7

4.5K 528 614
                                        

Choi Soobin

Bugün yaşadıklarım hayatımın en sosyal anlarından biriydi sanırım... Böylesi çok farklı hissettirmişti.

Saat geç olduğu için daha fazla bugün hakkında düşünmeyip uyumaya karar verdim.

Felix'le karar vermiştik, artık okula her sabah birlikte gidecektik.

Felix ile iyi ki tanışmıştım yoksa sanırım ölene kadar böyle kalacaktım.

***

Sabah çalan alarm ile kalkıp hızlıca hazırlandıktan sonra evden çıktım. Felix de yaklaşık 2 dakika içinde gelmişti. Beraber okula doğru yürümeye başladık.

"Nasılsın Soobin? Dünden beri nasıl hissediyorsun"

"İyiyim ve gerçekten yardım ettiğin ve yanımda olduğun için teşekkür ederim" Bir anda ona sarıldım, beklemiyor olacak ki ilk 30 saniye ne olduğunu anlamaya çalışıp karşılık vermedi. Daha sonra o da bana sarıldı. En yakın arkadaşım minicikti, kollarımda kaybolacak kadar minicik...

"Her zaman yanında olucam Soobin merak etme."

Okula doğru yürümeye devam ettik. Vardığımızda hem dans kursundan hem de sınıfımızdan olan Pembe kafa ve arkadaşlarını gördüm. Onlar da bizi fark etmiş olacaklar ki olduğumuz yöne doğru gelmeye başladılar. Kalp atışlarım gittikçe hızlanıyordu ama dışarı vurmuyordum, umarım.

"Günaydın yeni üyelerimiz!" Diyerek bir elini bir anda omzuma atmıştı. Şok olduğum için resmen donmuş gibiydim, ayrıca kızarmıştım da... Alışmaya çalıştım çünkü alışmam gerekiyordu şu illetten kurtulabilmek için.

Biraz ayak üstü konuşmadan sonra hep beraber sınıfa doğru ilerledik. Dersimiz başlamıştı. Ama dersi dinlemek yerine az önceyii düşündüm. İlerlediğimiz süre boyunca pembe kafa omzumdaki kolunu hiç çekmemişti. Garip hissetmişştim, şaşırmıştım bana böylesine yakın davranıyor olmasına. Çünkü okulun yüzde doksan dokuzu beni sevmiyordu, biliyordum.

Bana böyle davrandığı için Yeonjun'a da ısınmaya başlamıştım.

"SOOBIN!!!" Hoca ismim ile yüksek sesle bağırınca durumun farkına varıp kızarmaya başladım. Dersi dinlemediğim için hoca birkaç kez uyarmış ama ben Yeonjun'a bakarak düşündüklerim ile sırıtıyor olduğum için duymamıştım bile.

"E-efendim hocam..?"

"Ders hocası Yeonjun oldu da benim mi haberim yok?" Ben utançtan yerin dibine girerken sınıftaki kıkırdamaları duyabiliyordum.

"Dersi ben anlatıyorum ama sen Yeonjun'u izliyorsun?" Daha da kızarmaya başlamıştım, kalbim hızlanmıştı.

"Dersi dinle!" Bu son bağırması ile gözlerim dolmuştu. Bu kadar ağlak olmaktan nefret ediyordum.

Çok kötü hissediyordum.

Neden böyle olmuştu?

Daha birkaç saniye önce gülümsüyorken şu an ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Dersin hızlıca bitmesi dileyerek önüme döndüm ve en azından dersi dinliyor gibi görünmek için tahtaya doğru bakmaya başladım.

Zil çaldığı an arkamdan bağıran Felix ve Yeonjun'u duymazdan gelerek hızlıca sınıftan çıkıp lavaboya girdim, yüzümü yıkadım. Çıkmak için kapıyı açmamla beraber içeri okulda 'zorba' olarak adlandırdığımız kişiler girdi.
Bizim sınıftanlardı ve daha önce kız arkadaşları bana aşık olmuştu, bu yüzden benden aşırı derecede nefret ediyorlardı fakat sınıf içinde bir şey yapamıyorlardı çünkü nöbetçi öğretmenler vardı. Zorbalıklarını sadece okukdaki lavabolarda yapıyorlardı. Bana yapamamışlardı çünkü sınıftan hiç çıkmazdım. Ama şu an başıma ne geleceğini anlamıştım.

Dance Room | YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin