"Bazı şeyleri yapmak zorunda kalırsın Belgin. Hiçbirini isteyerek yapmadım. Zorundalıktı." Dolu olan gözlerimden akan yaşlara engel olmak istedim ama yapamadım. Onun karşısında ağlamayacağım dedim ve kendime vermiş olduğum sözü yine çiğnedim. "Bütün bunları zorundalıklara sığdıramazsın Aktan! Bütün yaşattığın şeyleri böyle bir şeyin arkasına saklayamazsın sen ya!" Ondan uzaklaşmak istediğimde kollarını vücuduma sararak engel oldu. "Hiçbir şeyin arkasına saklamıyorum." Canım yanıyordu. Her şeyi bir cümleye sığdırarak telafi edemezdi. "Benden uzak dur Aktan. Gözlerin gözüme değmesin, ellerin ellerime dokunmasın, kokumu alma, kulakların sesimi duymasın... Cümlelerin daha fazla canımı yakmasın." Benim aksime sıcak olan elleri yüzümdeki yaşları sildi. "Böyle yapma Belgin." Başımı iki yana salladım. "Sen sevilmeyi hak etmiyorsun Aktan Eroğlu." Kurduğum cümleyle kasıldı. Kurduğum cümleyi kurmamayı diledim. *** İçime vuruşları o kadar hoyrattı ki içime girdikçe kasılıyordum. "Bu gece öyle bir gece olacak ki, kulaklarımda sadece senin inlemelerin olacak." Gözlerimi aldığım zevkle yumdum. "Aktan daha sert... Ah!' Gece o gün üzerimize serildi. Biz o gün sadece geceye iz bıraktık sandık ama en çok birbirimize bıraktık o izi.
7 parts