Klasik bir giriş gibi görünsede eminim herkes yazdıklarımdan biraz biraz kendinden bir şeyler çıkartacaktır. Her yarım da biraz daha kendini, biraz daha aşkını, biraz biraz ve biraz daha hayallerini düşlerini. Konu aşk olunca çokta enteresan farklı sonuçlar çıkmıyor gerçi ortaya. Fakat bazen öyle anlar olur ki insan bir tek bu anı kendisi yaşıyormuşcasına. Acaba her zaman sonuç aynı mı ? Yada bir tek bana mı böyle ? Veya ikilem de kalmak mı ? Hangisi daha çok sever diye. Bu soruların cevaplarını bende bilmiyorum. Beni tanımıyorsunuz. Hoş bende sizleri tanımıyorum. Çok garip değilmi insanın hiç bilmediklerine dökülmesi. Ben dökülüyorum her satırda biraz daha kendimden parçalar bırakarak. Daha önce kâğıtlara yazar yazar dururdum. Sonra yırtar, yakardım. Bunu her defasında yapardım. Belkide kendimi onları yırtıp yakınca beraberindeki kül olup gitmesini umut ederdim. Nitekim öyle olmadı. Olmuyormuş. İnsan sustukça büyüyormuş içerisinde. Konuşunca anlatamıyor, kelime bulamıyormuş.
3 parts