''Herkez sana baksın...ama sen bana bak''
Coğrafya dersi bittikten sonra hızla yerimden kalktım, okulun arkasındaki ağacımın altına geçip oturdum.Buraya nerdeyse kimse gelmiyordu e benim de işime geldiği için burda rahat davranıyordum. Cebimden kulaklığımı çıkarıp rastgele bir şarkı açıp dinlemeye başladım. Gözlerimi kapatıp şarkıya odaklanmaya çalıştım. Genelde türkçe şarkı dinlemiyorum,dinlersemde çok nadir zamanlarda...
Kendi kendime şarkıyı mırıldanıp gözlerimi kapattığım anda
-'' Sesin güzelmiş '' gözlerimi kapatamadan açtığım sırada içimden ''lacivert gözler'' dedim. Çünkü gelen kişi Soner di. Anında ayağa kalktım,kulaklığı ve telefonumu cebime koydum.İç sesim : '' Al işte gerizekalının biri daha,Soson çok gozolmoş bunun mu sesi güzel la''. Sinirle gözlerimi devirip ''kes seseni '' Sonuçta iç sesim samimi olmak lazım :)
Yavaş adımlarla yanıma gelip tam önümde durdu ,ama benim tabikide gözlerim başka yerdeydi.
-''Benimle de mi konuşmıcaksın ?'' dedi üzgün bir sesle. Cesaret edip kafamı kaldırdım. İç sesim yine rahat durmayıp :
-''E bir zahmet kaldır '' sinirle :
-'' Lütfen bak lütfen sadece 5 dakika sus ve karışma,5 dakikadan sonra istediğin kadar konuş ''.
Gülümsemeye çalışıp adını doğrulamak için sessizce :
-'' Soner di... değil mi ?''gülümseyip .
'' Evet seninki de Adal...'' cevap vermemi bekledi ama kafa sallamakla yetindim. Bozuntuya vermeyip :
-'' Seninle ne zamandır tanışmak istiyordum, gözlerini büyütme ya da şaşırma herkez seninle tanışmak ister '' he he aynen aynen ister. Konuşurken kaç kilosun? günde kaç kilo alıyorsun ? ya da ne yiyorsun gibi en sevdiğim soru tiplerinden de sorarlar. Söylediği saçma cümleye ona belli etmeden göz devirdim. Sonunda cesaret edip :
-'' N-ney-neyse benim gitmem lazım ders başlıcak zaten '' dedim ,hızla yanından geçiceğim sırada kolumu nazikçe tuttu ve beni kendine çevirdi.
-''Adal lütfen,neden benden kaçmak için bahane uyduruyorsun,bana güvenmiyor musun ?'' hemen gözlerimi kaçırdım. Sinirle hafifçe güldü ve '' Yanlış anlama sana bunun için kızmıyorum... sadece...lütfen bana güven'' Aferin bana çocuk benimle arkadaş olmaya çalışıyor ben de onu kırmaktan başka bir bok yapmıyorum. Aceleyele konuşup :
-''B-ben ç-çok özür dilerim... yani seni k-kırmak istemedim,daha önce hiç...'' burayı söylerken sertçe yutkunmak zorunda kaldım '' 12 yaşımdan beri h-hiç ar-arkadaşım olmadı.'' Sanırım diksiyon dersi almalıyım...kekeleyip duruyorum. Onun da eşsiz lacivert gözleri anında bana döndü.Ve hemen konuşmaya başladı :
-''Hayır hayır sen yanlış anladın,beni kırmadın yaniii artık arkadaş olduğumuz için birbirimize güvenmeliyiz '' Haklıydı.Gülümseyip :
-'' T-tamam sana güveniyorum.'' Bir şey yapmak istiyordum ama korkuyordum. Bir kaç saniye daha yüzümü ezberleyeme çalışır gibi gözleri yüzümde gezindi. Nefesim boğazıma dizildiği için bakışlarımı yere indirdim. Gülümseyip '' Seninle sınıfına kadar gelmemi ister misin ? '' Aklımı okumuş olma ihtimalini bir kaç saniye gözden geçirip saçma olduğunu düşünerek yavaşça kafamı ''evet '' anlamında aşağı yukarı salladım. Aslında okulda onunla beraber görünmem biraz sorun olabilirdi.
Gözlerimi ondan çektim ve o da yanıma geldi ve beraber okulun kapısına doğru yürümeye başladık. Yürümeye başlayalı yaklaşık 52 saniye oldu ama okulun bahçesindeki nerdeyse herkes bize şaşkın şaşkın bakıyordu, kafamı Soner' e çevirdim o da bana sorar gibi bakıyordu , gülümsemeye çalıştım ama başarısız oldum yine. Soner kulağıma yaklaşıp :
![](https://img.wattpad.com/cover/251367504-288-k8528.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafesteki Kız
ChickLitBu kafesinden kurtulmuş bir kızın hikayesi Adal Şahin. Hayata küsmüş,boynu bükük bir kız. Fiziksel görünüşünden dolayı dışlanan masum bir kız . Kendi kafesine sıkışmış bir kız . Kendi kalbini ve kanatlarını göremediği için kendini çirkin san...