Taşınma

174 20 10
                                    



"ÇABUK OL" Wooyoung kısık sesle yanındakine bağırdı "bizi görmediler değil mi" kafa salladı yanındaki beden "hayır hyung ama kaçsak iyi ederiz" dedi Jongho . Wooyoung ve Jongho bir diğer çete olan Devil'dan kaçıyordu eğer onları görürlerse bırakın yalanlarının açığa çıkmasını liderleri onları rehin alır ve Seonghwa'ya türlü türlü şeyler yaptırırdı bu yüzden koşa koşa kaldıkları otele vardılar "Hey siz ikiniz " birinin onlara bağırdığını duyunca daha hızlı koşmaya başladılar "Miyeon ! Minjoon " bu sefer durdular ve arkalarını döndüler bağıran Hongjoong'du. Hongjoong  yanlarına ulaştığında polis olduğu belirten rozetini gösterdi "Ben polis departmanından Kim Hongjoong kimden kaçtığınızı sorabilir miyim ?" Jongho Wooyoung'a baktı ve konuştu "Geldiğimiz tarafta 2 adamı yağmalayan dövmeli 3 şahıs vardı nerdeyse bizi görüyordular" Hongjoong somurttu "Nasıl bir dövme gördünüz mü?" bu sefer Wooyoung cevapladı "şeytan boynuzları gibi bir şeydi" "Devil" diye mırıldandı Hongjoong arkasını döndü ve hiç bir şey demeden uzaklaştı

*Seonghwa'nın anlatımı*

"Herkesin dikkatini buraya alabilir miyim?" dedim tam tamına 24 kişiye bakarak hepsinin susması zaman almıştı ama Taeyong'unda yardımıyla başarmıştım "Hayalet üyelerden ikisinin görevi bugün bitiyor ve tahmini olarak " saatime baktım "bir aksilik çıkmazsa 1-2 saate burda olurlar" "Hyung" dedi Chenle "onların meslekleri ne " "Güzel soru Chenle" dedim ona gülümseyerek karşılık olaraksa başını eğdi "Jongho San'ın kardeşi ve Jeno gibi teknolojik konularla ilgileniyor" Jeno sevinmiş gibiydi ama hep yaptığı gibi Jaemin'e bakıyordu "Wooyoung'sa tek bir konuda sabit değil ama en iyi olduğu konu patlayıcılar tıpkı Ten gibi" Ten donuk bakışlarıyla kafa sallamakla yetindi "Ayrıca" Taeyong sözümü bitirince söz aldı "Onlar gelince bizim eve taşınacağız o yüzden bir kaçınız şimdilik San'a toplanmasında yardım edin geri kalanlarınız Wooyoung ve Jongho'ya yardım edecek"

*2-3 saat sonra*

"San yeter şu çeneni kapatır mısın sadece geç kaldılar bir şey olduğu yok " San yaklaşık 1 saattir evin içinde bir ileri bir geri yürüyordu endişeli olduğu her yerinden belliydi . Beni dinlemeyip telefonunu aldı ve Jongho'yu aradı "10 dakikaya oradayız hyung merak etme" dedi Jongho hoparlöre alındığını bilerek , San hiç bir cevap vermeyerek telefonu kapattı ve odasına gitti , dengesiz orospu işte şaşırdım desem yalan olur. " Seonghwa benimle çocuklara bakmaya gelmelisin beraber yaşayacağımız zaman göreceğin şok edici manzaralara hazırlık olur." Kafamla onayladım gerçekten iyi olurdu ,ilk girdiğimiz oda tertemizdi ve içeride sadece Taeil vardı "Doyoung'u arıyorsanız o Shotaro'nun odasında" girdiğimiz ikinci oda Shotaro'nun kaldığı odaydı . Kun ve Yangyang atışıyor , Sungchan arkasına saklanan Shotaro'yla konuşmaya çalışıyor Doyoung'sa endişeyle Shotaro'yu izliyordu. Girdiğimiz gibi çıktığımız odadan sonraki oda da sakindi Sicheng ve Yuta yatakta sarılarak bir şeyler izliyor Jungwoo'da Ten'e sözlükten duyguları anlatıyordu "bak şimdi üzüntü şöyle bir şey mesela ben annemin bana verdiği bir şeyi kaybettiğim zaman ne yapıyorum " Ten bir kaç dakika düşünüp cevapladı "Gözlerin terliyor" Jungwoo alnına vurdu "Bir nevi , ama doğru cevap değil doğru cevap ağlıyorum olacak" Ten omuz silkti "gördüğüm şeyleri geçsek anlıyorum açıklayıcı olmak istiyorsun ama sıkılıyorum" biraz daha onları izledikten sonra dışarı çıkmıştık. Ten şimdiye kadar gördüğüm ikinci kişiydi bu hastalıkla mücadele eden , ilki Son Minji'ydi . Çalan kapıyı duyunca odaları ziyaret etmeyi bıraktım ve gelen üyeleri karşılamak için aşağı indim. "Sonunda " dedi San heyecanla içeri giren arkadaşıyla kardeşini umursamayarak evin önüne getirttiği arabasına bindi ve "Akşama görüşürüz hyung bana boşuna kızma cezam bitti " dedi hemen ardından arabayı çalıştırarak gözden kayboldu.

İç çektim ve Jongho'yla Wooyoung'u içeri aldım "Sizi özledim hyung" dedi Jongho "ama abim hala aynı" onayladım "ne zaman değişti ki alt tarafı 1 haftada değişsin , kıymet bilsin, Wooyoung bebeğim sen nasılsın solgun görünüyorsun" Wooyoung'un suratı bembeyaz ve asıktı omuz silkti "Önemli bir şey yok hyung aldığım ilaçlardan dolayı " duyduğum şeylerle gözlerimi açtım hasta olmadığını biliyordum "Verdikleri ilaçları içtin mi?" Kafasını salladı "bazılarını ama özellikle bir tanesi çok işime yaradı en yakın zamanda bir kaç tane alacağım" beni geçip odasına yürüdü ve kapıyı kapattı "Hyung o Wooyoung muydu?" diye sordu Yangyang "Doyoung" dedim kafamla Yangyang'ı onaylayarak "Wooyoung'u muayene edebilir misin sanırım aldığı ilaçlar etki gösteriyor " "Herhangi bir hastalığı var mı ya da geçirdiği psikolojik bir rahatsızlık " düşündüm son 2 aydır garip davranıyordu neşe saçmak yerine kendisine yetecek kadar mutluluk hormonu salgılıyordu "Son zamanlarda enerjisi düşüktü" Doyoung hmm'ladı ve önündeki deftere not aldı "muhtemelen aşırı stresten kaynaklı ama bir olasılık var ki bunun için hastanede aldığı ilaçları incelemem lazım" daha sonra buna devam etmemiz gerektiğini not alarak merdivene yaklaştım ve yukarı bağırdım "Wooyoung aşağı gel üyelerle tanışman lazım " karşılık olarak bağırdı "Geliyorum hyung" ve 2 saniye bile geçmeden merdivenlerden koşarak indi benim bir şey dememe gerek kalmadan Renjun'un üzerine düştü ve kahkaha atmaya başladı

Renjun 'gerizekalı mısın' bakışı atıyordu Wooyoung'a. "Pardon pardon" dedi Wooyoung gülmeye devam ederek ve ayağa kalktı Renjun'a elini uzatıp kalkmasına yardımcı oldu "Özür dilerim üzerine düşeceğimi düşünmemiştim." "Sorun değil ben iyiyim" Wooyoung önündeki çocuğa genişçe gülümsedi "Bak eğer bir şeyin varsa söyle hastahane masrafların benden " Renjun güldü ve böylece bütün dikkati üzerine çekmiş oldu "Tövbe bismillah ilk defa görenler" dedi Donghyuck gülerek "Abartma hyuck" dedi Yangyang rahatsız olmuş bir ifade ile " Xiaojun hyung sana ihtiyacımız var" aniden odaya Jisung girdi "Jaemin gene Jeno'yu hipnotize etti " Xiaojun ofladı "Hipnozcu olan o değil mi neden Xiaojun'a ihtiyacınız var" Jisung ensesini kaşıdı "Hyung Jaemin Jeno'yu hipnotize ettiği zaman en az iki üç gün öyle bırakır ki ona sulanmasın bizde bunu durdurmak için Xiaojun hyung'un yardımını kullandık onun yaptığı bir büyü sayesinde Jeno'yu istediği zaman hipnotize edemiyor" kafamı salladım Lee Jeno'nun Na Jaemin takıntısını biliyordum "Aramızda bir hipnozcu ve büyücü mü var" dedi Wooyoung şaşırarak "Of şimdi size tek tek kimin ne yaptığını anlatacağız" dedi Donghyuck "Merak etmeyin ben çoktan ayarladım o işi" dedi Taeyong elindeki dosyaları hem Wooyoung'a hem de Jongho'ya verdi

*San'ın anlatımı*

Wooyoung ve Jongho gelir gelmez kendimi dışarı atmış bir bara gelmiştim içip dibine kadar sarhoş olmayı planlıyordum ki gördüğüm kişi bütün bu düşünceleri aklımdan çıkardı "Kimleri görüyorum Bay Song sizi burda görmek ne kadar şaşırtıcı " dedim "Choi San git başımdan" dedi elindeki bardağı kafaya dikerek "Sanırım bir dava kaybettiniz" dedim yanına oturarak "Evet " dedi aniden bana bakarak "Seo Miyeon'un davasını kaybettim yani tekrardan serbestsin" güldüm ve doldurduğu bardağı kafama diktim "Kaybettiğin bütün davalar bana ait ne kadar komik değil mi?" elindeki bardağı aldım ve bana bakmadığı zaman içine Yangyang'dan arakladığım uyuşturucudan koydum dolu bardağı geri verdiğimde hiç tereddüt bile etmeden içti "boş boş bakma Choi San doldur." güldüm "Seni öldürmeyeceğimden nasıl emin olabiliyorsun hayret ettim " doldurduğum bardağa bir kaç damla azdırıcı koyup geri verdim "Seni tanıyorum San " dedi bardağını bana sallayarak "beni basit bir zehirlemeyle öldürmezsin" haklıydı onu asla zehirleyerek öldürmezdim bana saçma bir şekilde güvendiğini anlamıştım aslında güveneceği en son kişi bendim "O zaman bu gece düşman olduğumuzu unutalım ve sabahlara kadar içelim" dedim "Merak etme katanam ya da sana verebilecek hiç bir şey yanımda değil" diye de ekledim ve kolundan sürükleyerek dans eden fahişelerin yanına götürdüm ortama uyum sağlayıp gözden kayboldum

Planımın son aşamasını halletmek için dışarı çıktım beni bekleyen genç kızı görünce yanına yaklaştım "Hamile kaldığından emin ol ve sonuçlar çıkana kadar kimseyle yatma paranı hamile olduğun kesinleşince alacaksın" kız kafasıyla onayladı "Song Mingi'den alacağın parayı %30 %70 paylaşacağız ve  muhtemelen bu olayı medyaya duyurmamaya çalışarak halledecek ama sen bunu medyaya açıklayacaksın" kızın saçını okşadım "Güzel kızsın aslında amacın zengin olmak olmasa seninle çok eğlenirdik" kız kıkırdadı ve beni yanağımdan öptü "belki şimdi olmaz ama daha sonraya ne dersin oppa?" dedi gülümseyerek "gerçekten hamile kalıp zengin olursan neden olmasın" içeri girdim ve Mingi'nin yanına gittim "eğlenelim dedin kayboldun Choi San" tamamen kendini kaybetmişti ceketini ve kravatını çıkarmış gömleğinin bir kaç düğmesini açmıştı demek ki azdırıcı etkisini gösteriyor "Özür dilerim dostum sana aklını başından alacak bir güzellik buluyordum" dedim ve elimle içeri giren kızı işaret ettim yavaşça yanımıza geldi ve el salladı "selamm" kızı tepeden tırnağa inceledi ve bir ıslık çaldı ben bir şey diyemeden telefonum çaldı arayan Seonghwa hyung'tu "Bunu açmam lazım size iyi eğlenceler "  Mingi'nin omzunu patpatladım ve bardan çıktım "San 5 dakikaya eve geliyorsun senin yüzünden geç kalıyoruz" "Nereye gidiyoruz gene?" Seonghwa hyung derin bir nefes aldı "Taşınıyoruz gerizekalı " "Taşınıyor muyuz?!" diye sordum şaşkınlıkla "Bir gün elimden cesedin çıkacak bunu biliyorsun değil mi çocuklar bavulunu topladı seni bekliyoruz" dedi ve kapattı telefonu . Arabamı bırakarak eve doğru yürümeye başladım zaten hafif sarhoştum boşu boşuna ehliyetimi aldırmamalıydım değil mi.

*bölüm sonu*

Bu hikayeyi yazmayı aslında hiç planlamıyordum bir Woosan hikayesi yazacaktım ama özgün bir konu bulmak ve hikayenin aceleye gelmemesi için çok uğraşıyordum. Bir gün instagram'da gezerken çok sevdiğim bir Woosan sayfasının takipçilerine verdiği bir hikaye kurgusu gördüm ve çok hoşuma gitti sonrasında bu hikayeyi yazmaya başladım ve geldiğim yerden (çok ilerlememiş olsamda) çok memnunum umarım sizlerinde hoşuna gidiyordur , eksik bulduğunuz yerleri veya değiştirmemin iyi olacağını düşündüğünüz yerleri bana dm atabilirsiniz instagram hesabımın adı kkkpop93 . Bu hikayenin kurgusunda büyük payı olan hesapta "woosan_tr "

Mind is a prison / Woosan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin