Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (2)

282 25 1
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Keşke kiraz çiçekleri varken burada otursaymışız." Dedi Vanessa batmakta olan güneşe bakarak. "Romantik olurmuş."

İkisi beraber kiraz ağacının en üst dallarından birinde yan yana oturmuşlardı. Vanessa göz ucuyla hiçbir şey söylemeyen Noah'a baktı. "Bana tahminen ne zaman aşık olursun? Bilirsin, fazla naz aşık usandırır."

"Bilmem." Dedi Noah hafifçe omuz silkerek "Yakında olurum gibi."

Vanessa tam cevap verecekti ki aklına gelen şeyle aniden telaşlandı. "Lanet olsun bugün eve erken dönmem gerekiyor!"

Noah nedenini sorarcasına baktı. "Bugün ağırlamamız gereken misafirlerimiz var." Dedi Vanessa. "Annem mutlaka erkenden evde olmamı söyledi. Gecikirsem bu sefer cidden çok kızacak."

Oturduğu daldan inmek için bir aşağıdaki dala ayağını koymaya çalışıyordu. "Dikkat et." Noah endişeyle Vanessa'ya baktı. "Acele edersen düş-"

Daha Noah cümlesini bitirmeden Vanessa'nın bastığı dal aniden kırıldı. Ağaç fazla yüksekti ve Noah elini tutmak için uzanmasına rağmen Vanessa'yı tutamamıştı.

'Lanet olsun' Vanessa daha ne olduğunu bile anlamadan bastığı dalın kırılmasıyla beraber gereğinden fazla yüksek olan bu ağaçtan aşağı düşüyordu. Korkuyla gözlerini sıkıca kapadı. Yere çakılmayı bekliyordu. Fakat aniden aşağı doğru düşmeyi bıraktı. Havada süzülüyormuş gibi hissediyordu.

'Ne oluyor?' Yavaşça gözlerini açtı. Yanılmıyordu. Yere az bir mesafe kala havada asılı kalmış gibiydi.

'Yoksa...' Aklına gelen şeyle şaşkınlıkla az önce yanında oturduğu, hala ağacın üzerinde kendisine endişeyle bakan Noah'a baktı.

'İmkansız.' Vanessa'nın gördüğü şeyle gözleri korkuyla açıldı. Noah'ın tek gözü kırmızıydı. Tıpkı Klan Güçlerini kullandığında kendisine olduğu gibi.

'O hava elementini kullanan bir Wisseman' diye geçirdi içinden. 'Bu dünyada beraber olamayacağım tek kişi.'

***

"Dur yardım edeyim." Vanessa, Luna'nın elinden şarap bardaklarının bulunduğu tepsiyi aldı.

"Hayır Vanessa olmaz! Anneniz görürse ne yaparım ben!" diyerek tepsiyi geri aldı. "Hem misafirler çoktan geldi hemen gidip onları selamlamalısın."

Vanessa bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi. "Neyin var?" dedi Luna endişeli gözlerle baktı arkadaşına. "Ağlamaktan gözlerin şişmiş seni bu kadar üzen şey ne?"

Vanessa, Noah'ı öyle gördükten sonra hiçbir açıklama yapmadan kaçmıştı yaklaşık bir saattir odasında ağlıyordu. Şimdiyse eve gelen konukları ağırlamak için odasından çıkmış ve hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyordu. Ama kızarmış gözleri üzüntüsünü saklamasında hiçte yardımcı olmuyordu.

"Bu akşam odana geleceğim. Her şeyi anlat bana. Neden ağladığını..."

Luna'nın dedikleriyle Vanessa gülümsedi. Luna yıllardır bu evde çalışan bahçıvanın kızıydı. Yaşıtlardı ve beraber büyümüşlerdi. Vanessa'nın annesi her ne kadar kızının bir bahçıvanın kızıyla arkadaşlık kurmasını istemese de bir süre sonra artık müdahale etmeyi bırakmıştı. Vanessa'nın yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı. Konu ne olursa olsun derdini anlatabileceği birinin olması onu rahatlatıyordu.

"Olur. Ama şimdi gitmeliyim. Akşam mutlaka gel olur mu?"

Luna'nın 'Evet' anlamına gelen gülümsemesiyle Vanessa mutfaktan çıktı. İçeriden gelen konuşma sesleri Vanessa içeri girince kesildi. "Hoş geldiniz." Dedi Vanessa kibarca başıyla selam vererek. "Geç kaldım kusura bakmayın."

"Amanın." Koltukta oturan siyah saçlı ve kendi annesinin yaşlarında ki kadın gülümseyerek Vanessa'ya baktı. "Bu bizim küçük Vanessamız mı cidden? Ne kadar da büyümüşsün! Çok güzel olmuşsun."

Babası gülümseyerek "Bu Bayan Alice Wisseman. Sen doğduğunda gelmişlerdi seni görmeye." dedi.

"Evet evet. Tabi o zaman bizim Noah 4 yaşındaydı. Hatırlıyor musun onu Noah?"

Vanessa daha birkaç saat önce yanından ayrıldığı adamın adını duyduğunda elleri buz kesilmiş gibi hissetti. Kafasını yavaşça sağında ki koltukta oturan kişiye doğru çevirdiğinde şaşkınlıkla kendisine bakan bir çift yeşil gözü gördüğünde donakaldı.

Odasında ağlarken düşündüğü şeylerden biri de Noah'a bir Wisseman olduğunu söylemeden onunla konuşmaya devam etmekti. Ama şimdi bu fırsatı da kaçırmıştı. Çünkü normalde giydiği kıyafetlerin aksine şık bir takım elbiseyle karşısında oturan adam da artık onun kim olduğunu biliyordu.

Noah ise şimdi anlamıştı Vanessa'nın gözlerini gördükten sonra neden hiçbir şey demeden çekip gittiğini...

Vanessa'nın aniden bayılıp yere düşmesiyle ikisinin de annesi telaşla ona doğru koştu. Yaşananların şokunda olan Noah ise olduğu yerde donakalmıştı.

{devam edecek}

Alvina Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin