11.|Lanetli yaşanmışlıklar|

88 16 48
                                    

"Bende isterdim, kendimi tanımayı. Yaptığım her harekette anlamlı bir mantık bulabilmeyi. Ama yapamıyorum. Ya bunu yapabilmek için çok yaşlıyım ya da artık felçliğim* her yerimi sarmış durumda."

11.

Gözlerimi zorlukla açabildiğimde bej rengi tavandan ona döndüm. Elimi kafamın altına yasladım ve suratını izlemeye başladım. Sessiz nefesleri arasında göğsü kalkıp iniyordu.

Hatırlamaması mümkündü ama hatırlasın istiyordum. Hatta hiç unutmasın istiyordum.

Derin bir nefes alarak kolunu belime attı ve kendine çekti bilinçsizce. Gülümsedim ve ona engel olmadım. Kafamı göğsüne yasladım ve derin, uzun bir nefes aldım.

Burnunu saçlarımın üzerine koydu. Gözlerimi kapattım ve daha önce hiç bu kadar güzel bir şey yaşamamış olmama şaşırdım.

Sırtımı okşayan elleri nazik ve sanki bilinçli gibiydi. Uyanık ve gece yaşananlardan haberdar gibi. Merakla kafamı geri çektim ve suratına baktım. Gözlerini aceleyle kapattığına şahit olduğumda gülümsedim mutlulukla.

Dudaklarının kenarı kıvrılmış olsa da hâlâ numara yapmaya devam ediyordu. Dirseklerimden destek alarak doğruldum ve yüzüne dokundum. İşaret parmağım ve baş parmağımla göz kapaklarını araladığımda bile oyunu bozmuyordu.

"Bilinçsiz değildim."

Sakin sesini duyduğumda elimi geri çektim ve gülümsedim. Rahatlamış bedenime sonunda zihnim de eşlik etmişti. Yanağını okşadım yavaşça ve gözleri titreyerek açıldı.

Elini elimin üzerine koyup çekti ve kafasını hafif kaldırarak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerimi kapadım ve öpüşüne karşılık verdim rahatça.

Geri çekildiğinde gözleri fal taşı gibi açıldı ve konuştu canlı sesiyle.

"Kar yağıyor."

Baktığı pencereye dönüp dediğini doğruladığımda yataktan kalktım ve cama elimi yasladım.

"Kar'ı çok mu seviyorsun?"

Ona döndüm ve gülümseyerek kafamı salladım.

"Yağışını izlemeyi seviyorum."

Gülerek cevapladı.

"O kadar çok seviyorsun ki normalde yapmayacağına emin olduğum bir şeyi yaptın."

Gözlerimi kar tanelerinden alıp ona çevirdim yeniden. Sessizce gülerken gözleri kısılmıştı ve dişleri ortaya çıkmıştı. Gözleriyle bedenimi işaret ettiğinde bedenime baktım.

Çıplak olduğumu yeni fark ettiğimde koşarak yatağın içine geri girdim. Kafamı da yorganın altına alıp sinirle ve utançla tepindim.

Kahkaha sesleri odada yankılanırken yorganı kafamın üzerinden çektim ve ona ölümcül olarak niteleyebileceğim bakışlarımı attım.

Yanımda uzanan bedeninin çıplak olmadığını düşünmeye başlamıştım. Neye güvenerek böyle gülüyordu? Yorganı bedenime sarıp yataktan yorganla birlikte ayrıldığımda çıplak vücuduna bakakaldım.

Seslice yutkunarak ona baktığımda artistik bir görüntü vermek istercesine yatakta doğruldu. Hafif sırıtarak ayağa kalktı ve çıplak hâline aldırmadan kapıya doğru ilerledi.

Ağzım açık kalmış bir şekilde ona bakarken gülümseyerek saçlarını dağıttı ve konuştu hava atar bir edayla.

"Kalçalarımın ve bacaklarımın çok güzel olduğunu mu söylemek istiyorsun?"

Çoban Yıldızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin