~Yorum yapmayı unutmayın~
~İyi okumalar~If you want love, you gon' have to go through the pain.
If you want love, you gon' have to learn how to change.
If you want trust, you gon'have to give some away.
If you want love, if you want love-NF
7.
Sweatshirt'ün ceplerine ellerimi soktum ve dudaklarımın arasından çıkan beyaz buharı izledim.
Binanın duvarına yaslandım ve onun cebinden aşırdığım sigarayı içime çektim tekrar. Ağlarken bunu yapacağımı düşünememiş olmalıydı.
İltifatları aklıma dolduğunda gülümsedim belli belirsiz.
"Sen çok güzelsin, Taehyungie~
Gözlerimin görebildiği en güzel ve nadide çiçeksin, sen."Gözlerimi kapattım onun kokusunu anımsadığımda. Parmaklarımın arasındaki sigarayı dudaklarıma götürdüğümde hâlâ gözlerim kapalıydı. Bir de aromalı sigara mı içiyordu yani?
Daha önce çikolata aromalı içtiğimi hatırlıyordum ama vişne, bu gerçekten hoştu. Sigaranın parmaklarımın arasından çekildiğini hissettiğimde gözlerimi açtım hızlıca.
"Hadi ama! Gerçekten bunu içiyor olamazsın."
Jimin'in yargılayan bakışları sigarayı süzdü yavaşça.
"Bu binada bunun yasak olduğunu bilmiyor musun, Taehyung?"
Beni süzerek konuştuğunda ona dudaklarımı birbirine bastırıp pişman bakışlarımı atmakla yetindim.
Konuşmadığımda sıkılarak konuştu.
"Bunun anlamı; ne oldu Taehyung?'du.
Ve senin cevabını bekliyorum."Bakışlarımı tekrar ona çıkardım ve güldüm seslice.
"Bana üstü kapalı konuşma. Anlamada zorluk yaşıyorum."
O da gülümseyerek sigarayı yere attı ve üstüne basarak ezdi. Ona inanamayarak baktım ve dudaklarımı öne çıkararak konuştum.
"Ya! Ben onu ne kadar zor şartlar altında aşırdım sen biliyor musun? Jungkook yanımdayken bir daha böyle bir şansı yakalayamayabilirim!"
Gözlerini şaşkınlıkla açıp bana yaklaştı.
"Bir de Jungkook'tan mı çaldın?!"
Sinsice sırıttığımda beni taklit ederek kafama vurdu yavaşça.
"Bir de gülüyor. Seni ispiyonlayacağım! Bakalım o zamanda böyle sinsi sinsi gülebilecek misin."
Bunu yapmayacağını bilerek gözlerimi devirdim.
"Birazdan burada olurlar."
Kafamı salladım onaylarcasına. Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama pek de umurumda değildi.
Ayak seslerini duyduğumda duruşumu düzeltmeden onları görmeyi bekledim.
Siyahlar içindeki üç adam yanımıza geldiğinde bu kadar çekici olmalarına sövdüm."Namjin nerede? Onların mekânına gittiğimizi sanıyordum."
Jungkook gözlerini etrafta gezdirirken sessiz kaldı ve Yoongi sevgilisinin yanına geçerek cevap verdi.
"Biraz daha bekleyelim. Birazdan burada olurlar."
Hoseok yine sesini gereğinden fazla yükselterek konuştu sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
Fanfiction❝Tanrımı buldum, anne. O beni merhameti ve sözleriyle kutsadı. Acı hiç bu kadar özel, tanrı kelimesi ise hiç bu kadar anlamlı gelmemişti kulağa.❞ ☯ Top!kook Tür: Dram, romantizm. Dipnot: Evet arkadaşlar, kötü son.