4.BÖLÜM

173 19 0
                                    

"Hava beklediğimden daha güzel." Eylül'le yaklaşık bir buçuk saattir konuşmuyorduk. Ve sessizliği bozan biricik arkadaşım oldu.

"Evet. Gayet sıcak. Hatta denize bile-"

"Abartma istersen."

"Hakikaten abartmışım. Afedersin."

İkimiz de karşılıklı gülüştük. Kapının açılma sesini duyduğumuzda o yöne baktık. Dilan'ın geldiğini gördük.

"Neden sustunuz? Hayır özelse çıkabilirim."

"Çık."

"Selin!!" Eylül yine uçaktaki gibi kolumu sıktı.

"Ne var?!"

"Ya. Bi basana. Noluyor sana? Ne bu hareketler? Ne sanıyorsun kendini?!"

Dilan'ın son kelimeye doğru yükselen ses tonu iyice sinirlendirmişti beni. Tam ağzımı açacakken Eylül araya girdi. "Ne yapıyorsunuz ya? Buraya eğlenmeye geldik biz. Kavga etmeye ya da tartışmaya değil. Lütfen arkadaşlar yapmayın. Dilan, Selin özünde çok iyi bir kızdır." Bu kız ne yapmaya çalışıyor? Ben şu karşımdakiyle arkadaşlık kurabilir miyim? Tamam az bir süredir tanıyor olabilirim ama bu kızda bir şey var. Sinir bozucu bir şey. Önüne gelen tüm erkeklere sarkıntılık yapıyormuş gibi bir şey. "Tanısan çok seversin. İnan bana."

"Bilmiyorum. Geldiğimden beri bana çok ters davranıyor."

"Davranırım tabii." Eylül bakışlarını hızlıca bana çevirdi. Sanırım Dilan duymamıştı zira hiçbir tepki vermedi.

Eylül başını iki yana sallayarak yanıma geldi. "Bence arkadaş olmayı deneyin. Eminim çok iyi anlaşacaksınız." Sonuna bir de gülücük eklemez mi?! Ben mi arkadaş olacakmışım bu kızla. Hadi canım hadi başka kapıya. Bir de eminmiş.

"Aslında ben de tanışmak istiyordum. Ama bugün olan şeyden sonra pek sanmıyorum. O istese de ben istemiyorum."

"O da istiyor." Bu kızın benim yerime konuşmasından nefret ediyorum. Ö DÖ ÖSTÖYÖR.

"Emin misin? Bana hiç öyle gelmiyor nedense."

"Gelsin. Selin. Hadi."

"Erase Wercless hayranıyım, kıskanırım, kıskanırsam kafayı yer, cinnet geçiririm."

Dilan'ın gözleri fena şekilde büyümüştü. "Öyle mi? Ben de." Bunu söyledikten sonra suratında pişkin bir gülümseme belirdi.

"Aa... O zaman ayağını denk al."

"Ne yapıyorsun Selin?! Yarım saattir ne için uğraşıyorum ben?!" Tıpkı Eylül'ün yaptığı gibi ona sessizce hitap ettim.

"Harika! Cidden benim bu kızla arkadaşlık kurabileceğimi mi düşünüyorsun sevgili arkadaşım?!"

Bunu sesli söylemiş olmalıyım ki Dilan bana meydan okuyan gözlerle baktı. "Bana bak küçük, aramızda 8 cm'lik boy farkı, 3 yıllık da yaş farkı var. Saygılı davranmayı öğren."

"Hadi ya? Boş durmaktan paslanmış o beynini fazla yorma istersen. Zira ben senden daha büyük düşünebiliyorum."

"Şuna bak ya! Bücürük, seni var ya-"

"Ya yapmayın nolur!!" Bunu söyleyen Eylül'dü.

"Ben de çok meraklıydım bununla tartışmaya. Hiç tenezzül etmeyeceğim." çıktığı anda kapıyı hızlıca çarptı.

"Öldürürüm ben bunu!!!" Kapıyı açmaya yeltendim ama Eylül beni durdurdu.

"Bir ay boyunca onunla aynı yerde kalacaksın. Sence de aranızı iyi tutmanız gerekmiyor mu?"

"Gerekmiyor."

"Ne halin varsa gör Selin!" Eylül artık benden bıkmış gibi yaka silkti.

&&&

"Ne yapıyorsun?"

"Odadan çıkmamak için gerekli olan her türlü malzemeyi odama taşıyorum."

"Saçmalama Selin."

"Cidden he. Sana göre ben neden bu ara çok fazla saçmalıyorum?"

"Hala saçmalıyorsun."

Dikkatimi yeniden gerekli malzemeleri koyduğum poşete yönelttim. "Tabii."

Eylül beni hiç takmadan konuşmasına devam etti. "Birazdan film setine gideceğiz."

"Evet. Mümkün olduğu kadar da Dilan'dan uzak duracağız."

"Şu Dilan'la aranızı düzeltin. Sinirleniyorum."

"Hayır."

"Selin! Ya kız sana iyi niyetli yaklaşıyordu!"

"Hayır."

"Çocuk gibi davranmayı kes!"

"Hayır."

"İyi Selin! Ne yapıyorsan yap!"

"Hayır."

"Artık yaşına dön."

"Hayır."

"Of!"

"Hayır."

&&&

Aradan zaman geçtikten sonra bizi film setine götürmek için 2-3 kişi geldi. Hepsinin Türk olması beni mutlu etti. İngilizcem ne kadar iyi olsa da konuşabileceğimi sanmıyorum.

"Barışalım."

"Yapma Eylül. Küsmedik. Ya da darılmadım ben."

"Peki o zaman." Eylül'ün yüzünde samimi bir gülümseme oluştu. Seviyorum bu kızı.

&&&

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin