7 KUYRUKLU RÜYA || Byun Baek Hyun ✔

→13←Türkiye' ye Acil Seyahat

@kizagliyo_susarmsn

Selam okuryoritalarım. Yeni bölümü geç yayımladığım için bianeyo. Size yeni bir haberle geldim. Bundan sonra bölüm sonlarına, gelecek bölüme dair küçük Fragmanlar koyacağım. En azından gelecek bölüme dair aklınızda küçük kurgular oluşacak. Neyse sizin yazar yine başladı konuşmaya. Biliyorsunuz çok geveze bir yazarınız var. Gitmeden önce ithafta bulunduğum arkadaşımın hikayesini okursanız mutlu olurum beraber yazdık. Kitabın adı PHYNEX. Keyifli Okumalar.
#MizBaek FOREVER ♥♥♥

Sabahın ışıkları odayı aydınlatırken Mina nın telefonu defalarca çalmıştı. Artık telefon çalmaktan sıkılmış fakat Mina hala uyanamamıştı. Telefon son defa çaldığında Mina uyku ile olan tatlı ilişkisini bozmak zorunda kaldı. Ekrana bakmadan açtı. Karşı taraftan babasının endişeli sesi geliyordu.
-'Mina neredesin kızım? Yarım saattir sana ulaşmaya çalışıyorum. Neden açmıyordun telefonunu evladım?' dedi babası. Mina yan tarafta yatan Baeke istemsizce baktıktan sonra;
-'Uyuyordum baba. Bir sorun mu var? Birşey mi oldu? Bu kadar çok aradığına göre.' dedi sakinliğini koruyarak. Babasının sesi yerini üzüntüye bırakmıştı.
-'Kızım annen... Annen... Nasıl desem dün geceden beridir yoğun bakımda. Kaza geçirdi. Arabanın teki son sürat annene çarpmış kızım. Hemen işlerini bırakıp buraya gelmen lazım.' diyordu babası. Mina ise Kaza kelimesinden sonra hiçbir şeyi duymamıştı. Uyanıktı, fakat bir tepki veremiyordu. Telefonu en son Tamam diyerek kapattığını hatırlıyordu.

→Baek in Ağzından←

Gözlerimi açtığımda Mina nın uyandığını, öylece yatakta oturduğunu gördüm. Garipti ama tepki vermiyordu. Ya da bana yakınlaşmaya dair bir hareket. Biraz garipsemiştim nedense. Heralde dün annemin dediği Torun lafını düşünüyordu diye geçirdim aklımdan. Ama Mina nın pat diye kalkıp giysi odasına girip valiz hazırlaması bu tezimi çürütmüştü. Birşey olmuştu... Yoksa beni terk mi edecekti? Hey orada duracan liseli. Sen beni terkedemezsin ben seni terkediyorum. Ne diyordum ben. Ahh galiba annemin hep kafama vurması yüzünden bu hale gelmiştim. Neyse önemi yoktu şimdi. Banyoya girip yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odaya girdiğimde Mina nın olmadığını sadece az önce hazırladığı valizinin olduğunu gördüm. Takmamaya çalışarak aşağıya indim. Annem ve Mina koltukta oturmuş hararetli bir şekilde birşey konuşuyordu. Merdivenin başında durup konuşulanları dinledim.
-'Mina ne zaman olmuş? Nasıl olmuş? Durumu kötü mü? Kızım üzülme herşeyi atlatırsınız. Böyle güçlü bir kızı doğuran kişide muhakkak güçlü biri olmalı.' dedi annem. Sesinde endişe ifadesi beliriyordu. Bu sefer Mina konuşmaya başlamıştı. Sesi... Kırgın... Üzgün... Ağlamaklıydı... Sesini duymam sol tarafımda bir acı hissettirmişti. En son bu acıyı annemin hastalığını duyarken hissetmiştim.
-'Yoğun bakımdaymış, babamdan en son onu duydum. Ben... burada duramam... Annemsiz duramam... Türkiye ye gitmem lazım... Bu yüzden size haber vermeye geldim. Gidebilirim değil mi?' dedi. Ne yani annesine mi birşey olmuştu? Anlamıyordum, konuşulanları.
-'Gidebilirsin kızım. Ama bu durumdayken sağlıklı bir karar veremezsin. Baek te seninle gelmeli. Hem ailenle tanışmış olurlar' dedi bu sefer annem. İlk defa anneme hak vermiştim. Bir insan üzgünken özellikle annesi ile ilgili kötü bir haber aldığında sağlıklı bir karar veremezdi. İstesede, istemesede.
-'İyi ama Baeki zaten yeterince kendi sorunlarımla boğuyorum. O gelmesede olur benim için sorun değil' dedi Mina. Bu lafların üzerine hala merdivene dayalı olan bedenim oradan ayrılmış ve yavaş yavaş aşağı inmişti. Annem ve Mina nın karşısında durduğumda, annem hemen yanıma geldi.
-'Baek Mina nın annesine araba çarpmış evladım. Yoğun bakımdaymış. Bu yüzden Mina da annesinin yanına gitmek istiyor haliyle. Onunla beraber sen de Türkiye ye gitmelisin. Bırak biraz şu nazıda kötü günde yanında dur SÖZDE KARININ.' dedi annem sinirle karışık, üzüntülü bir şekilde. Kafamı yalnızca onaylar şekilde sallayıp yukarı çıktım. Genelde konserlere çıkarken valizimi kendim hazırladığım için alışkındım. Bu yüzden birkaç dakika içinde önemli şeyleri almıştım bile. Aşağı indiğimde ağlamaktan gözleri şişmiş bir adet Mina ile karşılaşmıştım.