Yeni stony kurgum downtown'a da şans verebilirsiniz 🫶🏻
Natasha yılbaşında hala küs olan sevgilileri barıştırmak için elinden geleni yapar.
ᴡʜɪᴛᴇ ᴏɴ ᴡʜɪᴛᴇ / ᴅᴀɴɴʏ ᴡɪʟʟɪᴀᴍꜱ
Oy ve yorum atan elleriniz dert görmesin~Mr. Turp
❦
Natasha elindeki kazağı hediye paketine sararken Tony'nin ona attığı bakışları görmezden geliyordu. Tripli adam kalçasını tezgaha yaslamış kızıl kadını izlemekle meşguldü. Elleri göğsünde söylenmemek için kendini zor tutuyordu. Ki bu süre daha fazla uzamadı.
"Her şey saçmalık. Onun benden özür dilemesi gerekiyor."
Natasha geç kaldın der gibi baktığında adeta burnundan soludu. "Çocuğu gecenin bir yarısı dışarıya attın. Umarım bunun farkındasındır."
Tony verecek bir cevap bulamadığında yaslandığı yerden doğrulup sarılmış olan paketi eline aldı. Hazır cevap Stark bugün bir bahane üretememişti. Çünkü kavga da haklı olan taraf Steve'di. Sonuçta kim sevgilisi telefonlarına bakmadığından dolayı onu evden dışarıya atardı? Altını çizmek gerekir ki; açıklama yapmasına izin bile vermemişti.
"İkinizde ergen sevgililer gibisiniz," oturduğu yerden kalkıp arkadaşının omzuna sertçe dokundu. "Barışma hediyenizi değerli vaktimden çalıp kendi ellerimle hazırladım, eğer akşam sizi küs görürsem kemiklerini büyük bir zevkle kırarım." Tehditkar ses tonu Tony'e gereken mesajı vermişti.
Sıkıntılı bir nefesin ardından salona ilerledi esmer adam. Yanan şöminenin önüne hediyesini bırakıp kendini geniş koltuğa attı. Çam ağacının ışıkları ve yanan ateş karanlığı aydınlatırken derin düşüncelere daldı.
Saçma bir sebep, saçma bir ayrılık.
Bazen düşündüğünde kendilerini -kızıl kadının tabiriyle- ergen sevgililere benzetiyordu. Fakat işin gerçek yüzünde ne olursa olsun sarışın sevgilisini hala çok seviyordu. Aşıktı ona, kendine gösterdiği değerden daha fazlasını gösteriyordu, içinden, dışına vuramasa da Steve de biliyordu. O da sevgilisini çok seviyordu, her detayıyla; Göğsündeki reaktörle, onu mükemmel kılan bir kaç kusurdan biriydi. Boyu gibi.
Kaç yıllık sevgilisini tabii ki de böyle sikik bir nedenden dolayı terk etmeyecekti. Sadece biraz fazla endişelenmişti ve bunun üzerine Steve'e patlamıştı. Basit bir telefonun, kapalı olmasında bile onu kaybetme korkusu ile çalkalanıyordu tüm bedeni, beyni.
Zaten uzun bir süre boyunca büyük bir kavgadan sonra ayrı kalmışlardı şimdi ikincisini yaşamak yaşlı kalbine çok ağır gelirdi. Evet, kesinlikle dayanamazdı.
"Gelebilir miyim?"
Arkasından gelen tanıdık ses, Tony'i düşüncelerinden soyutladı. Ses çıkarmak yerine başıyla onayladığında aralarındaki gerginlik devam ediyordu. Steve de Tony gibi kendini koltuğa bıraktı.