"Şimdi iki üyemizi kaybettik mi demek oluyor bu" dedi Seonghwa Taeyong'a bakarak "Sicheng'i kaybetmedik ama Ten için aynı şeyi söyleyemeyeceğim Doyoung elinden gelen her şeyi uyguluyor elinden gelenin en iyisi onu komaya yöneltmek ama bununda ne kadar süreceğinden emin olamıyor""Komadan uyanmama ihtimali var mı" diye sordu Seonghwa Taeyong kafasını salladı "Bilmiyorum" onlar ne yapacaklarını tartışırken Jisung'da Chenle'yi sakinleştirmeye çalışıyordu
"Ji-jisung " Chenle ağlarken konuşmaya çalışıyordu "Ten hyung ö-ölmez değil mi o ç-çok gü-güçlü ölmez yani değil mi" "Ölmeyecek güzelim merak etme " Jisung bir yandan kafasını okşuyordu "Hepsi bizim suçumuz daha dikkatli olsaydık ne elması alırdılar ne de Ten hyung ölüm tehlikesiyle yüz yüze gelirdi" Chenle ağlamayla karışık derin nefes alarak Jisung'unda gözleri dolmuştu birazdan o da oturur ağlardı içeriye Jaemin ve Renjun girmeseydi "Aman tanrım bebeklerim benim dedim sana ağlıyorlar diye" Jaemin hemen koşarak Chenleye sarıldı sonra Jisung'a
"Hyung" dedi Chenle burnunu çekerek "Söyle bebeğim" dedi Jaemin yatağa oturup Chenleyi kucağına alarak "Ten hyung ölmedi değil mi ?" Renjun gerginlikle gözlerini çocuklardan çekti "Bebeğim sizde biliyorsunuz ki Ten hyung'un kalbi sabit atmıyor hala arada atmıyor ama Doyoung hyung onu yaşatacak güven bana" bu sefer Jisung'da ağlamaya başlamıştı ona da Renjun sarılmıştı "Ağlamayın bebişler şu an herkesin sizin neşesine ihtiyacı var özellikle malum dörtlünün " dedi Renjun
Malum dörtlü Jaehyun , Jeno , Yuta ve Sicheng'di bu dörtlü son günlerde aşırı ruhsuzdu özellikle Jaehyun ve Sicheng .Sicheng hala işaret diline alışamamıştı ve evdeki çoğu kişininde işaret dili öğrenmek için vakti yoktu bu da onu elinde kağıt kalemle gezmeye mecbur ediyordu , Jaehyun odasından çıkmıyor nadiren Sicheng'le odasında yemek yiyordu mental olarak iyi değildi olurda Doyoung başaramaz ve Ten ölürse ne yapacağını düşünüp durmaktan uyuyamıyordu
"Ama hyung Ten hyung'un yaşam mücadelesi vermesinin sebebi biziz nasıl ağlamayalım" dedi Jisung "Hayır çocuklar sizin suçunuz dikkatsiz davranıp elması çaldırmaktı ve bunun cezasını aldınız anlaşıldı mı" Jaemin istemeyerekte olsa çocukları hipnotize etmek ve doğruya inandırmak zorunda kalmıştı yoksa bu iki küçük uzun süre ağlayıp kendilerini suçlayacaktı
*Bir kaç hafta önce*
"Chenle , Jisung dikkatli olun bir kaç saate Ten sizi kontrole gelecek Mark'ın içki zulasından uzak durun" dedi Taeyong yaklaşık bininci kez "Ve Woosan'ınkinden " diye ekledi Seonghwa "Genellemek gerekirse kendi odanız dışında hiçbir odaya girmeyin" dedi Doyoung ve herkesi kapıdan çıkardı. Gereksiz bir kutlama için içkili bir mekana gidiyordular Kun ve Doyoung tüm ısrarlara rağmen reşit olmayan küçüklerin gelmesine izin vermemiş Shotaro'nun ısrarlarına rağmen evde kalmasına izin vermemiştiler.
"Bütün ev bize kaldığına ne yapmak istersin Bay park? " dedi Chenle neşeli bir sesle ama Jisung kafa salladı "Hayır yaramazlık yapmayıp film izleyeceğiz belki karamelli patlamış mısır yapmana izin verebilirim hiç bir yeri dağıtmadan" "Sen ciddi misin?" inanamayan bir suratla baktı ve Jisung'un kafa salladığını gördü "Pekala ama içine zehir katmadığımdan emin olmak için benim yanımda durmalısın" dedi Chenle göz kırparak ve ikili karamelli patlamış mısır yapmak için mutfağa gitti
*Bir kaç saat sonra*
"Jisung mutfağa ilerliyorlar sakın hareket etme " dedi Chenle saklandığı koltuğun arkasından Jisung'a "Zico evde olmadıklarından emin misin?" dede tanıdık gelen ses ama suratlarını görmedikleri için kim oluğunu çıkartamıyordular "Evet Jaehyo eminim bırak sorgulamayı ve alarmı devre dışı bırak" Chenle telefonuna bağlı olan kamera sisteminden eve girenlerin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu "Chenle artık Taeyog hyunglara haber vermeliyiz kendi başımıza yenemeyiz " Chenle hızlıca Jisung'a döndü
"Hayır yapabiliriz Bee'yi kaç kez yendik " "Salak mısın Chenle 7 kişiydik" "Bütün zayıflıklarını biliyoruz Jisung yenebiliriz" Jisung inanmıştı ama keşke inanmasaydı çünkü ayağa kalktıkları anda ağızları kapatılarak sürüklenmeye başlamıştılar Chenle debelenmeye başlamış ve bir iki tekmeye onu tutan adamdan kurtulmuştu Jisung'da olan kargaşadan yararlanarak onu tutan Zico'dan kurtuldu beraber üst kata koşan 2 genç üst kattada birileri olduğunu bilmiyordu
"Zico yakaladık onları" adamlardan biri yüksek sesle bağırdı Jisung çoktan karnına yediği yumrukla hareket etmeyi bırakmıştı ama Chenle debelenmeye devam ediyordu tam o sırada bir araba sesi duyuldu ve herkes olduğu yerde kaldı "Kahretsin geri geldiler" diye bağırdı Zico "Ben ve Jaehyo elması almaya gidiyoruz siz çocukları alın ve saklanın" "Chenle Jisung ben geldim" olanlardan habersiz Ten içeri girip küçüklere seslendi hiç bir cevap alamayınca kafasını salona doğru uzattı televizyon açıktı fakat çocuklardan eser yoktu "Çocuklar?" bir kez daha seslendi ve sakince merdivenleri çıkmaya başladı
"Oh selam Ten" arkasını döndüğünde elindeki elması havaya atıp tutan Zico'yu gördü Ten "Görüşmeyeli uzun zaman oldu değil mi?" "Seni pezevenk!" Ten yüzünde boş bir ifadeyle Zico'nun üzerine yürümeye başlamıştı fakat kafasına aldığı darbeyle sendeleyip yere düşmüştü "Haydi gidiyoruz" dedi Zico ve merdivenlerden inmeye başladı "Woo Jiho!" Ten aniden olduğu yerden bağırmıştı "yerinde olsam evden çıkmak için bu kadar acele etmezdim kapıyı açtığın anda bir sürü patlamaya hazır patlayıcı patlayacak " Zico sesli bir şekilde kahkaha attı "Beni tanımıyor musun Ten ben işimi şansa bırakmam" Zico konuşmayı bitirir bitirmez evden çıktı Ten ayağa kalkıp arkasından koşmak istesede bir şey onu durdurdu karnına saplanan keskin bıçak
*Bir kaç gün sonra*
Yuta odasında oturmuş elmasın olduğu kasadaki şifrenin neden bu kadar hızlı açıldığını bulmaya çalışıyordu , şifreyi bir kaç kriptolojisit arkadaşına göndermiş normal bir insanın bu şifreyi 2 haftada çözebileceğini öğrenmişti , Xiaojun büyülerle 3 günde açabilmişti kilidi "Yuta hala mı şifreyle uğraşıyorsun" dedi içeri giren Sicheng "sencede yenilgiyi kabul etmen gerekmiyor mu?"
Yuta masasından ayrılıp yatakta oturan sevgilisine baktı "Konu şifrenin çözülmesi değil Sicheng konu şifrenin bir kaç dakikada çözülmesi büyüyle 3 günde çözülen şifre nasıl bir kaç dakikada çözüldü" ayağa kalkıp Sicheng'in yanına oturdu "Herkes hata yapar Yuta buna alışmalısın evet hata yapmaktan nefret ettiğini biliyorum ama hata yapmadan kendini geliştiremezsin" Yuta ona gülümseyerek bakan Sicheng sayesinde rahatlamıştı
"Hem sana mutlu bir haberim var bugünlerde bu tarz haberlere ihtiyacımız var değil mi?" kafasıyla onayladı Yuta son zamanlarda olanlar oldukça moral bozucuydu "Shotaro kar tanesinin son günlerde daha da parladığını söyledi" bu çok normaldi 20. doğum günü 2 ay sonraydı "ve bil bakalım kimin yanında parlıyor Sungchan'ın yanında" doğrusu Yuta çok şaşırdığını söyleyemezdi o ikisi birbirilerine çok değer veriyordu özellikle Shotaro
*Bölüm Sonu*
Bölüm biraz gecikti farkımdayım ama iyi bir bölüm için kafamı toplayıp yazmam gerekiyordu ama sonunda yazmayı bitirdim he birde şunu söylemek istiyorum bir Xiaodery yayınladım adı Pain gidip onuda okursanız çok sevinirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mind is a prison / Woosan ✓
FanfictionGuess my mind is a prison and I'm never gonna get out Started: 28 Ekim 2020 Ended: 28 Mart 2021