Tony Stark, sevgilisinin tarafına geçecek miydi?
ʜᴇᴀᴛʜᴇɴꜱ / ᴛᴡᴇɴᴛʏ ᴏɴᴇ ᴘɪʟᴏᴛꜱ
Oy ve yorum atan elleriniz dert görmesin~Mr. Turp
❦
"Steve?"
Mutfak bezi ile elini silerken salona doğru ilerliyordu. Sarışını için yemek hazırlamış, şimdi ise onu çağırmaya gidiyordu. Bu geceki hayallerinde yemeğin ardından; biraz sohbet, belki birer fincan kahve ardından tutku dolu geçen bir akşam vardı. Ya da düşüncelerini masum tutmak gerekirse kahvenin ardından uzun zamandır beklediği filmi izlerken sevgilisinin koynunda uykuya da dalabilirdi.
Genelde rutinleri haline gelmiş bir aktiveydi bu. Steve büyük bir dikkatle filmi izler, Tony ise bacaklarına doğru uzanıp kahve saçlarının arasında bulunmasından hoşlandığı eli beklerdi. Sarışın adam elini dolgun saçlara daldırıp yüzündeki huzur dolu tebessümle filmi bitirir ardından Tony'i odasına çıkarıp beraber güzel bir uyku çekerlerdi.
Yine bunun olmasını istiyordu. Fakat bazen hayat isteklerimizin aksine davranmaktan hoşlanırdı. Üstelik esmer adamın hayatını alt üst etmekten ayrı bir keyif alırdı. Tony bir süre sonra keyfini kaçıran bu aksiliklere alışmıştı ama bu, bu hayatın bile yapamayacağı bir şeydi.
"Steve?" dedi bir kez daha. Fakat bu sefer sesi 'burda ne sikim dönüyor?' der gibi çıkmıştı. Merak ediyordu. Neden sevgilisinin o güzel bakışlarından eser olmadığını? Neden yanında yüksek korumalı askerler durduğunu? Neden elinde Hydra'nın silahı olduğunu? Ve neden Kaptan Amerika üniforması yerine Hydra'nın simgesini taşıyan bir üniforma giydiğini?
Herkesten sakındığı, kendinden bile çok sevdiği sarışını Hydra için mi çalışıyordu? Ona böyle bir şeyi yapar mıydı? Beş yıllık ilişkileri yalan mıydı?
Steve Rogers bir yandan dudaklarında ki tatmin dolu gülümseme ile elindeki silaha göz gezdiriyor, bir yandan da Tony'nin sorularını dinliyordu. Ona süre tanımalıydı. Sonuçta kim sevgilisinin yalan olduğunu bilse yahut böyle bir durumda görse aklını kaçırırdı.
"Hoş geldin sevgilim," dedi oturduğu koltuktan ayağa kalkarken. "Mutfaktan güzel kokular geliyor-"
"Yemek yapmıştım." Masumca aralanmıştı dudakları. Bunun aptalca bir şaka olması için evrene yalvarıyordu. Steve şimdi 'şaka yaptım' diyerek ona sarılacak, bu askerler onun arkadaşları çıkacak ve huzurla yemeklerini yiyeceklerdi. Her şey böyle olacaktı demi? Bunlar aptalca bir oyundu.
Steve sözünü kesen sevgilisine gülümsedi. Gözündeki umut ışığını gördüğünde ise kıvrılan dudakları geri düştü. Evet, üzülmüştü. Beş yılı çöpe atamazdı. Onca mutlu anılarını, kavga ettikleri zamanı, sabaha kadar uyanık kaldıklarını, sarılmalarını... Hiç bir şeyi bir çırpıda silip atamazdı. Fakat içinde Tony'e karşı beslediği sevgiyi çoktan hiçe saymış gibi duruyordu.