Bir adam...
Bir kadın...
Bir cinayet.
Levi yıllar önce kendisinden dilek dileyen o kadını bulmuş ve yeryüzüne Keşif Birliğine getirmişti. Bir süre sonra takımındaki bu son derece güçlü ve güzel kadının aslında kendini tanıttığı kişi olmadığını, kend...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Levi hızla askeri polis binasından dışarı çıktı. "Hay sıçayım! Onu tek göndermemeliydim!"
Elindeki paltosunu hızlıca giyerek yürümeye devam etti.
'İsmi konusunda yalan söylemesinin nedeni ne? Sadece ben değil yeraltındaki herkes onu Miley olarak tanıyor. Ama neden? Neden sahte isim kullanıyor? Bana vatandaşlığı olduğu konusunda da yalan söyledi amacı kesinlikle kaçmak... Tch kaçamayacağına bu kadar çabuk emin olmamalıydım.'
'Eğer hızlıca gidersem yeraltına inen kapıda onu yakalayıp durdurabilirim.'
Levi hızlı adımlarla aşağı meydana doğru yürümeye başladı.
***
Miley'in uyurken yüzüne düşen uzun saç tutamını eliyle kulağının arkasına itti. "Galiba kafayı yiyorum..." diye kendi kendine mırıldandı.
Levi, Miley'in uyuduğu yatağın başucundaki sandalyede oturmuş belgelerde okuduklarını bir noktada birleştirmeye çalışıyordu. Ama hayır... her şey parçaları eksik bir yapboz gibiydi. Anlamsız...
O sırada Miley huzursuzca kıpırdanmaya başladı ve kafasını diğer tarafa çevirdi.
Levi, Miley'in boynundan omzunun görünen kısmına kadar uzanan ince pembe çizgiyi fark ettiğinde yakından görebilmek adına biraz daha yaklaştı. Bu bir yara iziydi. "Bıçak yarası mı?" Levi kendi kendine mırıldanırken parmağıyla hafifçe ize dokundu.
Dokunmasıyla Miley'in gözlerini açıp yastığının altından çıkardığı bıçağı Levi'a savurması bir oldu.
Levi bıçağın ucunu eliyle sıkıca tutarak yüzünün kesilmesine son anda engel olurken Miley gözlerini kırpıştırarak Levi'a bakıyordu.
"Levi? Sen... neden..." cümlesinin yarım kalmasına sebep olan şey Levi'ın elinden kendi yüzüne damlayan kandı.
Bıçağı sıkıca tutan elini gevşetince Levi bıçağı elinden aldı. Miley hızlıca doğrularak elinin tersiyle yüzüne damlayan kanı sildi. "Elin... ahh lanet olsun özür dilerim. Senin olduğunu bilmiyordum. Elini yukarı doğu kaldır. Kanaman hafifler. Ben banyodan elin için bir şeyler getireceğim."
"Tch gerek yok. Kendim hallederim."
"Otur dedim ruh hastası sapık."
Miley hızlıca odasındaki banyoya girdi. Birkaç dakika sonra geri döndü. İçeri girdiğinde Levi sandalyede oturmuş dalgın bakışlarla elindeki bıçağı inceliyordu. Parmağını bıçağın tahta kabzasına kazınmış "K" harfinin üzerinde gezdirdi.
"Baya eski bir bıçak ha?" diye mırıldandı.
"Evet eski ve körelmiş. Sağlam bir bıçak olsaydı bahse varım ki birkaç parmağını kaybetmiştin."
