Bir adam...
Bir kadın...
Bir cinayet.
Levi yıllar önce kendisinden dilek dileyen o kadını bulmuş ve yeryüzüne Keşif Birliğine getirmişti. Bir süre sonra takımındaki bu son derece güçlü ve güzel kadının aslında kendini tanıttığı kişi olmadığını, kend...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Günaydın Miley-san kahvaltı etmeyecek misiniz?" Diye sordu Krista. Tüm çocuklar masada oturmuş kahvaltı ediyorlardı. "Hayır maalesef. Levi kişisi erkenden gitmemiz gereken bir yer olduğunu söyledi. Onu bekliyorum birazdan çıkacağız."
"Miley-san, dövüşmeyi nerden öğrendiniz?" Eren'in aniden sorduğu soruyla hepsi Miley'den cevap beklemeye başlamıştı.
"İsmin Erendi değil mi?"
Eren başıyla onayladı.
"Sizin gibi askeri eğitimlerden geçmedim Eren ama beni o zamanlar yeryüzünde Keşif Birliğinde binbaşı olan biri eğitti."
"Nasıl yani? Siz yeraltında yaşamıyor muydunuz?" Dedi Armin şaşırarak.
"Yeraltında yaşıyordum evet. Bahsettiğim binbaşı bir görevden dolayı bir yıldan fazla bir süre yeraltında kalmak zorundaydı. O zaman tanıştık ve bana dövüşmeyi öğretti. Şu an nerede ne yapıyor bilmiyorum. Ama iyi bir eğitmendi."
"Sadece 1 yılda mı bu kadar iyi dövüşmeyi öğrendiniz." Jean'ın şaşkınlıkla sorduğu soruya Miley gülümsedi.
"Hayır evlat. Öğrendiklerim basit tekniklerdi. Kendimi koruyabilmem için. Binbaşı yeraltı şehrinden gittikten sonra kendi kendimi geliştirdim."
O sırada içeri Levi girdi. "Hazırsan gidelim." Dedi ve dışarı çıktı. "Size afiyet olsun." Diyerek arkasından çıktı Miley.
"İyi biri gibi." Mikasa'nın kafasını yemekten kaldırmadan söylediklerini herkes içten içe onaylamıştı.
***
"Hızlı yürü velet ve sakın kaybolma."
Kalabalık insan gruplarının arasında onlara çarpmadan yürümeye çalışmak, karanlık ve ıssız sokaklarda yürümeye alışmış Miley için epey zordu. Birkaç adım önünde yürüyen Levi'ı kalabalıkta kaybetmemeye çalışıyordu.
Etrafı tezgahlarla çevrili yolda yürürken Miley bir yandan da tezgahlardaki daha önce hiç görmediği eşyalara ve yiyeceklere merakla bakınıyordu.
"Levi şuradaki turuncu yuvarlak top nedir?"
"Neredeki?"
"Sağ tezgahta, şapkalı çocuğun durduğu yerde."
"Portakal."
"O ne? Yenilebilir mi?"
"Meyve ve evet yenilebilir ama fazla yetiştirilmediği için nadir bulunur ve epey pahalıdır."
"Levi şuradaki çubuğun ucunda poşete sarılı parlak şey nedir?"
'Yetişkin bir kadınla mı geziyorum beş yaşındaki bir çocukla mı belli değil' Levi içinden bunu geçirirken cevap vermeden Miley'in sorduğu şeylerin satıldığı tezgaha ilerledi. "Bu şeker seni velet. Daha önce hiç yemedin mi?"
