(İyi okumalarr <3)
Clay yüzünü beyaz üç katlı eve doğru dönderdi.Ardından üstüne bakıp iyi olup olmadığını kontrol etti.Yeni kıyafetler almıştı.Mavi kolunda siyah çizgiler olan bir sweat ve siyah bir pantolonu vardı.Siyah spor ayakkabısını yere vurup güldü.
"Beni bekledin umarım."Ardından önünde ki siyah kapıyı ardına kadar açıp içeri girdi.Merdivenleri koşar adımlarla çıktığında sonunda istediği kahverengi kapının önüne gelebilmişti.
Üstünü tekrar kontrol edip kapıyı tıklattı.Ellerini pantolonun cebine koyup beklemeye başladı.Bir dakika bekledikten sonra da açılmayınca acaba okulda mı diye merak etmişti.Ama kendi sözünü dinlerdi değil mi?Dışarı çıkma demişti.
Düşünceleriyle kapıya dik dik bakarken kapı kolunun sesi gelmişti.Tam gülecekken tanımadığı yüz ile hemen suratını normale döndermişti.'Hasiktir.Babası evdeymiş.'Vücut simasını tanımamasını dua ederek kendisine sorgularcasına bakan adama minik bir gülümseme verdi.
"Merhaba efendim.George içerde mi?"babası kapıyı tümden açmış ve kollarını birleştirmişti.
"O cezalı neden gelmiştin?"Clay ellerini ceplerinden çıkarmış ve tek eliyle kendini göstermişti.
"Bugün benim doğum günümde gelmeyince endişelendim."babası kaşlarını hafiften kaldırıp konuştu.
"Burada hiç arkadaşı olmadığını sanıyordum.Her neyse dediğim gibi cezalı gelemez."Clay kapıyı kapatmaya hazırlanan adamı durdururcasına heyecanla konuştu.
"Hayır efendim çok fazla arkadaşı var ve onu bekliyoruz.Ne yaptı bilmiyorum fakat gerçekten onunda partimde olmasını istiyorum."babası kapıyı bırakıp tekrar düşünmeye başladı.Bu çocuğun vücut siması bir yerden tanıdık geliyordu fakat çıkartamıyordu.Yolda gördüğü biri olduğunu düşünüp boşverdi.
"Galiba izin verebilirim.Fakat içeride uyuyor olmalı.Ben kaldırdığımda bana kızacaktır."Clay hızla kafasını salladı.
"Ben çağırabilirim!"babası tekrar düşünmüş ve kapının önünden çekilmişti.Clay ayakkabısını hızla çıkarıp eline aldı ve içeri girdi.Fakat içeriye adımlamadan adam elini Clay'in omzuna koydu.
"Onun yanından ayrılmasına kesinlikle izin verme."Clay kafasını sallayınca son bir cümle daha ekledi."Çeteleri biliyorsundur onlara bulaşmaya çalıştı.Yani asla diyorum sana asla dışarı gitmesine izin verme."Clay adamın cümlesi ile durmuştu.'Çete derken ne demek istedi.George bunlara bulaşacak biri değildi.'Kendini hemen toparlayıp gülümsedi.
"Tabii ki çetelerin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorum yanımda olacağına emin olabilirsiniz."Adam ellerini omzundan çekmiş ve içeri geçmesine izin vermişti.Ayakkabısını hemen ayakkabılığın üstüne koydu.Arkasından kapanan kapı ile sol taraftaki odaya baktı.Üstünde bir kilit vardı.İlk girmeyi denemiş fakat olmayınca kiliti çevirmişti.
İçeri girdiğinde gördüğü tatlı görüntü ile kutsandığını hissetti Clay.'İyi ki geri geldim.'diye geçirdi içinden.George gözleri kızarmış yerde kıvrılmış tatlı bir şekilde uyuyordu.
Kapıyı kapatıp içeri tümden girdi.George'un yanına eğilip ellerini saçlarına geçirdi.Ve yavaşça okşadı."Ben geldim George."İçtenlikle bir gülümseme verip ellerini saçlarından çekip suratına koydu.
"GEORGE!!"Aniden bağırması ile George yerinden sıçramıştı.Ve hızla oturur hale geldi.
"Hah ne?"Gözlerini açmadan etrafına bakındı.Clay ellerini yüzünden çekmeden minik bir tokat attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Punk / [DreamNotFound]
Fanficİntikam ateşiyle yanıp tutuşan çocuk bir gün tüm bu alevlerine su dökecek olan çocukla tanışır. Çizim bana ait. BxB Homofobikler girmesin! DREAMNOTFOUND SEVİN İZLEYİN 💜