Hayır hayır bu fiziksel bir acı değildi. Tamamen ruhsal bir acıydı. Bir düzensizliğin üzerine kuru...
(+18) Eylem ve Ömer Asaf, çocukluklarından itibaren tanışan, yaklaşık on yıldır birlikte olan bir çifttir. Ateşin yaktığını, buzun dondurduğunu, rüzgarın üşüttüğünü ve güneşin bunalttığını dahi birlikte öğrenmiş, birbirlerini gördükleri ilk andan son ana kadar aralarında derin bir bağ oluşmuştur. Oldukça güzel ilerle...
Bir tarafta çocuklarından habersiz yaşayan bir adam. Diğer tarafta günden güne baba özlemiyle yanan; sesini, kokusunu, görünüşünü merak ederek büyüyen iki çocuk. Ve tüm bunlara sessiz kalarak onu terk edip ruhunu paramparça eden adamın çocuklarını hak etmediğini düşünerek gizleyen bir kadın. Geçmişe hapsolmuş yaşanmış...
Sonra gece üstümü örttü, yıldızlı gece göğüne benzeyen gözlerine bakmaya fırsat bulamadan.
Sinan Tümer; başarılı, insanın içini eriten ses tonu ve kusursuz diksiyonu olan bir spor spikeridir. Yurt dışında çalıştığı kanalda Beşiktaş'ına laf ettiği için canlı yayına gelen konuğuna kafa atıp, istifa eder ve Türkiye'ye dönmeye karar verir. Bütün spor camiası şerefli davranışıyla onu bu dünyaya kabul etmeye hazı...
Bir adam iki kişilik... Hem merhem hem yara... Bir kadın kırık,dökük baştan sona yıkım... Ölümün varlığını unutarak yaşadığım gerçeği yüzüme okkalı bir tokat olarak inerken mavinin en güzel tonuna baktım. Az önce benimle alay eden adam şimdi nefes almakta zorluk çekiyordu. Ölüm var bu dünyada diye haykıran benliğim...
Ailemin başına gelenleri beni büyüten babamdan öğrendim..... Neden bu şekilde kimsesiz kaldığımı, Aslında var olan ailemden neden uzaklaştırıldığımı öğrendim..... Annem beni korumak için yetimhaneye bırakmıştı. Her hafta beni görmeye gelirdi. Taki yedinci doğum günüme kadar. O günden sonra bir daha annemi görememiştim...
"Hiç ölmek istedin mi?" Beklemediğim bu soru karşısında ilk önce şaşırmış sonra kıkırdamıştım. "Neden güldün?" Oturduğum yerden kalkıp eğilerek reverans yaptım. "Karşınızda defalarca intihara kalkışan bir kız var bayım." Suratı ifadesizdi fakat umursamadan yerime oturdum. "Neden hala yaşıyorsun?" "Birazı acemiliğime...