Akşam olduğunda Beliz yorgun bir şekilde bilgisayarını kapayıp şirketten çıkmıştı. Otobüs durağına geldiğinde çantasından kulaklığını çıkarıp müzik dinlemeye başlamıştı. Sadece müziğin ruhunu arındırabileceğini hissetmişti. Ruhu darmadağın olmuştu. Görkem'e bunu demiş olduğuna inanamıyordu. Ama demişti. Gözünü karartıp bana bunu yapmaya hakkın yok demişti. Tepki vermemişti. Hoş bir tepki de beklememişti. Bir yanı demiş olduğu için rahatlamıştı. Ama bir yanı tedirgindi. Şimdi arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğinde o da orada olacaktı. Varlığıyla onu tedirgin etmeye devam edecekti.
Otobüs geldiğinde bu sefer oturacak yer bulamamıştı. Beliz de çıkış kapısına yakın bir yerde durup dışarıya bakmakla yetinmişti sadece. Sakince acelesi yokmuşçasına buluşma yerine gitmişti. İçi bomboş olmuştu sanki. Etrafındaki insanlara bile bakmamıştı giderken. Kafeye geldiğinde kimsenin gelmediğini fark etmişti. Bu onu rahatlatmıştı. Biraz nefes alabilirdi. Esna'nın daha önce rezerve ettiği masaya oturup siparişini vermişti ki omzundaki eli hissedince başını çevirmişti. Gelen Esna idi ve endişeli bir şekilde ona bakıyordu. Ona gülümseyerek rahatlatmaya çalışmıştı. Esna da garsona siparişini verdikten sonra Beliz'in yanına oturup sıkıca elini tutmuştu. Beliz de boş gözlerle masaya bakıyordu.
"'Bana böyle davranmaya hakkın yok.' Dedim." Dedi Beliz fısıltıyla. Esna ise şaşkınca ona bakıyordu.
"Nasıl?" dediğinde Beliz'in ifadesiz bir şekilde kendisine baktığını görmüştü. Onun bu ifadesizliği Esna'yı endişelendirmişti.
"Onun gözlerine baktım Esna. Böyle doğrudan, yakından, göreceğim nefretten korkarak onun gözlerine baktım. 'Bana böyle davranmana hakkın yok Görkem.' Dedim." Dedi Esna'ya bakarak. Esna ise duyduklarına inanamıyordu. Tüm bunlar ne zaman olmuştu? Beliz'e baktığında yıllar süren inkarını ve ikisinin bilip de asla dillendirmediği gerçeği tekrar görmüştü.
"Ne dedi?" dedi Esna da.
"Hiçbir şey. Zaten hemen gittim oradan. Yanıtını duymak istemedim." Dedi Beliz. Uzun ve derin bir nefes alıp tekrardan önüne bakmıştı.
"Çok zor Esna." Dediğinde Esna dayanamayacağını anlamıştı.
"Anlatmanı istediğimi biliyorsun Beliz. Ne olduğunu anlat bana. Görkem ile aranızda neler geçti? Sana yıllarca sordum, sen de yıllarca sustun. Ama artık susma. Zorlanıyorsun, görüyorum. Ama elimden bir şey gelmiyor."
"Ne demek elimden bir şey gelmiyor? Yanımdasın Esna daha ne yapabilirsin?"
"Allah aşkına sinirlerimi zıplatma Beliz. Anlat artık. Neler oldu? Yoksa sen... Senin hislerin...."
"Esna neler diyorsun sen?"
"Yoksa onun sana karşı hisleri mi vardı?"
"Tamam konuyu kapatalım artık." Dedi Beliz sinirli bir şekilde. Esna'ya bakarak. Ama Esna uzun zamandır bildiğini dillendirmeye karar vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesken
General FictionZaman, her zaman güzel şeyler getirmez. Önemli olan zamanın getirdiklerini tümüyle kucaklayabilmektir. Yoksa insan nasıl dayanır bunca kötülüğe? Yıllar sonra kopmuş bir arkadaş grubu tekrar bir araya gelir. Ancak aradan yıllar geçmiştir ve her şey...