Ailesi yüzünden sosyal anksiyeteye sahip, kendine tek iyi gelen şey dans olan Soobin ve çevresindeki tüm kalıplaşmış kavramları yıkan cesur bir Yeonjun.
Ana ship: Yeonbin.
Yan shipler: Changlix, Woosan, Taegyu, Yunkai.
Bizimkilere haber verdikten sonra buluşacağımız yerin konumu onlara göndermiştim. Geriye sadece hazırlanmak ve gitmek kalıyordu.
Umarım gideceğimiz yer kimlik sormazdı çünkü sordukları an giremezdik. Neden mi? Çünkü bara gidecektik.
Geç saatte gideceğimiz için bolca vaktimiz vardı ve yapacak hiçbir şey olmadığı için sıkılıyorduk.
"Soobin sıkıldım ben. Şimdiden seçmeye başlayalım kıyafetleri. Hepsini denersin, ben de seçerim. Vakit geçirmiş oluruz."
"Bunu yapmak için çok üşengecim... Sürekli kıyafetleri giy çıkar yapmak çok üşenidirici."
"Ben yardım ederim giyip çıkarmana." diyerek göz kırptığım anda şaşkınlıkla hareket eden gözleri ve kızaran yanaklarına baktım. Bu durum oldukça şirin ve komik gelmişti.
"Gerek yok yardım etmene üşenmiyorum tamam hıh."
"Emin misin~~?"
"Eminim." Gülerek karşışık verdim ve beraber odasına doğru yürümeye başladık.
İçeri girdiğimde direkt koltuğa oturdum ve Soobin'i dolabının yanına gmnderip beklemeye başladım.
Kısa süre sonra ilk kombini ile geldi.
"Olmamış beğenmedim. Başka seç."
"Neden ya?"
"Soobin bara gidiyoruz, bu çok şirin bir kombin olmuş. Bara böyle gidilmez. Seni yanşından büyük gösterecek bir şeyler seç."
"Peki..."
"YA DA DUR BEKLE!"
"NOLDU?"
"Şey saç boyası alalım. Saçını boyayacağım. Akmış mavi. Koyu renk yapalım."
"İyi olur umarım. Boya vardı zaten evde. Getireyim ben." Boyayı almaya gidip kısa gerekli malzemeler ile geri döndü.
"Sen o malzemeleri ver bana." Elinden alıp koltuğa bıraktım. "Ben seçicen sana kıyafet." Bir elinden tutup dolabının yanına sürükledim. Beyaz bir tişört verdim ve üstüne de siyah bir ceket, altına siyah bir pantolon. Kıyafetleri elime alıp odadan çıktım, Soobin de peşimden geldi. Kıyafetleri yatağa koydultan sonra boyamak için Soobin'in getirmiş olduğu malzemeleri masaya koyup Soobün'i sandalyesine oturttum. Düzgünce gereken her şeyi yaptım ve kurumasını beklemeye başladık.
"Saçlarını yıkayalım hadi oldu."
"Sen mi yıkayacaksın?"
"Evet hadi gel."Soobin'in banyosuna girdikten sonra onu küvetin yanına oturtup kafasını küvetin içine doğru geriye atmasını söyledim. Saçını öyle yıkayacaktım. Soobin dediklerimi yaptıktan sonra güzelce yıkadım ve havluyla sardım. Tekrar sandalyeye oturup beni beklemesini söyledim. O sırada fön makinesini buldum ve saçını kurutmaya başladım. Kuruduktan sonra saçkarına şekil verdim. Bunları yaparken çok uzun zaman geçmişti. Neyseki kendi giyeceklerim çoktan hazırdı. Soobin ve ben hazırlandıktan sonra beraber çağırdığımız taksinin gelmesini beklemek üzere dışarı çıktık. Ayrıca çıkmadan önce Soobin'i ışığın güzel olduğunu söylerek fotoğraf çekmeye ikna etmiştim. Sevgili olarak ilk fotoğrafımızdı bu. İkimiz de paylaşmaya karar verdik.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
