1 *

4.7K 243 173
                                    

Selamlar🖐

Yepyeni bir hikaye ve yepyeni bir evrene ilk adımı atıyoruz bugün. Yeri gelecek gülecek, yeri gelecek ağlayacağız ama kitap boyunca birer dedektif gibi iz süreceğiz. Bakalım katil kim çıkacak akdşaşfnşa

Ben Akel'i ve iç dünyasını çok sevdim. Bir yandan keyifli vakit geçirirken bu keyfinizi kaliteli hale getirebilirim umarım.

Ben sizi, yazmayı, yazdıklarımı görücüye çıkarmayı ve bununla ilgili yorumlar almayı çok özlemişim. ❤

Hikayem vatanı için çalışan, çabalayan, üreten, helal yoldan kazanç sağlayan herkese itafımdır.

Bölüm şarkısı Mağusa Limanı. Çeşitli uyarlamaları var ama Selda Bağcan'dan da bir dinleyin derim. Ölümle başlayan bir hikayeye bir ağıtla giriş yapmak doğru olur diye düşündüm.

Keyifli okumalar.

Çalan telefon sesi Israfil'in üflediği sur gibi beynimde zelzeleye sebep oluyordu.

Israrla çalan telefon önemli olmalıydı. Elimi uzatarak telefonu kavradım. Kulağıma götürerek 'alo, dedim ama açmadığımı fark edince bakmadan açtım.

"Asker!" diyen mekanik ses yerimden zıplamama sebep oldu. Tatil günüm olmasından sebep bir uyuşukluğum vardı. Hemen ayağa kalktım ve sanki komutan karşımdaymış gibi dik bir duruş sergiledim. Askerliğin getirisi bir alışkanlıktı. Üstüne saygı içine işleniyordu.

"Emredin komutanım."

"Görev seni bekler asker. Ülkenin sana ihtiyacı var." Yeni bir operasyondan gelmiştim ve on günlük yıllık iznim vardı. Bu sırada da ailemin yanına gitmeyi planlıyordum. Özlemiştim annemleri ve Eskişehir'i.

"Görevim ne komutanım?"

"On dakika sonra bir renault seni almaya gelecek. Bir binanın önünde bırakacak. Dördüncü katın ziline bas ve eksi dörde in. Kapıyı dörder saniye arayla dört kere tıklat. Orada seni bekliyor olacağım."

"Emredersiniz komutanım."

Telefon kapandı. Kendime gelebilmek için yatağıma oturdum. Saat gecenin ikisiydi. Gün çoktan dönmüştü ve ben sadece üç saat uyuyabilmiştim. Sabah Eskişehir'e gitmek için tren garına gidecektim. Erken kalkmak için erken yatmıştım. Şükür ki erken yatmışım. Gizli bir buluşma olacağı söylediği için askeri kıyafet giymeyecektim. Öte yandan bu kayıtlı olduğum JİTEM'le alakalı olabilirdi. Yoksa Barlas Albay beni görev için aramazdı. Birlik komutanım o değildi.

Önce banyoya girerek elimi yüzümü yıkadım ve çişimi yaptım. Temizlenerek banyodan çıktım ve hazırladığım valizin içine koyduğum siyah kargo tipi pantolonumu aldım. Çok cepli olduğu için seviyordum. Ayak bileğime, küçük bir çakı takmak için, aparat taktım. İç kısma yerleştirerek pantolonumu giyindim. Ayakkabının içinde kalacağı için dıştan belli olmuyordu. Üzerime de siyah bir gömlek giyindim. Telefonumu, cüzdanımı ve anahtarımı cebime attım. Usb kablosunu da katlayarak diz kapağımın yanındaki göze koydum ve üzerime bir ceket aldım. Çekmecemde duran Yavuz 16'ım bebeğim ışık saçıyordu. Tabancayı kemerime yerleştirdim ve görünmemesi için üzerine gömleği örttüm. Pantolonumun diz kısmındaki diğer cebe de yedek şarjör ilave ettim. Asker tipi botlarımı giyinerek evden çıktım. Belli ki bir daha eve uğrama fırsatım olmayacaktı.

Ben Onu Çok Sevdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin