*Sicheng'in anlatımı*
Ben aşağı atladığımda el bombaları teker teker patlamaya başlamıştı saniyeler içinde büyük bir patlama gerçekleşti cam parçaları etrafa sıçrarken birkaç tanesi bana isabet etti ve sonunda yere ulaştığımda bedenim muhteşem bir acıyla karşılaştı muhtemelen birkaç kemiğim kırılmıştı bu yetmezmiş gibi patlayan çatının parçalarının altında kalmıştım. Hala nefes alıyordum henüz ölmemiştim bilincimde yerindeydi ama niye hiçbir sesi duyamıyordum, ne kadar öyle kaldım bilmiyorum belki 1 dakika belki 1 saat beni bulan Xiaojun olmuştu bir anda üzerimdeki kayalar kalkmaya başlamış ve bulanık görüşümle onu gördüğümde gülümsemiştim kurtuldum sanmıştım
*3 saat sonra Doyoung'un anlatımı*
"Taeyong konuşmamız gerek" dedim ameliyathaneden çıkınca "Bir dakika bir dakika önce bize bilgi versen yaşıyor mu" dedi Yuta bizi engelleyerek "Yaşıyor merak etmeyin ama bazı kemikleri kırılmış" Yuta'nın derin bir nefes aldığını gördüm ben Sicheng'i yaşatmaya çalışırken Yuta'da burada elinden gelen her şeyi yapmıştı bileğindeki kar tanesi Sicheng'in durumunu göstermekle kalmayıp ona güçte veriyordu "Hadi Taeyong" elinden tutup dışarı sürükledim onu bu kötü haberi Yuta'ya ve diğerlerine vermeden önce onunla konuşmalıydım kimsenin bizi duyamayacağı bir yere geldiğimizde konuşmaya başladım
"Taeyong Sicheng işitme duyusunu kaybetmiş hiçbir sesi duymuyor tepki vermiyor" yaşadığı şoku gözlerinde gördüm "Ne yani bizi duyamayacak mı?" benim cevaplamamı beklerken kapıya dayandı "Kalıcı olduğunu düşünmüyorum ama şu an bizi duyamıyor" "Peki Ten nasıl uyandı mı?" kafamı hayır anlamında salladım "Uyanmadı Jaehyun hala ona kan vermekte ısrar ediyor ama böyle giderse onunda kana ihtiyacı olacak" anladığını belirtircesine kafa salladı "Çocuklara sen açıklar mısın benim Jaehyun'la Ten'i kontrol etmem gerek bu arada Shotaro'nun doğum günü yaklaşıyor unutma" yanağından öpüp Ten ve Jaehyun'un kaldığı odaya girdim
"Az önce gözleri kıpırdadı hyung" dedi Jaehyun gülümseyerek ve uyanmak için beni beklemiş gibi gözlerini açtı Ten "Beni yaşatmaya çalıştığın için teşekkür ederim Doyoung , Jaehyun şu an bedenim senin sayende çalışıyor sana ne kadar teşekkür etsem az ne minnet duygusunu ne de aşkı hissediyorum ama " Ten'in garip teşekkür konuşması Jaehyun'un onu kendine çekip öpmesiyle bölündü "Beni yaşattığınız için" devam edecektiki bir anda kalp atışlarını gösteren makina ötmeye başladı ve kalp atışları yavaşladı
"Hyung ne oluyor" panikle bana baktı Jaehyun "Panik yapma yavaşça yatır Ten'i" panik yapmamasını söylememe rağmen paniklemişti gayet normaldi çünkü ben de paniklemiştim kalp atışı git gide zayıflıyordu ama gözleri hala çıktı "Sungchan , Shotaro çabuk Jaehyun'u odadan çıkartın hemen" onlara bağırmamla hızlıca içeri girip Jaehyun'un tüm direnmelerine aldırmadan onu dışarı çıkardılar ve onun çıkmasıyla Ten'in kalbi durdu yaptığım hiçbir şey işe yaramamıştı
*Bölüm Sonu*
Bu aralar bütün kitaplarıma kaos dolu bölümler atıyorum. Ten neden uyuyordu ve niye kalbi durdu öldü mü yaşıyor mu , Sicheng nasıl duyma yetisini kaybetti vücunda ki yaralar, Chensung ne yaptı hepsi bir sonraki bölümde olacak inşallah sığmazsa iki bölüm halinde anlatırım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mind is a prison / Woosan ✓
FanfictionGuess my mind is a prison and I'm never gonna get out Started: 28 Ekim 2020 Ended: 28 Mart 2021