Asil Tehlike'nin devam kitabıdır..
Elleri belimden aşağı kayarken kalçalarımda duraksadı.
Dudakları anlık benden ayrılırken bana yine talimat verdi. "Kalçalarını kullan."
Dudaklarımdaki kıvrılma daha da genişledi. Yeniden dudaklarımı sert bir tavı...
Lütfen bir saniyenizi ayırıp yıldıza basar mısınız?
Yorum da bırakırsanız müko olur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Murat Dalkılıç - Kader
"27-Kader Düğümü"
Ayşin
Bakışlarım, karanlık gökyüzünü aydınlatan dolunayda sabit kalırken her şey saniyeler içinde gerçekleşti. Pencereler ardı ardına patlarken güçlü bir çığlık koparıp hemen ellerimle kafamı koruyup yere eğildim. Güvenli bir köşeye sığınırken o uğursuz sesler evimin içini doldurmaya başladı. Koltuğun kenarına pusarak gözlerimi kapayıp her cam çerçeve inerken çığlık atıp korkmaktaydım. Nabzım deli gibi atarken silah seslerinin ardı arkası kesilmedi. Ne yapmalıydım? Şu an kapana kısılmış ve kendimi tamamen aciz hissediyordum.
Evime ateş açılıyordu, Allah aşkına kimse duymuyor muydu?
Böyle olmayacaktı.. Hemen polisi aramam gerekiyordu. Gözlerimi açarak sertçe yutkundum. Bakışlarım masanın üzerindeki telefonda sabit kaldı. Olduğum yerden temkinli bir şekilde çıkıp kolumu telefona doğru uzattım. Ama yetişemiyordum. Parmaklarımla bir kaç kez dokundum. Hadi, hadi, hadi!
Bingo!
Kendimi zorlayarak telefonu elime aldığım vakit bir kaç kurşun teğet geçmişti. Tam zamanında almıştım!
Ellerim zangır zangır titrerken bir yandan söyleniyordum.
"Hadi, hadi, açıl, seni lanet olası şey!"
Telefonun kilidini zar zor açıp rehbere girdiğimde bir cam daha patlayıp tuzla buz oldu. İstemsiz koca bir çığlık attım. O ara parmağım yanlışlıkla bir numarayı tıkladı. Kimi aradığım önemsizdi. Hemen kulağıma dayadım. Yeter ki benim bu saldırıdan kurtulmamı sağlasın da.. Telefon tek çalışta hemen açıldı.
"Kırmızı.."
Dişlerimi sıkıp gözlerimi yumdum. "Lanet olsun," diye tısladım. Tam adamını aramıştım. Süper!
"Siktir! Kırmızı neler oluyor cevap ver!" deyince kendime geldim.
Boğazım kupkuru kesilmişti. Çenem ise bedenime eş değer biçimde zangır zangır titriyordu.
