"Jeongguk,dondurma alabilir miyiz?"
Jungkook ve Jimin,ilişkiye başladıktan sonra gayet mutluydular. Birbirlerini asla üzmüyorlardı,arada ufak atışmalar olsa bile beş dakika sonra sarmaş dolaş bir şekilde öpüşürken buluyorlardı kendilerini.
"Elbette alırız,bebeğim. Gel bakalım."
Jimin mutlulukla dondurma tezgahının önüne koştu ve neli dondurma istediğini söyledi. Ona bakarak kendisinin alıp almayacağını sordu. Jungkook yemek istemiyordu,fakat miniği kendisine yemesi için aegyo yaptığından,kıyamayıp kendisine de iki top almıştı.
Deniz kenarına yerleştirilen masalardan birine oturup denizi,ve kayalara hırçınca vuran dalgaları izlediler. Jimin de böyleydi,kalbine dokunuyordu. Bu kadar hırçınca olmasa da,nazik bir şekilde kutsuyordu onu.
Bakışları bebeğine kaydı. Denizi izlerken çok mutlu görünüyordu,artık tamamen iyileşmişti. Yüzünde bazı yaraların izi kalmıştı,Jimin bunu ilk başlarda çok sorun etmişti. Onun güzelliğine gölge düşürdüğüne dair. Fakat Jungkook'a göre ona ne olursa olsun güzeldi.
Ona bakarak onlarca şiir yazabilirdi. Her bir özelliğine,saçlarına,ellerine,gözlerine,dudaklarına...
Bir dalga daha geldi,fakat bu diğerlerinden daha kuvvetli ve sertti. Bu nedenle masada oturan çifti ıslatmıştı. Fakat ikisi de bunu umursamadı. Jimin ıslanmış saçlarıyla kendisine gülümsediği zaman hafifçe kalkarak dudaklarını öptü. Kızarmıştı,kendisini ne zaman topluluk içinde öpse kızarıp utanır ve yapmamasını söylerdi.
Fakat Jungkook onu dinlemezdi elbette. Onu öpmek en sevdiği şeylerden biriydi. İnsanların söylediği sözlerden çekiniyordu belki de bebeği. Fakat kendisi asla umursamazdı bu tür şeyleri. Hepsi birer aptaldı sadece. Hiçbirşeyin cinsiyeti olmadığına inanıyordu,Jimin de öyleydi. İnsanların söyledikleri şeylere göre yaşamak istemiyorlardı. Kendi tercihleriydi,onların karışmaya hakkı yoktu.
"Bizim çifte kumrular buradaymış."
Taehyung'un ve diğerlerinin bağırışmalarını duyduğunda göz devirdi. Bir rahat bıraksalar olmazdı değil mi?
"Hayır yani,gittiğimiz her yere nasıl gelebiliyorsunuz anlamıyorum."
"Sevgilim,sorun değil. Evde yalnızız zaten. Kızma onlara."
"Sevgilin bizi sevmiyor artık Jiminie."
"Öyle deme Taehyung,o hepinizi çok seviyor."
İkisi birbirlerine bakıp gülümsedi. Diğerleri de kendilerine dondurma alıp aynı masaya oturdular. O gün çok güzel geçmişti,sohbet edip eğlenmişler ve bütün Seul'u dolaşmışlardı.
Akşama doğru Jimin için bu gezi fazla geldiğinden,uykusu gelmişti ve kendisini zor tutuyordu.
Jungkook omzunda bir ağırlık hissetti. Hissettiği ağırlık sevgilisinin başıydı. Yorulmuş olmalıydı,gülümseyerek minik bedeni kucağına çekti.
Zaten ufacık olduğundan kucağına da gayet rahat sığıyordu. Montunu alıp üzerine örttü.
"Jungkook gözlerimi yaşarttın."
