*2 ay sonra*
"Wooyoung seninle konuşmak isteyen birileri var" dedi San , çalan kapıyı açtığında hiç beklemediği kişilerle karşılaşmıştı "Gruptan birileri mi?" diye sordu Wooyoung , San ve Wooyoung büyük evdeki boğucu ortamdan sıkılmış ve beraber bir apartman dairesine taşınmıştılar burada yaşadıklarını bir tek Shadow üyeleri biliyordu "Hayır eski arkadaşların ben odama geçiyorum malum aranan bir suçluyum" dedi ve odasına girerek arkasından kapıyı kilitledi "Wooyoung artık gelir misin kabalık olmasın diye içeri girmiyoruz" diye seslendi Yeosang kapının önünden seslendi
"Benimle konuşacağınızı düşünmemiştim ayrıca sizi içeri alamayacağım kusura bakmayın kendimi güvende hissetmeliyim" dedim kapıdakilere göz gezdirdim ve Mingi dışında hepsinin burada olduğunu fark ettim "Mingi nerde?" diye sordum uzun zamandır ondan haber almamıştım muhtemelen çocuğu doğmuştu ve onunla ilgileniyordu "Haeun ve Mingi 1 ay önce Kanada'ya taşındılar böylece Song Vivian doğdu" diye açıkladı Yunho moralsiz bir şekilde görünüşe bakılırsa birileri hala Mingi'yi atlatamamıştı
"Peki Hyorin ve Mingi evlendi mi yoksa sadece beraber mi yaşıyorlar?" diye sordum garip bir sessizlik oldu ama bu sefer konuşan Hongjoong hyung olmuştu "Evlendiler küçük Vivian'ı görmek ister misin Mingi bize her ay fotoğraf gönderiyor" Hongjoong hyung'un uzattığı telefonu alıp Vivian'ın resmine baktım Mingi'ye baya benziyordu "Sen nasılsın Wooyoung Shadow'un büyük bir malikanede yaşadığını duymuştuk" diye sordu Yunho güldüm tabiki de öyle duyacaklardı "Hayır herkes ayrı evlere taşındı yani kolay kolay hiç birimizi yakalayamazsınız " ortamda garip bir hava oluştu malikaneden kimse taşınmamıştı sadece tadilata girmişti
"Woo Sicheng hyung seni arıyor meşgul dedim ama acil olduğunu söyledi" yanımıza gelip telefonumu uzattı tahmin ettiğim gibi görüntülü konuşmaydı "Choi San uzun zaman oldu görüşmeyeli " dedi Hongjoong "Beni tutuklamayacağınızı biliyorusun Hongjoong şu an hiçbir şeyle suçlanmıyorum" bir andan Sicheng hyung'la konuşurken bir yandan da onları dinliyordum "Çete üyeniz aynı zamanda kardeşin olan Choi Jongho sayesinde" sikeyim Jongho'yu bulmuşlar "Çetede bir tek o mu hacker sanıyorsunuz neyse Mingi nasıl en son sevgilisi hamileydi"
San hiç paniklemeden konu değiştirince Hongjoong hyung'un ve Yunho'nun sırıttığını gördüm "Kanada'ya taşındılar " dedi Yunho "Yalnız hakkını yiyemem nasıl bir ilaç verdiysen kız ilkinde hamile kalmış kim üretti bizim Wooyoung mu yoksa kuzeni Renjun mu" telefonu kapatıp onlara döndüm "Yoksa sevgilin sana ne boklar yediğini anlatmadımı Wooyoungie" dedi Hongjoong hyung sinir bozucu bir şekilde bende karşılık olarak güldüm "Neye gülüyorsun" diye sordu Yeosang geldiklerinden beri ikinci kez konuşarak "Aptallığınıza gülüyorum siz bu aptallıkla bırakın bizi yakalamayı çalınan büyük elması bile bulamazsınız" tekrardan kahkaha attım ve konuşmaya devam ettim
"Size söyleyecek üç şeyim var birincisi dünyanın en başarılı avukatlarından birinin bizim tarafımızda olduğunu unutmayın ikincisi o ilaç ne benim ne de Renjun'un üretimi aksine etkisiz hale getirdiğinizi söylediğiniz Bee'nin üretimi" ben konuştukça suratları asılıyordu ayrıca evet böyle bir şeyden haberim yoktu tek umudum ilacı Renjun'dan almamış olmasıydı "Üçüncüsü ben ve San sevgili değiliz saçma sapan shiplerinizi kendinize saklayın " "Wooyoung !" adımın bağırılmasıyla herkes asansörlere döndü gelen Jaemin ve diğer küçüklerdi
"Na Jaemin" dedi Hongjoong "seni görmeyi beklemiyordum sanırım köpeğini yürüyüşe çıkarttın" "Ne diyorsun lan sen" Jeno çok çabuk sinirlenirdi muhtemelen Jaemin onu tutmasaydı Hongjoong'a saldırmıştı "Laflarına dikkat et Kim Hongjoong beni kızdırmak istemezsin" diye uyardı Jaemin "İşte böyle uslu bir köpekçik ol sahibinin söz " "Hongjoong hyung yeter!"
Yeosang'ın bağırmasıyla susmuştu Hongjoong "Karşındakilerin kim olduğu umrumda değil kimseye böyle terbiyesizce konuşamazsın" "Kötü köpek Hongjoong sahibini kızdırdı" dedi Yangyang herkesin duyabileceği bir şekilde ve şaşırtıcı bir şekilde Yunho'dan bir yumruk yedi ve böylece kavga başladı
*Jaemin'in anlatımı*
Tek umudum başlayan kavgaya Wooyoung ve San'ın katılmamasıydı ama Jisung ve Chenle dışında herkes katılmıştı Renjun bile "Ya amına koyayım Jeno bana niye vuruyorsun" diye söylendi Yangyang tekrardan Yunho'ya vurarak "Önüme gelene vurdum kişisel algılama" dedi Jeno "Jae sen sinirlenmedin di mi" diye köşeden bana seslendi Donghyuck "Bilmem gözlerime bakmaya ne dersin" diye sinirle seslendim ve harekete geçtim
"Herkes ayrılsın siz üçünüz" Hongjoong ,Yunho ve Yeosang'a baktım "hemen geldiğiniz yere geri dönüyorsunuz ve buraya geldiğinizi unutuyorsunuz merkeze vardığınızda hipnoz çözülecek sizinkide kapı zili duyunca" onlar uzaklaşmaya başlayınca zile bastım "Hyung bize bakar mısın" dedi Jisung muhtemelen göz rengimi ölçmek için "Kırmızı , Jeno hyung bir gelir misin?" dedi ve koluma iğneyi sapladı ve beni sersemletti
*Birkaç saat sonra yazarın anlatımı*
"Ya bakın ama böyle yaparsanız gitmemi zorlaştırırsınız arada siz gelirsiniz ben gelirim hem telefonlada konuşuruz asmayın suratınızı" Taeil herkesin mutsuz ve nerdeyse ağlayacak durumda olduğunu görüyordu ama artık mafya hayatı yaşayamayacak kadar yorulmuştu "Ama Taeil hyung sende bizi anla ben kendimi bildim bileli sen bana babalık yapıyorsun sadece bana mı Chenle'ye Sungchan'a Shotaro'ya hepimize" dedi Jisung ayağa kalkıp Taeil'e sarılarak
"Taeil hyung'a üzülmesem şu baba meselesine takılırdım " dedi Tayong somurtarak "Bak işte Taeyong azınlık olmanın faydaları" dedi Seonghwa gülerek "Hyung nereye taşınıyordun şimdi Kanada falan deme malum bazılarımız yasaklı" dedi Hendery başıyla Mark ve Donghyuck'u işaret ederek "Hey ben yasaklı değilim yasaklı olan Mark hyung" dedi Donghyuck alınmış bir şekilde "En son kontrol ettiğimde benimle çalışıyordun yoksa memnun değil misin?" Donghyuck paniklemişti "Hayır hayır memnunum tabi "
"Bir şey soracağım Yangyang'ında Almanya'ya girişi yasak değil mi ?" Wooyoung'un sorusu Donghyuck'u açıklama yapmaktan kurtarmıştı "Eskiden yasaklıydım ama veliaht prens yasağımı kaldırdı" dedi Yangyang gayet rahatça sanki bir ülkeye girişinin yasaklanması çok normaldi ama grubun hiçbir normal davranışı yoktu "Hadi son kez kadeh kaldıralım ve Taeil'i Fransa'ya uğurlayalım " dedi Taeyong herkesi ayağa kaldırdı, Taeil gidince en büyükler o Kun ve Johnny olacaktı en önemlisi de Chenle'nin büyük bir olasılıkla ajanlığı bırakacak Taeil'in mesleğini devralacak
*Bölüm Sonu*
Biliyorum son zamanlarda çok fazla zaman geçişi yaptım ama bu sondu valla, Ne diyorsunuz Wooyoung ve San'ın beraber yaşamasına , Yungi'yi de bok yoluna soktum hadi bakalım valla doğruya doğru aklımda hiç evlendirmek yoktu bir anda geldi , Sicheng hala duyamıyor acaba Ten iyileşti mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mind is a prison / Woosan ✓
FanfictionGuess my mind is a prison and I'm never gonna get out Started: 28 Ekim 2020 Ended: 28 Mart 2021