7 KUYRUKLU RÜYA || Byun Baek Hyun ✔

→3← Kararımı Verdim Ve...

Evvetttt.... Yeni bölümmmm. Çok beklediğinizi biliyorum. KEYİFLİ OKUMALAR...... Diğer bölümü d.günümde yayınlayacağım. Yani 18 Şubatta. Neyse vote ve yorumları unutmayalım. :D

Mina kafasını yavaşça yukarı kaldırdı. Karşısında kocaman harflerle 'RÜYA DÜKKANI' yazıyordu. Şaşkınlık ve umut dolu bir bakışla gözlerini kırpıştırdı. Kapıyı açıp açmama konusunda önce tereddüt etti. Ama içindeki o müthiş merak yüzünden kapıya doğru bir adım attı. Yavaşça kapının koluna yerleştirdi ellerini ve açtığı kapıdan kafasını usulca içeri uzattı. Çok garip bir manzara ile karşılaşmıştı. İçeri öğle saatleri gibi aydınlıktı. Ve güneşte gökyüzünde her zamanki yerini almıştı. Ama Mina saatin akşam 7 olduğuna hatta Ocak ayının başlarında olduğuna yemin edebilirdi. Hemen gözüne kestirdiği bir esnafın yanına gitti ve:

-'Efendim saat kaç ve şu an ayın kaçındayız?' diye sordu. Adam önce şaşkın gözlerle Mina ya baktı. Daha sonra soğuktan morarmış olan ellerini cebine atarak külüstür telefonunu çıkardı.

-'Kızım şu an Ocak ayının 4 ündeyiz. Ve saatte akşam 18:50. Ne oldu ki evladım?'dedi sıcak bir sohbet havası içinde. Mina sadece

'Yok efendim sadece merak etmiştim.' demekle yetindi. Sonra tekrar kapıya doğru yöneldi. Kapının kolunu tutmasıyla kendini içeri atması bir olmuştu.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

İçerisi tıpkı çizgi filmlerde gördüğü gibiydi. Mantar şeklinde bir evin iki tarafınıda dev ağaçlar kaplamıştı. Mina tüm bunların sadece bir 'RÜYA' olduğunu düşünüyordu. Mantar kulübe kahverengi tonlardaydı. Ve bacası vardı yazın ortasında tüten bir baca.Mina ağaçları görünce acıktığını hissederek kulübenin sağ tarafında bulunan ağaca doğru yöneldi. Ağacın üzerinde daha önce hiç görmediği meyveler bulunuyordu. Bir meyveyi gözüne kestirdi tam eline alacakken... O da neydi öyle? Meyvenin üzerinde 'Zeynep 'in Rüyası' yazıyordu. Birden meyvenin rengi değişti. Sarıdan yeşile, yeşilden kırmızıya... Daha ssonra pat diye yerde açılmış olan çukurun içine düştü. Toprak meyvenin üstünü örttü. Yavaşça topraktan yukarı meyvenin filizi çıktı. Anlaşılan bu ağaçtan meyve alamayacak kadar garip olaylar oluyordu. Mina hemen sol tarafta bulunan ağaca yöneldi. Ama bu ağaç diğer ağaca göre oldukça berbat bir durumdaydı. Diğer ağacın meyveleri olgunlaşmışken bu ağacın meyveleri çürümüştü. Diğer ağacın yaprakları yemyeşil parıldarken bu ağacın yaprakları sararmaktan dökülmüştü. Ayrıca diğer ağacın meyveleri olgunlaşınca yere düşüp filiz çıkarırken bu ağaçta hiçbir tık yoktu. Mina artık ne kadar hayretle karşılaşabilirim diye düşünerek kulübenin kapısını çaldı. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı.Fakat onu açan kimseyi görememişti.Birden bir ses ;
-"Hoşgeldiniz Mina Hanım buyrun " dedi.Mina kafasını yere çevirdi.Bir büyücü şapkası mı konuşmuştu.Üstelik uçan pelerinli.Sonra yürüyen ayak sesleri geldi ve şapka ile pelerin aynı anda arkasını dönüp ilerlemeye başladı.Mina sadece takip etti."Kesinlikle görünmez bir cüce olmalı " diye dûşündü .

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Sadece gaz lambalarının aydınlattığı uzun koridoru geçtikten sonra şapka kocaman bir kapının önünde durdu.Önce kapıyı tıkladı sonra içeriden"Gir avcı " diye bir ses geldi. Şapkanın kapıyı açmasıyla karşılarına kocaman sis dolu bir oda çıkmıştı. Odanın ortasında duran masanın arkasında tombiş, kızıl saçlı bir kadın oturuyordu. Kadının sıcak, sevecen bir tipinin olması Mina' yı mutlu etmişti. Şapka, kadının yanına giderken 'Şanslı kişi geldi Yaris.' dedikten sonra pelerini çıkararak görünür oldu. Mina doğru tahmin etmişti. Bu bir cüceydi. Uzun kulakları, uzun burnu, kocaman ayakları ve kırışık bir cildi vardı. Sonra Yaris denilen kadın cüceye dönüp 'Gidebilirsin avcı.' dedi. Cüce masanın arkasından çıkıp Mina' nın yanından geçerek kapıyı açtı. Mina şok üzerine şok atlatıyordu. 'İyi ama bu cücenin yani avcının 7 kuyruğu var.' diye içinden geçirerek kafasını iki yana salladı. Tüm bunlar Mina için sadece RÜYAydı. Biraz sonra annesi uyandırıp kahvaltıya çağıracaktı. Zaten okulda yarışma da 1. olmasıda imkansızdı. Tüm bu düşünceler beynini bir virüs gibi kaplamıştı.
-'Hayır kızım. Daha rüya satın almadın. Yani herşey gerçek.' dedi Yaris. İyi ama bu da neydi şimdi? Ne rüyası? Ne satın alması? Yaris, elini Mina' yı önünde ki sandalyeye oturması için hareket ettirdi.
-'S-siz kim-kimsiniz?' diye zar zor sorabildi. Yaris hafif bir gülümseme ile cevap verdi.
-'Ben Yaris. Rüya Dükkanı' nın sahibi. İnsanlara bu dükkanda sadece Rüya satabiliriz. Çünkü bu rüyalar gerçek hayata dönüşebilen RÜYAlar. Rüya Dükkanı çok özel bir yerdir. Kimse göremez ve giremez. Yalnızca bu fanusta ismi çıkan insanlar gelebilir ve görebilir.' diyerek önünde ki su dolu fanusu gösterdi. Fanusun yanında bir kağıt duruyordu. Üzerinde Rüya Listesi yazıyordu. O da neydi? 4. sırada Mina Korkmaz kendi ismi yazıyordu. Yanında da
01.04.2015 → Hedef: Byun Baekhyun' la Birlikte Olmak. yazıyordu. Yaris, Mina' nın listeyi gördüğünü farkedecek ki yüksek sesle;
-'Bu sefer fanustan çıkan şanslı kişi sen oldun. RÜYA DÜKKANINA HOŞGELDİNİZ.' diye ayağa kalkarak bağırdı. Bağırması sonucu kafesinde yatan güvercin korkuyla uyandı. Mina bunların bir saçmalıktan ibaret olduğunu düşünüyordu.
-'Evet kızım hedefini gerçekleştirmek ister misin?' dedi. Mina hiçbir şey demedi.
-'Farkındayım kızım şu an şoktasın. Ama Byun Baekhyun denen adamı ne kadar çok sevdiğini bütün Rüya Alemi öğrendi. Bir karar ver kızım. Sana sadece 1 hafta süre veriyoruz. Haftaya bugün bize kararını söyle. Acelemiz var. Rüya Alemi uzun bir süreden sonra ilk defa bu kadar heyecanla bekliyor. Herkes senin aşkının gerçekleşmesini istiyor.' dedi Yaris. Mina sadece ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. O sırada Yaris arkasından seslenerek;
-'Mina kızım doğru kararı ver. Rüya Alemi çok kötü bir yerdir. Eğer doğru kararı vermezsen peşine 7 Kuyruklu Rüya Avcısını takarlar. Unutma Rüya Alemi uzun bir süreden sonra ilk defa bir kararın verilmesini bu kadar heyecanla bekliyor. Eğer doğru kararı vermezsen hem Byun Baekhyun' a olan aşkını bitirirler hem de 7 Kuyruklu Rüya Avcısı aracılığıyla canını alırlar. Lütfen onların sinirlenmesine izin verme. Çünkü ölen her beden onlar için bir can olacaktır. Onları BESLEME.' dedi Yaris korkulu bir sesle.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Eve geldiğinde yemek hazırdı. Ayakkabılarını çıkarıp ellerini yıkadıktan sonra masaya oturdu. Babası yine Tv' de borsa haberlerini izlemekle meşguldü. Annesi ise arada Mina' ya okulun nasıl geçtiğini neler olduğunu soruyordu. Mina' nın ödül aldığını duyunca ikiside çok sevinmişti. Kızlarının böyle etkinliklere katılmasını annesi her zaman desteklemişti. Babası yemeğini yedikten sonra bir tanecik yavrularına dönerek;
-'Mina kızım kocaman kız oldun artık. O yüzden haftaya annen ve ben iş toplantısı için şehir dışına çıkacağız. Evde ki çalışanlarda izinlerini kullanacaklar. Bundan dolayı koca ev birkaç günlüğüne sana emanet. Sana güvenimiz tam bu yüzden yanına kimseyi tutmadık. Evde tek kalabilirsin değil mi kızım?' diye sordu babası. Mina' nın aklı hala sabah ki olaydaydı. Gerçek olabilir mi diye iki beyni kendi aralarında çatışıyordu. Hayal Dünyası her ne kadar gerçek desede Gerçek Dünyası saçmalıktan ibaret olduğunu söylüyordu. En sonunda iki beynindende vazgeçerek babasına
-Tabii ki evde kalabilirim babacığım siz beni merak etmeyin kendi işinize bakın.' Mina gelecek hafta kararını vermesi gerektiğini unutmuştu bile. Yemekten sonra üst kata çıkıp koca yatağına uzanıp uykuya dalmıştı.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Ertesi gün okula gittiğinde Betül ve Burcu onu kapının önünde bekliyordu. Hemen Mina' nın yanına koştular ve
-'Mina haftaya boş musunuz? Burcuyla size gelip biraz eğlenip kafa dağıtırız. Nasıl fikir?' dedi Betül. Mina, annesinin ve babasının iş seyahatine gideceklerini hatırlayarak;
-'Tabii ki gelebilirsiniz. Zaten annem ve babam evde olmayacak o yüzden gece bizde kalabilirsiniz. Çalışanlarda izne çıkacaklar. Yani koca ev bize kalacak. Party Hard Yesssss.' dedi Mina mutlu bir şekilde. Hep beraber üniversitenin koca bahçesine gittiler. Ve bir bankın üzerine oturdular. Mina hemen telefonunu çıkardı, Baeksiz duramıyordu. Telefonunda ki bütün Baek fotoğraflarını defalarca en ince ayrıntısına kadar inceleyip hafızasına kazıyordu. O sırada önünde bir çift ayak gördü. Pardon yanında da dört tane küçük hayvan ayağı vardı. Hemen kafasını yukarı doğru çevirdi. Karşısında ifadesiz suratıyla Samet ve tuttuğu elindede bir koç duruyordu. Üzerinde de kırmızı bir yazı ile kocaman 'M' harfi duruyordu. Mina içinde bulunduğu durumuna neredeyse ağlayacaktı. 'ALLAH' ım neden ben? Ben sadece Baekimi istiyorum. Çok mu şey istiyorum anlamıyorum ki.' diye düşünüyorken Samet;
-'Dün yarışmada 1. olmuştun tebrik edirem.' dedi ve devam ettirdi. 'Bizim oralarda meşhurdur. Nazar değmesin diye kurban keseriz. Ben de senin ödüller hep olsun diye koç alıverdim.' dedi. Mina mutlu olmuş gibi görünmeye çalışarak;
-'Aishhh. Bana mı aldın inanmıyorum. İlk defa böyle bir hediye alıyorum.' dedi küçümseyen bir ifadeyle. Sonra Samet' in eline doladığı ipleri çözerek hayvancağızı serbest bıraktı. Hayvan deli danalar gibi koşarak herkese arkasından, yanından, önünden vuruyordu. Tam bir mahşer alanı gibiydi. Herkes bir taraflara koşuşturuyordu. Burcu elini Mina' ya uzatarak 'çak bir beşlik' işareti yaptı. Mina sol gözünü kırparak kocaman bir gülümseme ile okkalı bir beşlik çaktı. Samet her zaman ki gibi sadece orayı terkedebildi. Samet gittikten sonra Betül;
-'Mina parayı aldın mı? Ne yapacaksın o kadar parayı? Biz üniversite harçların için harcarsın diye düşünmüştük ama.' dedi Betül. Sahi ne yapacaktı o kadar parayı Mina?

→1 HAFTA SONRA←

-'Mina biz çıktık yavrum.' diye bağırdı annesi alt kattan. Mina gözlerini açıp saate baktı. 'Sabahın 7' si mi? Çok uykum var.' diye içinden geçirmişti Mina. Tam kafasını yeniden yastığına gömüp yatacakken telefonunun not bildirim zil sesi çaldı.

→Betül ve Burcu gelecek.←
→RÜYA←

Sahi bugün Rüya meselesi vardı. Bunu hiç düşünmemişti. Aslında kararı Rüya Dükkanından çıktığından beridir hazırdı. Böyle bir saçmalığa kimse inanmazdı yaa. Hemen ayağa kalkıp dolabından kot pantalon ve gömlek çıkardı. Bugün bu işi halledecekti. Yemeğini yedi ve Kapalıçarşı' ya gitmek için taksiye bindi. Kapıyı yine 7 Kuyruklu Rüya Avcısı açmıştı. Yaris, Mina' yı görünce sevinçle;
-'Hoşgeldin kızım. Kararını verdin mi? Bir haftadır sadece seni bekliyorduk. Kararın ne kızım?' dedi. Mina düz bir ifadeyle;
-'Kararımı verdim ve...' Yaris korku dolu bakışlarıyla baktı. O sırada odada birden 7 Kuyruklu Rüya Avcısı belirdi.