Bir adam...
Bir kadın...
Bir cinayet.
Levi yıllar önce kendisinden dilek dileyen o kadını bulmuş ve yeryüzüne Keşif Birliğine getirmişti. Bir süre sonra takımındaki bu son derece güçlü ve güzel kadının aslında kendini tanıttığı kişi olmadığını, kend...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Levi, aniden değişen yüz ifadesiyle elini Miley'in saçından çekti. Miley'in yanından geçerek odaya girdi. "Sana soru sordum" Dedi her zamanki soğuk yüz ifadesiyle. "Odamda kiminle konuşuyordun?"
Mutfaktan yeni getirdiği buharı tüten çayı çalışma masasının üzerine bıraktı. "Kendi kendine mi konuşuyordun?"
Miley kapıyı kapattı ve Levi'a döndü. "Seni ilgilendirir mi?"
"Odamda tanımadığım biri varsa... Evet. İlgilendirir." Dedi ve Miley'e baktı. "Kendi kendine konuşan bir ruh hastası olduğunu ne zaman itiraf edeceksin?"
"Tamam kabul ediyorum bazen kendi içimdeki içsel konuşmalarımı dışa vurabiliyorum. Oldu mu?" Dedi Miley kollarını göğsünde kavuşturarak. Sırtını kapıya dayamıştı.
Levi, Miley'e aldırmayarak masanın üstündeki kağıtları düzenlemeye başladı. "Ee ne konuşacaktın benimle? Söyleyeceğini söyle de gideyim. Tüm vaktimi sana harcayamam."
"Lafı dolandırmayacağım. Eren'e ilgi mi duyuyorsun?"
Miley bu soru karşısında afalladı. "Ha?" Sinirle çalışma masasının ardındaki pencerenin yanında duran Levi'a doğru yürüdü. Levi'ın yakasından tutup kendine çekti. Gözlerini Levi'ın gözlerine kenetleyerek "Oradan bakılınca sübyancıya mı benziyorum?"
"Haddini aşma Rustchiel" dedi Levi sinirle.
"Haddini aşma mı? Bunu sen mi söylüyorsun?"
Miley Levi'ın yakasını bıraktı, sertçe omuzlarından ittirerek onu duvarla kendisi arasına aldı.
"Nasıl bir evde yaşadığımı biliyorsun." Dedi geldiği yerin bir nevi yetimhane olduğunu kast ederek "Ben Eren gibi bir sürü velet büyüttüm!" Miley'in öfkesine rağmen Levi her zamanki donuk yüz ifadesi ve ses tonuyla konuşmaya başladı,
"Miley Rustchiel. Bu tür şeyleri normalde pek takmam ama ben senin takım kaptanınım. Bu saygısız hareketlerinin bir cezası olacak biliyorsun değil mi?"
"Böyle davranmamı istemiyorsan sende bana daha az saçma sorular sor." Miley geri çekildi. "Bunu sana düşündüren ne bilmiyorum ama o velede karşı hislerim yok. Oldu mu? Şimdi ben bir soru soracağım."
Levi'dan herhangi bir tepki gelmeyince devam etti. "Neden böyle bir soru sordun?"
"Tch nedenini mi soruyorsun? Gecenin bir vaktinde kimsenin olmadığı bir yerde gülerek uzun uzun sohbet ediyorsunuz daha sonra bizi görünce endişelenip konuştuğunuz konu hakkında yalan söyleyip birbirinize imalı bakışlar atıyorsunuz. Cidden sadece ben mi yanlış anladım sanıyorsun... Mikasa'nın yüz ifadesini görmedin mi?"
Miley'in gözünün önüne kuşkuyla Eren ve kendisini süzen Mikasa'nın bakışları geldi.
Birkaç adım geriledi. "Ortada bir şey yok. Sende Mikasa'da yanlış anlamışsınız. Bana bir daha böyle sorular sorma."
