'' Soner '' . Eve giderken yol boyunca bunu düşündüm.Çünkü az önce hayatımın 2. şokunu yaşadım. Birincisini söylemem veya anlatmama gerek yok sanırım ,çünkü biliyorsunuz... Neyse.
Yol boyunca Berat abi bana bakıp duruyordu , nedenini anlayacak kadar zekiydim. Ama yinede sessizce çekinerek sordum :
-''Berat abi'' Anında bana dönüp sıcacık gülümsedi. Bende ona gülümsedim . Sanırım hayatım boyunca bir tek ona gülüyorum. Nedenini bilmiyorum, okulda bir şey olduğu zaman hemen ona anlatırdım hiç bıkmadan sıkılmadan dinlerdi, sınav sonuçlarım açıklandığında ilk ona söylerdim. Yani kısacası Berat abi ile aramda değişik,farklı bir bağ var.
-'' Efendim Adal , bişey mi diceksin ? ''
-'' E -evet şeyy neden iki saattir bana bakıyorsun.'' dedim ve yine anında bana döndü , ama bu sefer gülmedi daha çok üzülen bir bakış attı ve tekrar yola odaklanmaya çalıştı.Evet soruma cevap alamadım. Tam konuşucak iken hissetmiş olucak ki :
-'' Bugünkü çocuk kimdi '' Bunu söylerken sesinde değişik bir şekilde sevinç duygusu vardı... Sanırım. Bana döndü ve ben de anlatmaya başladım :
-'' Yani aslında bilmiyorum. Okulda son zamanlarda sürekli karşılaşıyorduk. Bugün de sınıftan çıkıp dolabıma gittim , eşyalarımı topladım ve sonra arkamdı döndüm ve birisine çarptım YİNE '' dediğim sırada hafifçe kıkırdadı ve konuşmaya başladı :
-'' Çarpışan arabalar oynamaya devam ediyorsun sanırım hala , senin bu çarpışmaların bir gün başına İYİ ya da kötü bir şey açıcak ben sana söyliyim. '' Bana imalı bir bakış attı. Ve benim kaşlarım hemen çatıldı .
-'' Berat abi bak bilmece çözmeyi sevmiyorum ki bunu biliyorsun. Bana da öyle bakma . Ve... sen ne ara konuyu buraya getirdin ? ''
-'' Neyse tamam Adal eee en son çarpışan arabalar oynuyordun.'' Kendimi tutamayıp gülerek dirseğimi Berat abinin karnına geçirdim. Ve sonra derin bir nefes alarak az önceki olayı anlattım.
-'' Yani anlıyacağın böyle Berat abi. Sonrasını zaten biliyorsun arkadaş olduk. '' dedim ve kafamı yanımdaki cama çevirip dışarıyı izledim. Berat abi de sesini çıkarmadan arabayı sürdü. Yaklaşık 5 dakika sonra da Berat abiye veda edip dışardaki kimseye görünmek istemediğimden koşarak evin kapısının önüne gittim ve zili çaldım.
Kapı anında açıldı ve Melek abla gülerek '' Hoşgeldin Adal ! '' dedi. Ama ben 2 saniye asık bir suratla Melek ablaya baktım. Ve çantamı çıkarıp askıya astım. Hızla merdivenden çıkıp odama girdim.
Okul kıyafetlerimden kurtulup banyoya girdim, hızlı bir duş aldıktan sonra özel dikim pijamalarımı üstüme geçirdim. Kilomdan dolayı diğer mağazalardan bana uygun kıyafet bulmak aşırı zor olduğu için annem ve babam kendi asistanlarına benim bedenime uygun kıyafetler diktiriyorlar. Bu durumdan hiç memnun değilim ve olmıcam da. Ama buna mecbur olduğum için bir şekilde giyiyorum. Saçlarımı kurutup aşağı indim. Saçımı kurutmaktan nefret ederim ama saçlarım çok uzun olduğu için kurutmazsam baş ağrısı çekiyordum.
Ortalığa hafif bir göz gezdirip asıl evim olan mutfağa girdim. Melek abla mutfağı topluyordu. Sessizce yanına gittim. Evimizdekilerden bile çekiniyordum... Melek ablanın yanına geçip nerdeyse duyulmayan sesimle :
-'' Yardım edebileceğim bir şey var mı Melek abla ? '' Hızlıca bana döndü ve yine sıcacık gülümsedi. Gülümsemesine karşılık vermeyi o kadar istiyordum ki... Ama gülme eylemini unuttuğum için mal mal yüzüne baktım. Melek abla hiç bozuntuya vermeyip gülümsemeye devam etti. Alışmıştı çünkü. Nerdeyse 5 yıldır böyleyim çünkü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafesteki Kız
ЧиклитBu kafesinden kurtulmuş bir kızın hikayesi Adal Şahin. Hayata küsmüş,boynu bükük bir kız. Fiziksel görünüşünden dolayı dışlanan masum bir kız . Kendi kafesine sıkışmış bir kız . Kendi kalbini ve kanatlarını göremediği için kendini çirkin san...