- Merhaba
Kahretsin bu kimdi şimdi. Korka korka arkami döndüm. Gözlerimi devirdim. Bu Bay Kim Taehyungdu. Onunla ayni evde kalıyorlardı. Unutmuştum.
- Merhaba
çok da içten olmayan bir gülümsemeyle cevaplamistim
-Sanirim Jiminin misafirisin.
Senin olmadığına göre bir kişi kalıyor değil mi bay akılli
-Evet ve iyi geceler
Dileyip tam gidiyordum ki tekrar
-Seni tanıyor muyum, bir yerden çok tanıdık geliyorsun.
Heyecanlanmistim. Tanımışmıydi beni. Hiç bozuntuya vermeden
- Sanmiyorum, deyip arkama hiç bakmadan kendimi dışarı attım.
Dışariya çıkınca yüzüme çarpan soğuk hava çok iyi hissettirmişti. Havayı iyice icime çektim ve hızli adımlarla bir daha hiç gelmeyeceğim bu evden uzaklaştım.
Eve geldiğimde cok rahatlamıştım. Yanlız kalmaya ve düşünmeye çok ihtiyacim vardı. Ama önce banyoya gidip guzel bir duş almalıydım.
Yatağıma geçince derin bir oh çektim. Neyseki güvenli bölgemdeydim artık. Ne yaşamıştım ben bu gece. Hepsi rüya gibiydi.
Pişman miydim bilmiyordum tek bildigim eski ben degildim artik. Ve o kadar yorgundum ki düşünecek halim bile yoktu. Gözlerimi kapatip uykuya dalmak hiç zor olmamisti.
Alarmın sesi kulaklarımi patlatiyordu ve bu sabah da baş ağrisiyla baş ediyordum. Çok yorgundum en fazla bir kaç saat uyumustum ve kalkıp hazırlanıp işe gitmeliydim.
Ağır adimlarla banyoya gittim ve dişlerimi fırçalarken görüntumde dikkatimi ceken bir sey farkettim. Dudaklarimda ve boynumda hafif morartilar vardi.
Aklima parça parça görüntuler gelmisti.
- Ah Minah, sen ne yaptın kizim. Şu haline bak.
Elimle kafama vurdum-Ah aptal kafam. Gözlerimi kapatip ve açtım. Hayır hiç pişman olmamalıydım. Bunu sen istedin ve yanlış bir sey yapmadin.
Banyodan çıkıp odama giderken kasıklarimdaki agri da kedini belli etmeye başladi. Ağır ağır üstümü giyinip evden çıktım.
Şirkette her gun ki siradan bir gün geçiriyordum. Bu siralar yeni bir şirketle kurulacak ortaklik sebebiyle hukuki işlemler çok fazlaydi ve işten başımi kaldiramiyordum.
Hepimiz cok fazla calisiyorduk ve işler bir türlü bitmiyordu. Ozellikle bugun bu cok isime gelmisti. Bu bahane ile yemek yemege bile fırsatimiz olmuyordu.
Boyle gecen bir kac gunun ardindan ben hala Bay Park ve Bay Kim ile hiç karşılasmadigim icin kendimi sansli hissediyordum.
Nihayet Cumaya gelmistik ve dinlenmek istiyordum. Çapkinlik planlarim hala gecerliydi ama planlarimi uygulamaya bir sure ara vermistim. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak yorgun hissediyordum.
O gün bi ara verip yemek yemege gitmeye karar verdik arkadaslarla. Disarida yemek yiyecegimiz icin ben de kabul etmistim. Asansore bindikten sonra iceri biranda Bay Kim girdi.
Hepimizle selamlasirken goz goze geldik. Basimla bastan savma bir selam verip onume bakmaya basladim. O ise hala bana bakiyordu. Biranda bir sicaklik hissetmeye basladim. Neden bana bakmaya devam ediyordu. O gece o kisinin ben oldugumu anlamismiydi.
O asansorde gecirdigim bir kac saniye hayatimin en zor anlariydi. İndikten sonra Bay Kim de tekrar selam verip bizden uzaklasti.
Disari ciktigimizda hala sicakladigimi hissediyordum. Neden bu kadar etkilenmistim ki, beni tanimasi ne ifade ediyordu. Bay Parka soylemesi ihtimalinden endiseleniyordum.
Peki bundan neden endiseleniyordum. Ben de sirketteki yattigi kizlardan biriydim iste. Buyuzden onunla bir gece gecirmeye karar vermistim. Onunla bir gece takilip birbirimizi tanimiyormus gibi davranacaktik.
Yedigim yemek bogazimda dugumlenmisti. Yuzumun dustugunu goren arkadaslarim neyim oldugunu sorduklarinda yorgun oldugum bahanesini kullandim. Ama aklim dusuncelerle dopdoluydu.
Sakin Minah...sakin ol. Bay Park seni gorse bile tanimaz. Rahat ol. Yattigi her kizi tanidigini hic zannetmiyorum.
Icimden bu soylediklerim beni rahatlatiyordu ve kendime hak veriyordum. Bi parca da atabilimistim ustumdeki şoku. Sirkete gectigimizde tekrar islere koyulduk. Çikisa dogru sekreteryadan bir telefon aldim. Bay Park benimle hemen gorusmek istiyormus.
Bu habere nasil tepki vermeliydim. Soguk soguk terlemeye baslamistim. Bu adam beni ne diye cagiriyordu ki simdi. Beni tanimiyordu bile.
Arkadaslarima bir sey caktirmadan odadan ciktim ve Bay Parkin daha once hic gitmedigim odasina agir adimlarla yol aldim. Dunyanin en zor yolculuguna cikmis gibi hissediyordum.
Kapiya gelince elimi zor kaldirdim, kapiya vurdum ve derin bir nefes alarak kapi kolunu cevirdim. Ozenle dosenilmis odasi ister istemez dikkatimi cekti. Masasinda oturan Bay Park onundeki kagitlara bakarak yuzume bile bakmadan
- Oturun lutfen Bayan Im, dedi.
Resmi konusmasi beni rahatlatmisti. Demek ki ış için cagirmisti. Isaret ettigi koltuga oturdum. Sonra kafasini kaldirdi ve goz goze geldik. Biran gozleri gozlerimde kalsa da sonra hemen yaptigi islere odaklandi ve
- Bolum şefi Bay Oh yapacagimiz ortaklikla ilgili yapilan sozlesmeleri sizin hazirladiginizi soyledi. Burada duzeltmenizi istedigim bazi yerler var.
-Ah tabiki Bay Park
- Ben uzerlerini isaretledim. Bunlari duzeltip karsi tarafa da onaylatmanizi istiyorum.
Elinde toparladigi kagit parcalarini bana uzatti. Tekrar goz goze geldik. Elimin titremesine engel olmaya calisarak uzattigi belgeleri aldim. Buarada ayaga kalktim.
- Baska bir sey yoksa gidiyorum efendim, deyip arkami dondum.
- Eğer bana bakire olduğunu soyleseydin daha nazik davranirdim.
Gercekten bunu söylemismiydi. Kulaklarim dogru mu duyuyordu. Beni hatirlamisti ve bana bu cumleyi kurmustu. Buna nasil bir karsilik verilirdi ki.
Yuzumu ona dondum ve yuzume hafif bir gulumseme kondurdum.
- Iyi hafta sonlari Bay Park..
Arkami dondum ve o odadan ışik hiziyla ciktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just One Night*PJM
FanfictionPark Jiminin metresi olmak zorundaydim. Bu işledigim suçun bedeliydi.