Uyandığımda Sey yanımda yoktu. Heralde dışarı falan çıkmıştır. Ya da otelde geziniyodur. İşitme duyumu iyice kullanmaya çalıştım. Etrafta 6 kişi vardı. Bunlardan 2 si otelde olanlar diğerleri de dışarda olanlar.
Sanırım Sey dışardaydı çünkü hem sesini duyuyordum hem de kalp atışını. Bir adamla kavga ediyor gibiydi. Hemen üstümü değiştirdim. Üzerime mavi bir gömlek, altıma kot şort ve siyah bir bot giyip dışarı çıktım.
Etrafa bakındığımda Sey' le diğer adam sokağın karşısındalardı. Tam oraya gidicekken iki adam gelip kollarımdan tuttular.
"Hiçbir yere gitmiyorsun." dedi sağdaki. Mafya babalarına benziyordu.
"Aynen öyle." dedi solumdaki. Onda da biraz katil tipi vardı.
"Bırakın beni!" diye bağırdım.
Sey sesimi duymuş olmalıydı ki hemen yanıma geldi ve beni adamların elinden kurtardı. O sırada Sey' in kavga ettiği adam silahını çekti ve Sey' e doğru doğrulttu. Adam tam ateş edicekken Sey dönüştü ve beni kucağına alıp koşmaya başladı. Adamlar arkamızdan küfürler savuruyordu. Sey' in bu adamlarla ne işi olabilirdi ki?
Seymour' un ağzından
Of. Yine geldi bu baş belaları. Dertleri de Jolie'yi elimden almak. Asla! O adamlar asla alamazlar aşkımı benden. Onu korumalıyım. Jol daha gücünü kullanmayı bilmiyor. Öğretmem gerkecek. Bu zaman alabilir.
Jol hala kucağımdaydı. Onu kucağımdan indirdim ve benimle birlikte koşmasını söyledim. Ama çok güçsüzdü. Koşamıyordu. Kana ihtiyacı vardı. Ona hemen insan kanı bulamazsam çatlayıp ölebilir.
"Jol. Açmısın?"
"Evet. Çok." dedi ve nerdeyse yere düşüp bayılacak gibi oldu. Susuzluğumu kontrol edemeseydim ben de böyle olurdum.
"Tamam aşkım, dayan."
"Sanmıyorum." dedi.
Oh. Neyseki ilerde arabayla gelen bir kaç kişi vardı. Arabanın önüne geçip el salladım. Durdular.
"Lütfen yardım edin! Karım hasta ve acilen hastaneye yetişmesi gerek!" dedim hüzünlü bir sesle.
"Tamam sakin ol." dedi sürücü koltuğundaki adam.
"Teşekkür ederim. Lütfen, taşımama yardım edin."
Yanıma geldiğinde Jolie'yi yere bırakıp adamın ayaklarını yerden kestim. Yere başını çarptı. Diğeri arabadan indiğinde onun da boynunu kırıp diğer adamın yanına düşürdüm.
Bayılan adamın boynunu tırnaklarımla açıp kanının birazını bir şişeye doldurdum. Jol'un ağzını açıp kanı içirdim.
Jolie'nin ağzından
Sanırım öleceğim. Öyle hissediyordum. Sey'e veda bile edemeden ölücektim. Hayır bir dakika... Ağzımda çok güzel bir tat vardı.
Yavaş yavaş kendime geldim. Sey bana bir şişeden kan içiriyordu. O şişeyi elime aldım ve daha hızlı içmeye başladım. Sonra yattığım yerde dikilip kan bitince şişeyi kenara attım.
"Saol, Sey."
"Önemli değil bitanem."
"Gidelim artık." dedim.
"Tamam." diyip arabanın içine geçti. Arabayı çalıştırırken ben de yanına oturdum.
Seymour' un ağzından
Kurtulduk ama şimdilik. Daha devamı olacağını biliyorum.
"Neden bunlar oluyor Sey?" dedi.
"Bilmiyorum ben de." biliyorum aslında ama Jol' un onun özel biri olup kaçırılmam istediklerini bilmesini istemiyorum. Ona zarar gelmesine göz yumamazdım.
"Ama eminim ki her şey iyi olacak." dedim.
Elini tuttum. Arabayı çalıştırdım. Nereye gideceğimden emin değildim ama bu adamların bulamayacağı bir yere gidecektim. Jol güvende olmalı. O benim için özel. Elini tutmak bile yaşamamı sağlayabilir. Onu kendimden daha çok sevip değer veriyordum.
Yol 3 saat sürdü. Jol uyumuştu yine. Uyumayı çok sevdiği her halinden belli.
Dağ başında bir kasabaya geldik. Ben ormanın içinde bir ev tuttum. Bu ev iki katlı ve ormanın tam ortasındaydı. Burası bizim için iyiydi.
Jol' u uyandırmadan kucağıma alıp evin içine girdim. Onu yatağa yatırdım. Şömineyi yaktım ve bugünün bitmesini bekledim.
Eveet bugünlük bu kadar :D Oy vermeyi unutmayinn ;D
A bu arada Seymour ve Jolie icin oynicak oyunculariniz varsa yorum atabilirsinizz. Hadi bb :* :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncağım
VampireHayatına bir vampirin girmesiyle bütün hayatı değişecek ve kötüleşecek olan Jolie, Melinda teyzesiyle yeni bir eve taşınır. Ormanda yürürken bir adam üstüne atlar. İşte o gün bütün hayatı değişmiştir.