Asil Tehlike'nin devam kitabıdır..
Elleri belimden aşağı kayarken kalçalarımda duraksadı.
Dudakları anlık benden ayrılırken bana yine talimat verdi. "Kalçalarını kullan."
Dudaklarımdaki kıvrılma daha da genişledi. Yeniden dudaklarımı sert bir tavı...
Biliyorsunuz ki ben bölümleri 1000-1500 arası yazıyorum. Bu bölüm 2000 kelime oldu. Lütfen kısa bulmayın. Dediğim gibi bölüm sayımız uzun olacak. 50 bölüm ilk kitap finali. 2. Kitap finali de 50 bölüm olacak. Toplam 100 bölüm olacak.
Bölümü oylayalım çünkü güzel bir bölüm oldu. Sonunda anlarsınız..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir 🌹 alayım bakayım buraya..
•Ali Gatie- It's you
Keyifli okumalar dilerim..
¦~İstiyorum~¦
Ayşin
Kuzguni gözleri kısılmış etkileyici ve bakanı içine yutan hareleriyle deri koltuğunun ardından karşısında oturduğum bana bakıyordu. Bunu yaptığıma inanamıyorum ama buradayım ve bay tehlikenin yanındayım. Ben abime ondan uzak duracağıma dair içten içe söz vermişken burada olmam saçmaydı ama Louis'le olanlardan sonra ve de son zamanlarda ciddi derecede kafam çok karışıktı. Aldığım kararlar ne kadar doğruydu bilemesem de sonuçta şu an buradaydım. Sorgulamak için artık çok geçti.
Artık bay tehlikenin bakışlarından rahatsız olduğum için gergince parmaklarımı iç içe geçirmiş ovuyordum. O sıra kalın ve bariton sesini duydum.
"Geleceğini biliyordum.."dedi sesindeki farklı tınıyla.
Aslında çok meraklısı değilim fakat iş işti. Buna mecburum sonuçta.
" Aslında bende bilmiyordum.. "diye fısıldadım.
Bir anda almıştım bu kararı. Bana da sürpriz oldu diyebilirim. Birden boğazını temizleyip oturduğu yerden asilce kalktı. Üzerine tam oturan simsiyah bir takım giymişti yine her zamanki gibi. Şu an gördüğüm karanlık bir Asildi.. Bu tabirle öyle örtüşüyordu ki.. Karnımda bir kasılma meydana gelirken kaşlarımı çattım. Bay tehlikeye kapılmamam gerekiyordu. Artık o benim patronum ve bende onun çalışanıydım. Aramızda yalnızca patron-çalışan ilişkisi olmalıydı. Fazlası zarardı. Bunu gözlerimle görüp teyit etmiştim.
Abime gözümün önünde vahşice saldırmış ve beni de silahıyla tehdit etmişti. O anları hatırlamak ürpermeme neden oldu.
"Gel benimle, seni iş arkadaşlarınla tanıştırayım," dediğinde usulca başımı salladım ve onu onaylarak yerimden kalktım.
Asil kapıyı açıp bana yol verince ufak bir şaşırdım. Çünkü ondan kesinlikle beklenmeyecek bir hareketti bu. Çünkü haşin, vahşi ve tehlikeli bir zorbaydı kendisi. Bu halleriyle eski hali fazlasıyla bir çelişiyordu. Derin bir nefes alarak önden çıktım. O tam arkamdan gelerek üzerime yığdığı gölgesiyle beni takip ediyordu. Odasından çıkıp koridorda sessizce ilerledik. Avuçlarım gerginlikten terlemişti. Avuç içlerimi kot pantolonumun kumaşına sürttüm.
