^^Selam,yukarıdaki müziği açmayı unutmayın ^^
(3 gün sonra)
Tam 3 gündür evden çıkmıyordum.Bu sebeple de okula,o pis,iğrenç yaratıkların yanına da gitmemiş oluyordum.Önemli bir şey olmadığı sürece odamdan dışarı çıkmayıp,geniş balkonumda oturuyordum,bazen ağlıyordum.
3 gün önce Soner'in bana sarılmasından sonra yavaşça okula doğru yürümeye başlamıştık.O lanet olası okula vardıktan sonra okulun güvenliği müdür yardımcısıyla konuşuyordu.Büyük ihtimalle benim hakkıma...Güvenlik Soner ve beni gördüğü an hemen yanımıza gelip :
-''Okuldaki dersler bitene kadar bu okulun bahçesinden çıkmamanız gerektiğini bilmiyor musun ? '' dedi bağırmaklı bir sesle.Fazla yüksek sesle konuşması beni korkuttuğu için yerimden sıçramıştım. Tabi bunu Soner gördüğü an rahat durur mu ? durmaz.Sinirle güvenliğe dönüp onun sesini bastırarak :
-''Kes sesini...bir daha bu kıza bağırma lan.'' Şaşırmıştım ama o an onu düşünemicek kadar yorgun,ve bitmiş durumdaydım. Müdür yardımcısı Soner'i uyararak :
-''Soner o işini yapmaya çalışıyor...bunu ailene söylemicem...bu seferlik.'' Soner'in dudağının kenarı anında kıvrıldı ve:
-''1 benim ailem yok,2 illaki birine söylicekseniz buyrun babamı arayın,3 bir daha da lütfen aile demeyin aile, anne, baba ve çocuktan oluşur.Ben babamla yaşıyorum.'' demiş ve beni müdürün odasına götürüp olayı anlatıp ailemi çağırtmıştı.Zaten önceki yıllarda sıkça böyle olaylar yaşadığımda ailemi arıyorlardı.10 dakika içinde Berat abi beni okuldan alıp eve getirmişti.
Annem , babam ve ev çalışanları bir sürü soru sormuşlardı ama onları görmezden ve duymazdan gelip sessizce ve sarsak adımlarla odama çıkmıştım.Ve geceye kadar vaktimi ağlayarak geçirmiştim...
Aniden telefonum çalınca sıçradım ve telefona küfür ettim.Sinirlenince hiç de iyi bir kız olmuyordum. Kimin aradığına bakınca istemsizce gülümsedim.Soner arıyordu. Berat abi beni okuldan almadan önce Soner numaramı almıştı...Ve nerdeyse her gün illaki arıyordu :)
Telefonu yavaşça alıp açtım :
-''Alo''
-''Adal...nasılsın ? ''
-''Nasıl olabilirim sence Soner ? '' Bir kaç saniye sessiz kaldı. Sadece nefes alış veriş sesini duyuyordum.Sonunda konuşup hiç istemediğim bir soru sordu :
-''Y-yaniii...okula gelicek misin yarın ? '' Bu sefer ben onun gibi sessiz kaldım. Endişelenmiş olucak ki :
-''Adal,Adal orda mısın...Bak özür dile-''
-''Soner sakin ol,bişey olmadı...sadeceee bilmiyorum...''
-''Y-yani Adal seni anlıyorum dicem...ama yaşanmadan anlanmaz...okuldakiler...ya onları zaten sokaktan bulup ''bundan olur bişeyler'' diyip getirmişler.Onları takmasana.Hiç biri bi şeyin farkında değiller...Lütfen okula gel sensiz hiç bir dersi anlayamıyorum. '' Hafifçe gülüp tekrar balkonuma çıktım ve sandalyeme oturup manzarayı izlemeye başladım.Karşı taraftan da bir sandalye çekilme sesi geldi. O sustu ben sustum. İç sesim :
-''İlk defa seninle uğraşmak yerine sana bir tavsiye veriyorum,kıymetimi bil ona göre.''
-''Sen ve bana tavsiye vermek...hayırdır ? '' Sandalyemin yanındaki masadan bardaktaki suyu aldım ve içmeye başladım.,kaç saattir içmiyorsam. Soner öylece beni dinliyordu sanırım.Tam suyu yarılamışken iç sesim :
![](https://img.wattpad.com/cover/251367504-288-k8528.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafesteki Kız
ספרות לנערותBu kafesinden kurtulmuş bir kızın hikayesi Adal Şahin. Hayata küsmüş,boynu bükük bir kız. Fiziksel görünüşünden dolayı dışlanan masum bir kız . Kendi kafesine sıkışmış bir kız . Kendi kalbini ve kanatlarını göremediği için kendini çirkin san...